Uygulamalarımız appstore googleplay

#Alışveriş

gazeteci63.com - Alışveriş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Alışveriş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İnternetten Alışverişte Yeni Dönem Haber

İnternetten Alışverişte Yeni Dönem

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Başkanı Hakan Çevikoğlu, internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak yönetmeliğin bugün hayata geçmesine ilişkin, "E-ticaretten alışveriş daha güvenli hale geliyor." dedi. Ticaret Bakanlığı dün yaptığı açıklamada internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak "Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği"nin bugün yürürlüğe gireceğini duyurmuştu. 5 aylık geçiş sürecinin ardından bugün yürürlüğe giren yönetmelik internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak. Yönetmelik tüketicilerin haklarını korumayı amaçlarken, hem vatandaşlar hem de ürün satan firmalar için önemli yenilikler getirdi. Uygulamanın detaylarına ilişkin AA muhabirine bilgi veren Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, yönetmeliğin getirilerinin "tüketici", "satıcı", "pazaryerleri" ve "e-ithalat-e-ihracat"a etkisi olarak ayırmak gerektiğini belirterek, çok ayaklı bir gelişme yaşanacağını söyledi. Çevikoğlu, genel itibarıyla e-ticarette önemli ilerleme sağlayacak yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin önemine işaret ederek, "Aslında bir mağazada ürünü elinize aldığınızda gördüğünüz bilgileri artık e-ticarette de görebileceksiniz. E-ticaretten alışveriş daha da güvenli hale geliyor. Aynı şekilde yurt dışına e-ticaretten satış yapan işletmelerin de kendilerini yeni döneme hazırlamaları gerektiğini hatırlatmak isterim." ifadelerini kullandı. "Risk taşıyan ürünler, platformdan geçici olarak kaldırılabilecek" Tüketicinin hayatında yaşanacak değişimlere değinen Çevikoğlu, yeni yönetmelikle birlikte tüketiciler açısından dijital alışveriş deneyiminde önemli ve yapısal değişiklikler meydana geleceğini belirterek, düzenlemelerin, tüketici haklarının korunmasını güçlendirirken, ürün güvenliği konusunda da etkin bir denetim ve şeffaflık sağlayacağını aktardı. Tüketicilerin, satın alacakları ürünlere ilişkin üretici, ithalatçı veya yetkili temsilcinin açık kimlik bilgilerine doğrudan erişebileceğini anımsatan Çevikoğlu, şunları kaydetti: "Satış ilanlarında, ürünlerin teknik düzenlemelere uygunluğu, uygunluk işaretleri, güvenlik bilgileri ve Türkçe uyarılar gibi detayların yer alması zorunlu hale getirildi. Bu sayede tüketici, yalnızca ürünün görseline değil, teknik ve hukuki kimliğine de ulaşarak bilinçli karar verebilecek. Uygunsuz olduğu tespit edilen ve geri çağrılan ürünler hakkında tüketicilere, hem e-posta yoluyla hem de pazaryeri ara yüzü üzerinden bilgilendirme yapılacak. Bu uygulama, tüketicinin sessiz geri çağırmalardan habersiz kalmasının önüne geçecek, aktif bir bilgilendirme mekanizması sağlayacak." "Tüketici şikayetleri ve yetkili kuruluşların değerlendirmesi sonucunda risk taşıyan ürünler, platformdan geçici olarak kaldırılabilecek." diyen Çevikoğlu, " Bu mekanizma, tüketici sağlığını ve güvenliğini doğrudan tehdit eden durumlarda hızlı aksiyon alınmasına imkan tanıyacak. Yanı sıra tüketiciler, ürün güvenliğine ilişkin soru ve bildirimlerini, pazaryerlerinde kurulacak olan 'Ürün Güvenliği Temas Noktaları' aracılığıyla doğrudan iletebilecek. Bu temas noktaları, tüketicilerin daha etkin bir biçimde süreçlere dahil olmasını ve doğrudan koruma sağlanmasını hedefliyor." yorumunu yaptı. Bu düzenlemeyle birlikte, tüketicilerin eriştiği ürünler hem daha güvenli hem de daha izlenebilir hale geleceğini, ürünlerin kimliği, menşei ve güvenlik bilgileri konusunda şeffaflık sağlanacağını bildiren Çevikoğlu, "Yönetmelik, dijital ortamda tüketici haklarını güçlendiren, güven esaslı ve bilgiye dayalı bir e-ticaret ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor." dedi. "Satıcının bilgilendirme yükümlülüğü arttı" Yönetmelikle birlikte satıcı tarafında yaşanacak değişiklikler hakkında bilgi veren Çevikoğlu, satıcının bilgilendirme yükümlülüğünün arttığını söyledi. Çevikoğlu, "Satıcılar, satışa sundukları ürünlerin ilanlarında, imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilcinin açık kimlik bilgilerini görünür biçimde sunmak zorundalar. Ürünlere ilişkin uygunluk işaretleri, Türkçe güvenlik uyarıları ve varsa teknik düzenlemelerde öngörülen diğer bilgiler eksiksiz şekilde ilanlara eklenmeli." ifadelerini kullandı. Satıcının, aynı zamanda üretici, ithalatçı veya temsilci konumundaysa, ürünün mevzuata uygunluğundan, güvenlik belgelerinden ve izlenebilirliğinden doğrudan sorumlu olduğunu anımsatan Çevikoğlu, uygunsuzluk veya risk durumunda, geri çağırma süreci dahil olmak üzere tüm düzeltici işlemleri yürütmekle yükümlü olduğunu anlattı. "Yeni sistemde pazaryerleri, dijital vitrin görevi görmekten çıkıyor, sorumluluk üstleniyor" Konuşmasında pazaryerleri açısından yaşanacak değişiklikler hakkında da bilgi veren Çevikoğlu, "Yönetmelik, pazaryerlerini yalnızca bir satış ortamı sağlayıcısı değil, aynı zamanda ürün güvenliği zincirinin aktif bir bileşeni olarak tanımlıyor." dedi. Her pazaryerinin, tüketici ve yetkili kurumlarla iletişim kurmak üzere bir 'Ürün Güvenliği Temas Noktası' belirlemek ve iletişim bilgilerini kamuya açık hale getirmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Çevikoğlu, şu bilgileri verdi: "Pazaryerleri, satışa sunulan her ürün için, üretici/ithalatçı bilgileri, uygunluk işaretleri, güvenlik uyarıları gibi verilerin kullanıcıya görünür şekilde sunulmasını sağlayacak sistemleri kurmakla sorumlu. Yetkili kuruluşlardan gelen içerik kaldırma talepleri 24 saat içinde yerine getirilmeli. Pazaryeri, riskli ürünleri fark ettiğinde resmi talimat beklemeksizin ürünü kaldırmak veya erişime engel koymakla yükümlüdür. Geri çağrılan ürünleri satın almış olan tüm kullanıcılara bilgilendirme yapma yükümlülüğü de bulunuyor. Yeni sistemde pazaryerleri, yalnızca dijital vitrin görevi görmekten çıkmakta, etkin bir denetim paydaşı olarak sorumluluk üstlenmekte." "Düzenleme, yabancı satıcıları ve platformları yerel mevzuata tabi hale getiriyor" Yönetmelik uyarınca, Türkiye'ye uzaktan iletişim araçları yoluyla ürün arz eden yabancı menşeli firmaların, satışa sundukları ürünlerin ilgili mevzuatlara uygunluğunu teminen Türkiye'de yerleşik bir iktisadi işletmeciye sahip olma zorunluluğu bulunduğunu hatırlatan Çevikoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Söz konusu temsilcinin kimlik ve iletişim bilgileri satış ilanında açıkça belirtilecek. Temsilcisi bulunmayan firmaların ürünleri, Türk kullanıcılarına yönelik satışa sunulamayacak, platformlar bu ürünleri listeleyemeyecektir. Uluslararası platformlar üzerinden yapılan satışlarda, artık güvenlik belgeleri, uygunluk işaretleri ve temsilci bilgileri zorunlu hale gelecek. Türkiye'ye ithal edilen ürünlerin hem fiziksel güvenliğinden hem de ilanda sunulan tüm bilgilendirmelerden ithalatçı sorumlu olacak. Geri çağırma, risk bildirimi, içerik güncelleme gibi yükümlülükler doğrudan ithalatçının uhdesinde olacaktır. Özellikle, ürün izlenebilirliği ve temsilci yükümlülüğü, kayıt dışı e-ithalatın denetim altına alınmasına katkı sağlayacaktır." Çevikoğlu, "Bu düzenleme, Türkiye pazarına ürün sunan yabancı satıcıları ve platformları yerel mevzuata tabi hale getirerek denetim kapsamını genişletiyor. Kayıtlı ithalatçılar için bu durum, haksız rekabetin önlenmesi ve güvenli ticaretin teşviki anlamına gelirken, temsilcisi olmayan, düşük maliyetli ancak denetimsiz ürünlerin pazara erişimini sınırlandıracak." diyerek sözlerini tamamladı.

Tüketiciye Ramazan Alışverişi Uyarısı Haber

Tüketiciye Ramazan Alışverişi Uyarısı

Tüketici dernekleri, vatandaşlara, ramazan ayı alışverişinde ürün fiyatlarını, son kullanma tarihlerini kontrol etmesi ve ihtiyaçtan fazla ürün almaması yönünde uyarıda bulundu. Vatandaşlar, ramazan ayının yaklaşmasıyla iftar ve sahurda tüketilecek gıda ürünlerinin alışverişine odaklanırken, bu dönemde gıda ürünleri yanında, bu ürünlerin yer aldığı ramazan kolileri de talep görüyor. Market ve e-ticaret platformları ramazan paketlerini çeşitli kampanyalarla satmaya başlarken, ürünlerin fiyatları da paket içeriğine göre değişiklik gösteriyor. Bu paketlerde, meşrubat, makarna, bakliyat ürünleri, salça, sıvı yağ, çay ve şeker gibi temel gıda maddeleri yer alıyor. Kimi paketlerde sucuk, kaşar, kavurma, hurma, zeytin, helva ve reçel gibi iftarlıklar da bulunabiliyor. "Fiyat araştırması yapılmalı" Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ramazan ayının yaklaşması nedeniyle yiyecek ve içecek ürünlerine yönelik talepte artış yaşandığına işaret etti. Ramazan ayının ilk haftasında bazı işletmelerin talep artışı beklentisiyle fiyat güncellemesine gidebileceğini belirten Küçük, bu doğrultuda, vatandaşların ramazan ayının ilk döneminde taleplerini artırmamasının önemine dikkati çekti. Küçük, iftar ve sahur alışverişi için tavsiyede bulunarak, "İhtiyaç duyulan kadar iftarlık ve sahurluk ürünlerin satın alınması birinci kural olmalı, ikinci olarak da mutlaka piyasada fiyat araştırması yapılmalı." dedi. İftarda, restoran ve lokantalara gideceklerin de işletmelerin girişinde ve masalarda fiyat listesi olup olmadığına dikkat edilmesi konusunda hatırlatmada bulunan Küçük, fiyat listelerinde belirtilmeyen hizmet ücretlerinin ödenmemesi gerektiğini söyledi. Küçük, bu durumun tüketici hakem heyetlerine veya Ticaret Bakanlığına şikayet edilebileceğini bildirerek, şöyle devam etti: "Fiyat etiketi bulunmadan satış yapan işletmeleri Ticaret il müdürlüklerine, Ticaret Bakanlığına, belediyelerin zabıta birimlerine şikayet edebiliriz. Maddi zarar söz konusu olursa, vatandaşlarımız tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunmalıdır. Ramazanda ihtiyacımız olan ürünleri alışverişe çıkmadan bir liste yaparak belirlemek ve ihtiyacımız kadar alışveriş yapmak, ani şekilde talebi artırarak fiyatların yükselmesine imkan vermemek açısından önem taşıyor." "Son kullanma tarihi gibi detaylara dikkat edilmeli" Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal da ramazan alışverişlerinde satın alınan ürünlerin son kullanma tarihinin geçip geçmediğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Ramazan nedeniyle artan taleple fırsatçıların ürünlere fahiş zamlar yapabileceğine işaret eden Koçal, "Ramazanda yapılacak alışverişlerde gıda ürünlerinin etiketleri ve içerikleri kontrol edilmeli. Özellikle paketli gıdalarda TSE damgası ile Tarım ve Orman Bakanlığı onayı olmasına dikkat edilmeli. Ürün fiyatlarının farklı işletmelerle kıyaslanması da önem taşıyor." dedi. Koçal, ürünlerde etiketin olmadığı durumlarda ayırt edici bilgileri içeren listelerin görülebilir bir yere asılması gerektiğini hatırlatarak, aldatıcı indirimlere karşı da dikkatli olunması uyarısında bulundu. Hayır amaçlı ramazan kolisi hazırlatacak kişi ve kurumlara yönelik de Koçal, şunları kaydetti: "Ramazan kolisi hazırlatacak hayırseverler, paketler hazırlanırken eşlik etmeli, pakete konulan ürünlerin son kullanma tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihi gibi detaylarını kontrol etmeli. Markasız, taklit ve tağşiş ürünler ile nerede üretildiği belli olmayan merdiven altı gıdalar koliye konulmamalı. Aksi takdirde hayır yapmaya çalışırken tüketicinin sağlığı tehlikeye atılmış olur. Ayıplı mal veya haksız fiyat artışı gibi durumlarda Alo 175 Tüketici Danışma Hattı'na veya tüketici hakem heyetlerine başvurabilirsiniz."  

Vatandaşa Bilgi Verilmesi Gerekiyor Haber

Vatandaşa Bilgi Verilmesi Gerekiyor

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Faruk Bilir, alışveriş yaparken kasada telefon numarası istenen vatandaşa, öncesinde bilgilendirme yapılması gerektiğini belirtti. Bilir, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonunda, kişisel veri ihlallerine ilişkin bilgi verdi. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda kişisel verilerin hangi şartlarda işlenebileceğinin hüküm altına alındığını vurgulayan Bilir, alışveriş sırasında telefon numarasının istenmesiyle ilgili bazı uyarılarda bulundu. Telefon numarası istenmesinin kurumlarına en çok yapılan şikayet konularından biri olduğunu kaydeden Bilir, alışveriş için telefon numarası istenmesinin vatandaşın rızasına bağlı olduğunu vurguladı. Bilir, şunları söyledi: "Yaptığımız incelemelerde, hatta araştırmalarda alışverişe ilk telefonla başlandığını görüyoruz. 'Telefon numaranızı verir misiniz?' deniliyor, vatandaşta da 'telefon numarası istenmesi' alışverişin olmazsa olmazı gibi bir algı oluşuyor. Aslında açık rıza istiyorlar ama biz bu açık rıza isteme usulünü kabul etmiyoruz. Mesela telefon numarasının istenmesi sırasında 'Telefon numaranızı reklam, geri bildirimler için' veya eğer ürün kargo yoluyla teslim edilecekse 'İletişim için istiyoruz' denilmesi gerekir. Kanunen başkaca bir veri işleme şartının bulunmadığı hallerde vatandaşın açık rızasının alınması gerektiğini savunuyoruz." Veri işlemenin 8 şarta bağlı olduğunu anlatan Bilir, bu şartlardan birine dayanılmadığında veri işlemenin hukuka aykırı gerçekleşmiş sayılacağının altını çizdi. Kişisel Verileri Koruma Kurulunun yerleşik bir içtihadının bulunduğunu aktaran Bilir, bu içtihada göre spor merkezlerinde vatandaşların parmak izi, retina, göz ya da avuç içi verilerinin alınmasının ölçüsüz bulunduğunu kaydetti.  

İstanbul ve Ankara Zirvede Yer Aldı Haber

İstanbul ve Ankara Zirvede Yer Aldı

Havaların soğumasıyla birlikte tüketicilerin kışlık ürünlere talebi artıyor. Kışlık ürün ve kayak malzemeleri satışında en çok alışveriş yapılan illere bakıldığında başta İstanbul ve Ankara olmak üzere İzmir, Bursa, Antalya öne çıkıyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, AA muhabirine, e-ticaret sektörünün özellikle Kovid-19 salgını sonrası yakaladığı ivmeyi her geçen yıl artırarak devam ettirdiğini vurgulayarak, "Tüketiciler artık evde oturdukları yerden kendilerine sunulan binlerce mağaza ve milyonlarca ürün arasından rahatlıkla ve mevsim ihtiyaçlarına göre seçim yapabiliyor. Özellikle tatil dönemleri, özel gün ve haftalar, indirim kampanyalarının yoğun olduğu dönemlerde e-ticarete olan ilgi artıyor." ifadelerini kullandı. Mevsimsel olarak ürünlere talebin arttığını anlatan Çevikoğlu, "Kış koşullarının ülkemizin her bölgesinde hissedilmesiyle tüketici talebi doğal olarak özellikle kış koşullarına uygun olan kaban, mont, bot, outdoor, kayak montu gibi ürünlere geliyor." dedi. Çevikoğlu, kayak merkezlerinin açıldığı bu dönemde kayak malzemeleri satışında da artış gözlemlediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Özellikle çocuk kış giyim ve spor malzemelerine talep artışı gözleniyor. İlgi gören ürünler arasında kayak montu, termal kıyafetler, kar botu, spor ceketler, eldiven, kayak gözlüğü, kar maskesi yer alıyor ve bunların yanı sıra kayak takımı, tahtası, batonu ve kayak bağlama aparatı gibi ekipmanlara da talep artışı gözlemliyoruz. Elbette özellikle çocuk kış giyim ürünlerinde önemli bir talep artışı ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz yıla oranla bu tür ürünlerin satışında bir önceki yıla göre iki kata yakın satış artışı gözlemliyoruz. Yaklaşan yılbaşını kayak merkezlerinde geçirmek isteyen vatandaşların sayısının artmasıyla bu ürünlere ilginin daha da yoğun olacağını düşünüyoruz." Kışlık malzemelerin sepet tutarına ilişkin bilgi veren Çevikoğlu, şöyle devam etti: "Kışlık malzemelerin sepet tutarını ürün bazlı olarak değerlendirdiğimizde kayak takımı hariç kışlık malzemelerin ortalama sepet büyüklüğü genel ortalama sepet büyüklüğü ile orantılı olarak 2-3 bin lira şeklinde değerlendirilebilir. Kayak malzemeleri görece diğer tatil ekipmanlarına göre daha pahalı olduğundan ürünün kalitesine göre fiyatlar oldukça farklılık gösterebiliyor. Üçlü set olarak atkı, bere, eldiven satın alımında ise ortalama sepet tutarı 300 lira." "Coğrafi bölgelere göre değişen soğuk havaların alışveriş sepetlerine yansıdığını görüyoruz" Çevikoğlu, kasım kampanyalarının etkisiyle birlikte kasımda bir önceki yıla kıyasla yaklaşık iki katlık artışla 500 milyar liralık toplam işlem hacminin öngörüldüğünü belirterek, "Kışlık tüm ürün gruplarının bunun içinde yüzde 10 civarında bir payının olduğu tahmin ediliyor." ifadesini kullandı. Kış aylarında özellikle kış lastiği zorunluluğunun başlaması ve kayak merkezlerine gitmeyi planlayan insanların yoğun kar yağışı olan bölgeleri tercih etmelerinden dolayı yolda kalmamak için kış lastiği, lastik zinciri gibi araçlarını yolda bırakmayacak ekipmanları satın aldığını dile getiren Çevikoğlu, şöyle konuştu: "Kışlık ürün ve kayak malzemeleri satışında en çok alışveriş yapılan illere bakıldığında ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya başı çekiyor. Coğrafi bölgelere göre değişen soğuk havaların alışveriş sepetlerine yansıdığını da görüyoruz. İnsanlar yalnızca tatil maksadıyla değil günlük kullanım için de elbette mont, bot, bere, atkı, eldiven alıyor. Bu aylarda kış koşullarının yoğun hissedildiği Kars, Sivas, Erzurum, Ağrı, Niğde gibi illerde bu ürünlere ilginin arttığını görüyoruz."

Temmuz’da Zam Şampiyonu Limon Haber

Temmuz’da Zam Şampiyonu Limon

İstanbul'da temmuzda fiyatı bir önceki aya göre en çok artan ürün limon, en çok düşen ürün ise kadın bluzu oldu. İstanbul Ticaret Odası (İTO), temmuz ayında kentte perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünlerle değişim oranlarını açıkladı. Buna göre, İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi'nde yer alan 242 ürünün 111'inin perakende fiyatı arttı, 49'unun fiyatı düştü, 82 ürünün fiyatında ise değişim olmadı. Temmuz ayında yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan limon, yüzde 53,34 ile fiyatı en fazla artan ürün oldu. Fiyatlar, kültür, eğitim ve eğlence harcamaları grubundaki yardımcı okul kitaplarında yüzde 50,51, konut harcamaları grubundaki elektrikte yüzde 38, gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan taze fasulyede yüzde 33,31 arttı. Sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubundaki röntgen çekimi ücreti yüzde 23,66, laboratuvar tahlil ücreti yüzde 23,61 ve hastane ameliyat ücreti yüzde 22,68 artış gösterdi. Kadın bluzu fiyatı yüzde 18,31 düştü Temmuzda giyim harcamaları kadın giyimi alt grubunda yer alan bluz fiyatları yüzde 18,31 geriledi. Böylece kadın bluzu, fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler, çocuk giyimi alt grubunda yüzde 13,14 ile çocuk bluzu, kadın giyimi alt grubunda yüzde 10,24 ile etek, gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yüzde 10 ile erik, kadın giyimi alt grubunda yüzde 9,73 ile elbise, gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yüzde 8,73 ile kavun, yüzde 8,10 ile patlıcan ve yüzde 7,44 ile armut olarak kayıtlara geçti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.