Uygulamalarımız appstore googleplay

#Bebek

gazeteci63.com - Bebek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bebek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Soruşturmada 11 Şüpheli Tutuklandı Haber

Soruşturmada 11 Şüpheli Tutuklandı

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 15 şüpheliden 11'i tutuklandı, 3'ü hakkında adli kontrol şartı uygulandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet", "kasten öldürmenin ihmali davranış ile işlenmesi" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 14 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Büyükçekmece Adliyesine sevk edildi. Adliyede nöbetçi savcılıkça sorgulanan şüphelilerden 10'u tutuklama, 3'ü ise haklarında adli kontrol kararı verilmesi istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Savcılık, 1 şüphelinin ifadesinin ardından serbest bırakılmasına karar verdi. Bu arada, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ana dava kapsamında tutuklu bulunan Dursun Eryılmaz, bu dosya kapsamında adliyeye getirildi. Eryılmaz da savcılık sorgusu sonrası tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Hakimlik, doktorlar Bener Mansuroğlu, Hilda Keykubad ve Zeki Ötünç, sekreterler Aslı Alemdağ, Gözde Polat ile Müberra Palabıyık, hemşire Nigar Kubilay, sağlık memuru Remzi Karaca, hasta bakım elemanı Seher Çuhadar, tıbbi sekreter Senanur Ünlü ve Dursun Eryılmaz'ın tutuklanmasına, mesul müdür İbrahim Oktay, hemşire Hilal Vatansever ve garson Meryem Küçükoğlu hakkında ise adli kontrol şartı uygulanmasını kararlaştırdı. Operasyon Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivilin yer aldığı 14 şüpheliyi yakalamıştı.

7 Kişinin Tutuklanması Kararı Çıktı Haber

7 Kişinin Tutuklanması Kararı Çıktı

Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan 3 sanığın tutuklanmasına, 4 sanık hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davada, mahkeme, tutuksuz yargılanan 3 sanığın tutuklanmasına, 4 sanık hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, sanık avukatlarının dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, tutuklu 22 sanığın mevcut hallerinin devamına karar verdi. Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini kararlaştıran heyet, suçtan zarar görme ihtimaline karşı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının da davaya katılma taleplerini kabul etti. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ile doktor Şeyhmus Çelik'in tutuklanmasına karar verdi. Heyet, tutuksuz sanıklar Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, hemşire Serenay Şenkalaycı ve hemşire Ceren Hatice Kırım hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 13 Ocak 2025 tarihine erteledi. Ara kararın açıklanmasının ardından hakkında tutuklama kararı verilen sanıklar Mehmet Gürül, Murat Mantuş ve Şeyhmus Çelik, duruşma salonundaki jandarma ekiplerince kelepçe takılarak salondan çıkarıldı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor Haber

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması ikinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Duruşmayı, çok sayıda avukat ve basın mensubu izliyor. Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasının alınmasıyla başladı. Öte yandan salonda ve salonun önünde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.

Zehirlenen Bebek Hayatını Kaybetti Haber

Zehirlenen Bebek Hayatını Kaybetti

İzmir'in Konak ilçesindeki bir apartmanda haşere ilaçlamasının ardından zehirlenen 1 yaşındaki erkek bebek yaşamını yitirdi. Valilikten yapılan açıklamada, Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak'taki bir apartmanda 12 Kasım'daki haşere ilaçlamasının ardından 14 Kasım saat 11.30 sıralarında bazı vatandaşların etkilendiğinin 112 ihbar hattına bildirildiği belirtildi. İlaçlamayla ilgili araştırma yapıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K'nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U'nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edilmektedir. Vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K. tedavilerinin ardından taburcu edilmiştir. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alınmıştır." Olayın yaşandığı bina ile yanındaki apartmanın tahliye edildiği, burada yaşayanlara geçici barınma imkanı sunulduğu bildirilen açıklamada, "Ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlanmıştır. Konuyla ilgili adli tahkikat sürmektedir." ifadelerine yer verildi. Tahliye edilen apartman sakinlerinin açıklamaları Öte yandan güvenlik önlemi alınan ve araç trafiğine kapatılan mahallede, AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer ekiplerince tahliye edilen apartmanlarda havalandırma çalışmaları devam ediyor. Apartmanlarda yaşayan bina sakinlerinin bölgede çalışmaların bitmesini beklediği görüldü. Olayın yaşandığı binanın yanındaki apartmanda yaklaşık 20 yıldır ikamet eden Nesrin Yağcı, AA muhabirine, olayı duyduktan sonra iş yerinden ayrılarak yakınlarına ve komşularına haber verdiğini ve eve geldiğini söyledi. İlaçlamadan haberlerinin olmadığını anlatan Yağcı, şunları kaydetti: "İşten geldim. Yoğun bir koku aldım. Acaba doğal gaz mı diye düşündüm. Ondan mı rahatsız oluyorum dedim. Evi havalandırdım, açtım. Hiçbir bilgim yok. Akşamüstü bir mide bulantısı başladı. Ayakta duramıyorum. Keşke o anda doktora gitseydim. Bilemediğim için şu anda ben de kendimi suçlu hissediyorum. Bilseydim belki de bu kadarı olmazdı. Kokuyu aldığım anda çağırsaydım, kokunun ne olduğunu anlarlardı. Şu an herkes mağdur durumda. Karşı tarafın en büyük cezaları almasını istiyorum. Ölen bebeğin annesi ve babası için gerçekten büyük bir acı. Onlar için inşallah kanun elinden geleni yapacaktır diye düşünüyorum." Apartman sakinlerinden Sezgin Işıkadalı da 25 yıldır burada yaşadıklarını belirterek, "Aile dün akşam evlerine dönüyor. Kapı cam kapalı diye onlar da rahatlıkla yatıyorlar. Sabah bebeğin dudakları morarmış, kalbi durmuş. Hepsi zehirlenmiş. Üst kattaki bir kişi de zehirlenmiş. Onu da ambulansla götürdüler. Maalesef bebek öldü. Apartmanımız boşaltıldı. Çevresinde ilaçlama yapılan apartmanlar tedbir amacıyla tahliye edildi. Halam inemediği için ambulansa getirdiler. Onu bırakmamak için biz de dışarıda bekliyoruz." diye konuştu.

Yüksekten Düşen Bebek İyileşti Haber

Yüksekten Düşen Bebek İyileşti

Şanlıurfa'da yaklaşık 3 metre yüksekten düşmesi sonucu kafatası kırılan ve beyin kanaması geçiren 9 aylık bebek, Viranşehir Devlet Hastanesi'nde yapılan ameliyat ve tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Viranşehir ilçesine bağlı Hürriyet Mahallesi'nde oturan Kırmızı ailesinin 9 aylık bebekleri Menessa, yaklaşık 3 metre yükseklikteki merdivenden düştü. Viranşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Menessa bebek, Acil Servis'te yapılan ilk müdahalenin ardından ameliyata alındı. Kafatasında kırık tespit edilen ve beyin kanaması geçiren bebek, Genel Cerrah Uğur Ozan Öztaş tarafından yapılan ve yaklaşık 3,5 saat süren ameliyatla yaşama tutundu. Öztaş, AA muhabirine, başarılı bir ameliyatla bebeğin beyin kanamasının durdurulduğunu, kafatası kemiğinin onarıldığını ifade etti. Yoğun bakım ve servis süreci sorunsuz geçen bebeğin taburcu edildiğini dile getiren Öztaş, "Hastamız tamamen sağlığına kavuştu. Hastamızı 6 ay kadar rutin takip edeceğiz." dedi. Viranşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Muhammet Yılmaz, hastanenin birkaç ay öncesine kadar travma sonrasında beyin kanaması geçiren hastalara cerrahi müdahaleyi yapabilecek ekipmana sahip olmadığını, İl Sağlık Müdürlüğünün desteğiyle teknik ekipmanları ve personel eğitimlerini tamamladıklarını söyledi. Hastanede bu alanda ilk müdahalenin 9 aylık Menessa'ya yapıldığını aktaran Başhekim Yılmaz, "Uğur Ozan Öztaş hocamız başta olmak üzere tedavi sürecine dahil olan tüm personelimizi tebrik ediyorum. Artık Viranşehir Devlet Hastanesi olarak beyin kanaması durumunda acil cerrahi müdahaleyi yapabilecek donanıma sahip olduğumuzu tüm hastalarımıza duyurmak istiyorum." dedi. Anne Fatma Kırmızı ise kızını merdivenden düşmesinin ardından hızlı bir şekilde hastaneye getirdiklerini dile getirerek, "Ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleşti, ameliyatı yapan doktordan Allah bin kere razı olsun. O anda hastanede müdahale edilmeseydi belki kızım şu an ölmüş olacaktı. Emeği geçen bütün hastane çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

786 Filistinli Bebek Öldürüldü Haber

786 Filistinli Bebek Öldürüldü

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023 ila 7 Ekim 2024 tarihleri arasında, 1 yaş altı 786 Filistinli bebeği öldürdüğünü duyurdu. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından, İsrail'in söz konusu tarihler arasındaki saldırılarının neden olduğu ölümlere ilişkin açıklama yapıldı. İsrail ordusunun 1 yılda Gazze Şeridi'nde bir yaş altı 786 bebeği öldürdüğü, bu sayının bölgedeki bebek sayısının yüzde 6'sına tekabül ettiği aktarıldı. Gazze'de anne-babasından birini veya ikisini birden kaybeden çocukların sayısının 35 bin 55 olduğuna dikkati çekildi. Gazze'de İsrail saldırılarında can veren 1206 ailenin kaydının nüfustan silindiği bildirildi. İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 41'inin erkek, yüzde 59'unun kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğu kaydedildi. Saldırılarda ölen erkeklerin de yüzde 31'inin 18-40 yaş aralığında olduğu ifade edildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 603 Filistinli öldü, 99 bin 795 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. UNRWA: İsrail, Gazze'nin kuzeyinde enkaz altında kalanların çıkarılması talebimizi reddetti Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNWRA) Gazze Medya Ofisi Direktör Vekili İnas Hamdan, AA muhabirine, Gazze'nin kuzeyinde İsrail'in saldırıları sebebiyle kötüye giden insani durumu anlattı. Hamdan, "Son iki hafta boyunca, Gazze'nin kuzeyinde ve Cebaliya Mülteci Kampı'nda kuşatmanın sıkılaşmasına karşı uyarıda bulunduk. Durum daha da vahim hale geliyor. İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde devam eden askeri saldırıları onbinlerce sivili büyük tehlike altında bırakıyor." dedi. "İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki saldırıları su dahil insanların hayatta kalmaları için gerekli temel ihtiyaçlara erişimini engelliyor." diyen Hamdan, Cebaliya Mülteci Kampı'ndaki evlerinde mahsur kalan Filistinlilerin su ve yiyeceklerinin tükenmekte olduğuna dair bilgiler aldıklarını aktardı. Hamdan, İsrail'in 18 Ekim'de Gazze'nin kuzeyindeki üç hastaneden ikisi olan Endonezya ve El-Avde hastanelerine saldırdığını söyleyerek, "Hastanelere yönelik saldırılar, Gazze'deki insani durumu daha da kötüleştiriyor." ifadelerini kullandı. Endonezya Hastanesi'nde elektrik kesintisi ve malzeme eksikliği sebebiyle hastaların hayatını kaybettiğine dikkati çeken Hamdan, UNRWA ekiplerinin Gazze'nin kuzeyinde enkaz altında kalanları çıkarma taleplerinin İsrail tarafından reddedildiği bilgisini verdi. Filistinliler, İsrail'in 2 haftadır kuşatma altında tutarak, yiyecek, su, ilaç gibi temel yaşam gereksinimlerinden mahrum bıraktığı Gazze'nin kuzeyinde 400'den fazla Filistinli hayatını kaybettiğini bildirdi. "Etnik temizlik", soykırımdan farklı olarak, toplu ölümler yaşanmasa bile bir toplumun silahlı güç, korkutma, zorla yerinden etme gibi uygulamalarla belirli bir coğrafyada kültürel ve etnik özelliklerinin kaybettirilmesi anlamına geliyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılarda 2 Filistinli öldü İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyi ile orta kesimine düzenlediği saldırılarda 2 Filistinlinin öldüğü, 19 kişinin yaralandığı belirtildi. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında bulunan El-Mevasi bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir çadırı hedef aldı. Sağlık kaynakları, söz konusu saldırıda 2 Filistinlinin öldüğünü, 8 kişinin yaralandığını ifade etti. Gazze'nin orta kesimindeki El-Bureyc Mülteci Kampı'nda bir eve insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen saldırıda ise çoğu çocuk ve yaşlı 11 kişi yaralandı. Yaralılar, Nusayrat'taki El-Avde Hastanesi'ne kaldırıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.