Uygulamalarımız appstore googleplay

#Cinayet

gazeteci63.com - Cinayet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cinayet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sinan Ateş Davasında Karar Açıklandı Haber

Sinan Ateş Davasında Karar Açıklandı

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada karar açıklandı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları ve sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından mahkemeye heyeti kararını açıkladı. Sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapse mahkum edildi. Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı parti milletvekilleri de duruşmayı takip etti. Mahkeme heyetinin salona gelmesiyle, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarının alınmasına geçildi. Sanıklar Suat Kurt ve Mustafa Ensar Aykal'ın avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek, beraatlerini istedi. Sanıkların son sözleri alındı Avukat beyanı sonrası sanıklara son sözleri soruldu. Tutuklu sanık Eray Özyağci, "Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Spontane bir şekilde oldu. Keşke bu şekilde olmasaydı. Kendi özgür hür irademle yaptığım şeyi değerlendirmenizi istiyorum. Bana verilecek her türlü cezayı hak ediyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü zaten başımıza bir sürü iş geldi." dedi. Tutuklu sanık Vedat Balkaya da Ankara'ya geliş kastının alacak verecek meselesine yardım etmek olduğunu öne sürerek, "Bir insanın öleceğini bilsem buraya gelmezdim. Eray'ın orada yapmış olduğu eylemin benimle hiçbir alakası yok. Ben alacak verecek meselesi diye geldim, kendisi çok farklı eylem gerçekleştirdi. İstemeden de olsa bu olaya yardım etmiş oldum. Vereceğiniz karara razıyım ama tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu. Tutuklu sanık Doğukan Çep ise kimseden emir almadığını iddia ederek, "Olay benim şahsi meselemdir. Verilecek karara razıyım." ifadesini kullandı. Tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, "Olay olup bittikten sonra, olayla hiçbir alakası olmayan bir camiayı bu olayla ilişkilendirilmek için kumpas kuruldu. Ben de rehin alınmış bir ülkücüyüm. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi istirham ediyorum. Bir ülkücü olarak Türk mahkemelerine güveniyorum." savunmasını yaptı. Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ise "Beni bu olayın içindeymişim gibi göstermek istiyorlar. Üzerimdeki bu algının kalkmasını istiyorum. Beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı. Diğer sanıklar da savunmalarında suçsuz olduklarını öne sürerek, beraat ve tahliye talebinde bulundu. Karar açıklandı Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'u, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Özyağci'ye ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, dosyada "suça azmettiren" sıfatıyla yer alan sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ı "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme"den ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti. 5 sanığa hapis ceza "Tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar'a ise 15 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Alper Atay'ı da "suçluyu kayırma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar veren mahkeme, sanık Günay hakkında "suçluyu kayırma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmetti. Bu sanıklar arasında tek tutuklu olan Çağlar Zorlu'nun da beraatle birlikte tahliyesine karar verildi. 2 sanığın dosyası ayrıldı Öte yandan, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

Ramazan Hocanın Katiline Müebbet Haber

Ramazan Hocanın Katiline Müebbet

Diyarbakır'da "Filozof Ramazan" lakabıyla bilinen Ramazan Pişkin'i, Fatih'te işlettiği çay ocağında öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan sanık Erkan Baykut, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Erkan Baykut ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan Baykut, maktul Pişkin'i Afgan uyruklu bir kişi sandığı için öldürdüğünü, psikolojisinin iyi olmadığını iddia etti. Kendisini azmettiren birileri olsa bunu saklamayacağını belirten sanık, "Ramazan Pişkin masum bir insan farkındayım. Pişmanım." dedi. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Baykut'u "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme kararında takdiri indirim uygulamadı. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fatih Cerrahpaşa Kocamustafapaşa Caddesi'nde çay ocağı işleten "Filozof Ramazan" olarak bilinen Ramazan Pişkin'in, 31 Ocak'ta iş yerinde uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, olay günü polise kesici ve delici alet yaralaması olduğu yönünde ihbar yapılması üzerine "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerine gidildiğinde Pişkin'in bıçakla yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı bilgisinin alındığı belirtilmişti. Pişkin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği aktarılan iddianamede, güvenlik kamerası görüntülerine göre, olay yerinden kaçan sanık Erkan Baykut'un toplu taşıma aracı kullanıp Beyoğlu'ndaki ikametine gittiğini tespit eden polisin, evin banyosunda saklanan sanığı gözaltına aldığı anlatılmıştı. İddianamede ifadesine yer verilen sanık, ilk kez 2021'de sosyal medyada karşılaştığı Pişkin'i olaydan iki ay önce "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerinde gördüğünü aktarmıştı. Yanına gidip konuştuğunda ilk başta iyi bir hoca olarak düşündüğünü, ancak sohbetin devamında bu kişinin aslında uyuşturucu satan ve cinsel istismarda bulunan Saboor M. olduğunu anladığını savunan sanık, olay günü iş yerine geldiğinde tek başına sandalyede oturan Pişkin'in ayağa kalktığını, ardından taş fırlatması ve üzerine gelmesiyle kendisine zarar verebileceğini düşünerek Pişkin'i bıçakla yaraladığını ve kaçtığını belirtmişti. İddianamede, sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Savcılıkça hazırlanan esas hakkındaki mütalaada ise sanık Baykut'un öldürme kabiliyeti olan bıçakla maktulün iş yerine gittiği, tek hamlede öldürücü bıçak darbesiyle eylemini tasarlayıp gerçekleştirdiği belirtilerek, sanığın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenmişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.