Uygulamalarımız appstore googleplay

#Dava

gazeteci63.com - Dava haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dava haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Soruşturmada 11 Şüpheli Tutuklandı Haber

Soruşturmada 11 Şüpheli Tutuklandı

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 15 şüpheliden 11'i tutuklandı, 3'ü hakkında adli kontrol şartı uygulandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet", "kasten öldürmenin ihmali davranış ile işlenmesi" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 14 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Büyükçekmece Adliyesine sevk edildi. Adliyede nöbetçi savcılıkça sorgulanan şüphelilerden 10'u tutuklama, 3'ü ise haklarında adli kontrol kararı verilmesi istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Savcılık, 1 şüphelinin ifadesinin ardından serbest bırakılmasına karar verdi. Bu arada, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ana dava kapsamında tutuklu bulunan Dursun Eryılmaz, bu dosya kapsamında adliyeye getirildi. Eryılmaz da savcılık sorgusu sonrası tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Hakimlik, doktorlar Bener Mansuroğlu, Hilda Keykubad ve Zeki Ötünç, sekreterler Aslı Alemdağ, Gözde Polat ile Müberra Palabıyık, hemşire Nigar Kubilay, sağlık memuru Remzi Karaca, hasta bakım elemanı Seher Çuhadar, tıbbi sekreter Senanur Ünlü ve Dursun Eryılmaz'ın tutuklanmasına, mesul müdür İbrahim Oktay, hemşire Hilal Vatansever ve garson Meryem Küçükoğlu hakkında ise adli kontrol şartı uygulanmasını kararlaştırdı. Operasyon Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivilin yer aldığı 14 şüpheliyi yakalamıştı.

7 Kişinin Tutuklanması Kararı Çıktı Haber

7 Kişinin Tutuklanması Kararı Çıktı

Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan 3 sanığın tutuklanmasına, 4 sanık hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davada, mahkeme, tutuksuz yargılanan 3 sanığın tutuklanmasına, 4 sanık hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, sanık avukatlarının dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, tutuklu 22 sanığın mevcut hallerinin devamına karar verdi. Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini kararlaştıran heyet, suçtan zarar görme ihtimaline karşı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının da davaya katılma taleplerini kabul etti. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ile doktor Şeyhmus Çelik'in tutuklanmasına karar verdi. Heyet, tutuksuz sanıklar Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, hemşire Serenay Şenkalaycı ve hemşire Ceren Hatice Kırım hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 13 Ocak 2025 tarihine erteledi. Ara kararın açıklanmasının ardından hakkında tutuklama kararı verilen sanıklar Mehmet Gürül, Murat Mantuş ve Şeyhmus Çelik, duruşma salonundaki jandarma ekiplerince kelepçe takılarak salondan çıkarıldı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor Haber

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması ikinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Duruşmayı, çok sayıda avukat ve basın mensubu izliyor. Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasının alınmasıyla başladı. Öte yandan salonda ve salonun önünde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.

Davanın İkinci Duruşması Başladı Haber

Davanın İkinci Duruşması Başladı

İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında dava açılan 13'ü tutuklu 42 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, aralarında İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kurumun önceki dönem genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ve Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de bulunduğu savunma yapmayan 22 sanık ilk kez hakim karşısında ifade verecek. Olayda hayatını kaybeden iki kişinin avukatlarının delil olarak kentte yayın yapan bir yerel gazetenin, ihmallere ilişkin 5 yıl önce yaptığı haberin dosyaya eklenmesi talebi üzerine, mahkeme gazetenin dosyaya orijinal nüshasının eklenmesini istedi. Bunun üzerine "Çözüm için illa biri mi ölmeli" başlıklı haberin bulunduğu 19 Ocak 2019 tarihli gazete dava dosyasına girdi. Devam eden duruşma 3 gün sürecek. Duruşma öncesi açıklama Hayatını kaybedenlerden Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi, duruşma öncesi İzmir Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, "Kızım Özge Ceren, Gdz Elektrik ve İZSU'nun ihmalleri sonucu ölmeseydi doktor olacaktı. Binlerce insanı kurtaracaktı. Gdz ve İZSU suçu birbirine atarak kurtulmaya çalışıyor. Bundan sonra Türkiye sokaklarında hiçbir insan elektrik çarpması sonucu ölmesin. Türk adaletine güveniyorum." dedi. Olay ve soruşturma süreci İzmir'in Konak ilçesi Alsancak semtinde 12 Temmuz'da sağanakta yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan Özge Ceren Deniz (23) ile onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay (44) yaşamını yitirmişti. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilk etapta haklarında gözaltı kararı verilen 48 şüpheli yakalanmış, 13'ü tutuklanmış, 6'sının dosyası ayrılmıştı. Hazırlanan iddianamede 42 şüphelinin, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5'ar yıla kadar hapsi isteniyor.

Narin Davasında Tanıklar Dinleniyor Haber

Narin Davasında Tanıklar Dinleniyor

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor. 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 2. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı. Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor. Davanın 2. gününe tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Bugünkü duruşmada ilk olarak ağabey Baran Güran tanık sıfatıyla dinleniyor. Davada dün tutuklu 4 sanık ile baba Arif Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın eşinin beyanları alınmıştı. Olay Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı. Salim, Yüksel ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.

4 Sanığın Yargılanmasına Başlandı Haber

4 Sanığın Yargılanmasına Başlandı

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Adliye önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı. Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor. Baba Arif Güran, "müşteki", aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 26 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı. Duruşma öncesinde, Türkiye Barolar Birliği (TBB) davaya katılma talebinde bulundu. Sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu avukatlarına söz verildi. Duruşmada, ilk olarak tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar savunma yapıyor. Sanığın duruşmadaki savunması sırasında baba Arif Güran gözyaşı döktü ve sakinleşmesi için salondan çıkarıldı. Savunma esnasında Arif Güran, sanığa "Seni Allah'a havale ediyorum." dedi. Sanık Bahtiyar'ın savunması sürüyor. Duruşmayı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Ceylan Akça Cupolo, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, farklı bölgelerden gelen baro başkanları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve sanatçı Gülben Ergen de izledi. Olay Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı. Salim, Yüksel ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.

7 Belediye Personeline Dava Açıldı Haber

7 Belediye Personeline Dava Açıldı

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'teki depremde yıkılan Ezgi Apartmanı'nda 35 kişinin ölümüne ilişkin davada, 7 belediye personeli hakkında da 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, Onikişubat ilçesinde, Ezgi Apartmanı'nın inşa edildiği ve tadilat yapıldığı dönemlerde görev alan 7 belediye personeli hakkında "hukuki ve fiili bağlantı" nedeniyle hazırlanan iddianame Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 2 Eylül 2024'te kabul edilen iddianamede, dönemin Kahramanmaraş Belediyesi görevlileri olan eski İmar İşleri Müdürü F.Y, mimarlar V.Ç. ve M.D. ile Onikişubat Belediyesi personeli İmar ve Şehircilik Müdür Vekili S.A, inşaat mühendisi A.G, inşaat teknikeri M.A.C. ve makine mühendisi M.Ş. hakkında "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. Belediyenin ilgili birimine kusur atfı yapılan ve bilirkişi raporu doğrultusunda hazırlanan iddianamede şu ifadelere yer verildi: "Kanuni düzenlemeler uyarınca şüphelilerin eylemlerinin taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğu, şüphelilerin görevlerini icra ederken ihmali davranışta bulunmaları sonucunda görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının da oluştuğu ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 44 maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralları gereğince şüphelilerin taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçu yönünden cezalandırılmaları gerektiği, zira Yargıtay 12.Ceza Dairesi'nin 18 Ekim 2023 tarih 2022/7981 Esas 2023/4116 Karar numaralı ilamında da bu yönde değerlendirme yapıldığı, bu itibarla şüphelilerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları sonucunda öngörülemeyecek neticenin gerçekleşmesinden dolayı taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu işledikleri yönünde haklarında kamu davası açmaya yeter şüpheye ulaşılmıştır." Ayrıca iddianamede, kamu görevi yapan şahısların mesleklerini icra ederken dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlar sergilemeleri nedeniyle mesleğin icrasından yasaklanmaları da istendi.

Sinan Ateş Davasında Karar Açıklandı Haber

Sinan Ateş Davasında Karar Açıklandı

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada karar açıklandı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları ve sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından mahkemeye heyeti kararını açıkladı. Sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapse mahkum edildi. Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş da "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı parti milletvekilleri de duruşmayı takip etti. Mahkeme heyetinin salona gelmesiyle, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarının alınmasına geçildi. Sanıklar Suat Kurt ve Mustafa Ensar Aykal'ın avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek, beraatlerini istedi. Sanıkların son sözleri alındı Avukat beyanı sonrası sanıklara son sözleri soruldu. Tutuklu sanık Eray Özyağci, "Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Spontane bir şekilde oldu. Keşke bu şekilde olmasaydı. Kendi özgür hür irademle yaptığım şeyi değerlendirmenizi istiyorum. Bana verilecek her türlü cezayı hak ediyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü zaten başımıza bir sürü iş geldi." dedi. Tutuklu sanık Vedat Balkaya da Ankara'ya geliş kastının alacak verecek meselesine yardım etmek olduğunu öne sürerek, "Bir insanın öleceğini bilsem buraya gelmezdim. Eray'ın orada yapmış olduğu eylemin benimle hiçbir alakası yok. Ben alacak verecek meselesi diye geldim, kendisi çok farklı eylem gerçekleştirdi. İstemeden de olsa bu olaya yardım etmiş oldum. Vereceğiniz karara razıyım ama tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu. Tutuklu sanık Doğukan Çep ise kimseden emir almadığını iddia ederek, "Olay benim şahsi meselemdir. Verilecek karara razıyım." ifadesini kullandı. Tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, "Olay olup bittikten sonra, olayla hiçbir alakası olmayan bir camiayı bu olayla ilişkilendirilmek için kumpas kuruldu. Ben de rehin alınmış bir ülkücüyüm. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi istirham ediyorum. Bir ülkücü olarak Türk mahkemelerine güveniyorum." savunmasını yaptı. Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ise "Beni bu olayın içindeymişim gibi göstermek istiyorlar. Üzerimdeki bu algının kalkmasını istiyorum. Beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı. Diğer sanıklar da savunmalarında suçsuz olduklarını öne sürerek, beraat ve tahliye talebinde bulundu. Karar açıklandı Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'u, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Özyağci'ye ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, dosyada "suça azmettiren" sıfatıyla yer alan sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ı "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme"den ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti. 5 sanığa hapis ceza "Tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar'a ise 15 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Alper Atay'ı da "suçluyu kayırma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar veren mahkeme, sanık Günay hakkında "suçluyu kayırma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmetti. Bu sanıklar arasında tek tutuklu olan Çağlar Zorlu'nun da beraatle birlikte tahliyesine karar verildi. 2 sanığın dosyası ayrıldı Öte yandan, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.