Uygulamalarımız appstore googleplay

#Doktor

gazeteci63.com - Doktor haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doktor haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sıcak Havada Kalp Krizi Riski Haber

Sıcak Havada Kalp Krizi Riski

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Servet Altay, 20 derecenin üzerindeki her bir derecelik sıcaklık artışının 65 yaş üstü bireylerde kalp krizi riskini yüzde 2 yükselttiğini söyledi. Prof. Dr. Altay, AA muhabirine, mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcak havanın insan sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti. Sıcak havanın kalp krizi, kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu gibi sağlık sorunlarına neden olduğunu dile getiren Altay, özellikle risk grubunda bulunan hastaların ve yaşlıların dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Sıcak havaların vücudun ısı dengesini bozduğunu ve kalp sağlığını doğrudan etkilediğini anlatan Altay, şunları kaydetti: "20 derecenin üzerindeki hava sıcaklığı durumunda her bir derece sıcaklık artışında özellikle 65 yaş üstü bireyler için yüzde 2 oranında kalp krizi riskinin arttığı görülüyor. Sıcaklık ne kadar artarsa kalp krizini o kadar fazla görüyoruz. Bunun yanında hipertansiyon ve ritim bozuklukları ortaya çıkıyor. Ayrıca beyin kanaması gibi olumsuzlukları görebiliyoruz. O yüzden kronik hastalığı olanlar ve yaşlılar çok dikkatli olacaklar." Prof. Dr. Altay, sıcak havalardan korunmak için bol sıvı tüketilmesi ve yağlı gıdalardan kaçınarak hafif yemeklerle sebze ve meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini dile getirdi. Altay, günün en sıcak saatlerinde mümkün olmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Sıcaklarda Çocuk Sağlığına Dikkat Haber

Sıcaklarda Çocuk Sağlığına Dikkat

Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Uzmanı Doç. Dr. Murat Doğan, yazın gelmesiyle çocuklarda artan akut ishal vakalarının tedavisinde, doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Doğan, yaz aylarında çocuklarda en çok akut ishal şikayetiyle karşılaştıklarını söyledi. Çocuklarda günde 3'ten fazla dışkılamanın ishal olarak değerlendirildiğini dile getiren Doğan, ancak anne sütü veya mamayla beslenenlerde 6'nın üzerinde dışkılamanın Dünya Sağlık Örgütünce ishal kabul edildiğini aktardı. Mevsimsel olarak ishal vakalarında artış yaşandığını belirten Doğan, "Bunun sebebi kontamine sular, gıdalar, tarihi geçmiş ilaçlar, besin zehirlenmeleridir. Okulların da kapalı olmasıyla ishal şikayetiyle gelenlerin sıklığı acil servislerde arttı." dedi. İshalin sebeplerine değinen Doğan, "Bunların başında enfeksiyöz nedenler geliyor, en sık nedeni virüslerdir. Bunun yanında bakteriler, parazitler, mantarlar, diğer enfeksiyöz nedenlerdir. Enfekte olmayan nedenlerin başında da kontamine su ve su ürünleri, kontamine havuz, göl, dere suları, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, iyi pişirilmemiş ve iyi yıkanmamış sebze ve meyveler, tarihi geçmiş ürünler, açıkta uzun süre kalmış gıda ürünleri, kontamine olmuş kuyu suları gibi durumlar gelmektedir." diye konuştu. "Çocuk ağlıyor ancak gözyaşı yoksa vücutta sıvı azalmıştır" İshal olan çocukların 24-48 saat boyunca evde bol sıvı tüketip, doğal beslenip dinlenmelerini önerdiklerini vurgulayan Doğan, şöyle devam etti: "Fakat bunları yapmasına rağmen ailede veya çocukta kusma varsa, her yediğini çıkarıyorsa, beslenemiyorsa, cildi kuruysa, mesela ağlıyor ama gözyaşı yoksa, tükürük salgısı iyice azalmış, idrar yapımı azalmışsa, cildinde alacalı görünüm varsa, düşmeyen dirençli ateşi varsa, bilinci bozulmuşsa bu gibi durumlarda büyük ihtimalle çocuğun sıvı kaybı çok fazladır. En yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekir. Bunlar vücutta sıvının tükendiğini gösterir. En önemli belirtilerden biri, cildin hamur kıvamında olması. Cildi buruşturduğumuz zaman eski yerine gelmiyorsa yeteri kadar sıvı yok demektir. İshalde sıvı kaybı yaşandığı için sıvıyla birlikte vücuttaki tuz ürünlerinde de azalma yaşanır. " İshal tedavisinin en büyük kısmını ev tedavisinin oluşturduğunu anlatan Doğan, sıvıyı yerine koymak için çocuklara tuzlu ayran, ev yapımı limonata ve potasyum açısından zengin muz, patates gibi gıdalar verilmesi gerektiğini dile getirdi. Doğan, hastanede ciddi kusmalara karşı kusma ilacı verdiklerini, sıvı kaybı için de damardan sıvı tedavisi önerdiklerini belirtti. Ailelere antibiyotik uyarısı İshalin en sık görülen nedeninin virüsler ve besinler olduğuna dikkati çeken Doğan, şunları kaydetti: "Yapılan tetkikler sonucunda ishalin sebebi bakteri ise tedaviye antibiyotik ekliyoruz ama doktor önerisi olmadan, en sık sebebi besinler ve virüsler olduğu için antibiyotik mümkün olduğunca kullanmıyoruz. Fazla kullanılan antibiyotik, bağırsak mukozasını bozarak ishali daha fazla artırmaktadır. Antibiyotik gerektiren durumlarda, daha çok düşmeyen dirençli ateş, çocuğun hasta görünümü, kanlı ishal ve buna ek olarak laboratuvar tetkikleri bizi yönlendiriyor. Yoksa ailenin veya başka kişilerin verdiği antibiyotik, ishal sıklığını ve süresini daha fazla artırmakta. Biz sıvı tedavisinin yanında probiyotik dediğimiz faydalı bakterileri içeren ürünler, çinko gibi destek ürünleri öneriyoruz. İshalin sıklığını ve süresini azaltmaya yardımcı oluyor." Doğan, ishale karşı uygulanan aşıların hastalığın çok şiddetli geçmesini engellediğini, süresini kısalttığını, bazı çocukları da tamamen koruduğunu belirtti. Ailelerin, kaynağına çok güvenmediği, temiz bulmadığı su kaynaklarından çocuklarını uzak tutması gerektiğini vurgulayan Doğan, "Havuz, dere, göl gibi su kaynaklarına ulaşım arttı. Bağ, bahçede meyve, sebze sezonu açıldı. Sebze ve meyveler bol suyla yıkamadan yenmemeli. Açıkta uzun süre özellikle sıcakta kalmış besin ürünlerinden, pastörize edilmemiş ürünlerden uzak durulmasını öneriyoruz. Yemekten önce ve sonra aile bireyleri, çocuklarıyla birlikte el yıkamayı alışkanlık haline getirmeli." ifadelerini kullandı.

Gazze’de Yetersiz Beslenme Vakaları Haber

Gazze’de Yetersiz Beslenme Vakaları

Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki Nasır Tıp Kompleksi'nin Çocuk Bakım Bölümü Başkanı Hatem el-Hur, Gazze'deki hastanelerin yetersiz beslenme vakalarıyla dolu olduğunu belirtti. Hur, Gazze Şeridi'ndeki insani koşulların kötüleştiğini ve çoğu hastanenin hizmet dışı kaldığını ifade ederek AA muhabirine yaşadıkları zorlukları anlattı. Yetersiz beslenmeden muzdarip çok sayıda Filistinlinin, Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren Nasır ve sahra hastanelerine sığındığını belirten Hur, "Yetersiz beslenme Gazze Şeridi'nde büyük oranda yayıldı. Bu vakaları savaştan önce hiç görmüyorduk. Ancak şimdi çok sayıda kişide görmeye başladık. Ayrıca özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar arasında akut yetersiz beslenme vakaları da artmaya başladı." dedi. Hur, Gazze Şeridi'nde özellikle çocuklarda yetersiz beslenme sorununun çok ciddi olduğunu vurgulayarak, başta İsrail ablukası olmak üzere gıda kıtlığı, protein eksikliği ve fiyatların aşırı yüksek olması nedeniyle halkın uygun gıdayı satın alamadığını dile getirdi. Filistinli doktor, yetersiz beslenme nedeniyle yaşanan ölümlere ilişkin şunları söyledi: "Vakaların çoğu gıda, yiyecek ve içecek desteğinden mahrum bırakılan kuzey bölgelerinde meydana geldi. Güney bölgelerinde de az da olsa yetersiz beslenme nedeniyle ölüm vakaları yaşandı. Ancak Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerine hiçbir destek sağlanmadığı için vakaların çoğu orada." Güney bölgelerinde kısıtlı da olsa şu anda uluslararası kuruluşların yurt dışından gelen heyetler aracılığıyla sağladığı bazı süt ürünleri gibi tamamlayıcı tedaviler olduğunu söyleyen Hur, ancak bunun çok yetersiz olduğunu ifade etti. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinde bulunan Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye 21 Haziran'da, Gazze kenti ile kuzeyde kıtlık belirtilerinin ortaya çıktığını söylemişti. Ebu Safiye, yetersiz beslenme ve sıvı kaybı nedeniyle iki hafta içinde 250 çocuğun hastaneye getirildiğini de açıklamıştı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 38 bin 664 Filistinli öldü, 89 bin 97 kişi yaralandı.

SAHİPSİZ MEMLEKET ŞANLIURFA Haber

SAHİPSİZ MEMLEKET ŞANLIURFA

Şanlıurfa’da Sağlık sistemi her geçen gün daha da kötü olmayı sürdürüyor. Şanlıurfa’da oldukça kötü bir durumda olan sağlık sistemi her geçen gün daha da kötü olmaya devam ediyor. MHRS randevu sisteminde randevu bulamayan veya en erken 15-20 gün sonrasına randevu alabilen Şanlıurfalı vatandaşların sağlık sisteminden çektiği rezaleti duyan veya gören yetkilide yok. Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde (500 Yataklı) MHRS sisteminde randevusu bulunmayan KBB polikliniği için sabah erken saatte hastaneye başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen vatandaşların burada aldıkları cevap ise, “Kusura bakmayın hastanemizde bugün tek KBB doktoru var. Oda randevusuz bakmıyor” cevabı oluyor. Koskoca bir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir tek KBB doktorunun olması ne kadar doğru bir durum bilinmez. En iyisini yetkili büyüklerimiz bilir tabiki. Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine (500 Yataklı) hastaneye bağlı olan Haliliye Ek Hizmet binasına (Eski OSM) hastanesine başvurulduğu zaman ise burada birçok tabelada KBB Polikliniğine gider yazısı yazılmasına rağmen burada aldığınız cevap ise ( Hastanemizde KBB polikliniği hizmeti yok cevabı alıyorsunuz)   Bu nasıl bir iştir. Koskoca bir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ana binasında randevusuz bakmayan veya bakamayan tek doktor. Bu hastaneye bağlı olan Haliliye ek hizmet binasında ise KBB hizmeti yok cevabı. Koskoca bir Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde bir bölümde tek doktor yeterli mi?      Bir tek doktor akşama kadar kaç hastaya bakabilir veya faydalı olabilir?      Ek hizmet binasında yazılan KBB yazılarına rağmen bu hizmet neden verilmiyor?      MHRS randevu sisteminin başarılı olduğu söylenebilir mi?      Eski usul sabah erken gidip kayıt alma dönemi daha iyi değilmiydi?      Şanlıurfa milletvekilleri, Valilik, İl Sağlık Müdürlüğü ve hastane yetkilileri bu sorunların ne kadar farkında.      Son olarak kim ne derse desin bu sorunlar artarak devam edecek. Kentin sorunları kimsenin umurunda gibi görünmüyor.      Bu haberin yapılmasındaki tek amaç bir sorunu çözüme kavuşturmak amacıdır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.