Uygulamalarımız appstore googleplay

#Ekonomi

gazeteci63.com - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye Dünyada Zirveye Yerleşti Haber

Türkiye Dünyada Zirveye Yerleşti

Zeytin üretiminde dünyada önemli bir konumu bulunan Türkiye, 2024/2025 döneminde sofralık zeytin üretiminde Mısır'ı geçerek 700 bin tonla ilk sıraya yükseldi. AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) verilerinden yaptığı derlemeye göre, yurt içinde zeytin ağacı sayısının yanı sıra sofralık zeytin ve zeytinyağı üretimi arttı. Zeytin yetiştiriciliğindeki çalışmalarla 2001'de 99 milyon olan ağaç sayısı geçen yıl itibarıyla 205 milyona ulaştı. Ağaç varlığında iki kattan fazla yaşanan artış üretime de yansıdı. Zeytin üretimi 2001-2024 döneminde 6 kattan fazla artarak 600 bin tondan 3 milyon 750 bin tona yükseldi. Üretim, geçen yıl bir önceki yıla göre de yüzde 150 artarak, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Zeytinyağı üretimi de 2024/2025 döneminde 475 bin tona yükseldi. Sofralık zeytin üretimi 700 bin tona çıkarken, bu alanda Türkiye, Mısır'ı geçerek dünyada zirveye yerleşti. Türkiye'yi Mısır 600 bin tonla, İspanya 468 bin tonla takip etti. "Ağaç sayısı bakımından İspanya'nın ardından ikinci sıradayız" Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, zeytincilik sektöründe 2007'de konan zeytinyağı ve sofralık zeytinde dünya ikinciliği ve zeytin ağacı sayısını ikiye katlama hedeflerinin 2022/2023 ve 2024/2025'te iki kez gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye'nin "zeytin ağacının anavatanı" olduğunu vurgulayan Tan, "Zeytin, Anadolu'dan yayıldı ve zaman içinde İspanya zeytincilikte zirveye oturdu. Son 15-20 yıla bakınca, liderlik sıralaması İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus, Türkiye şeklindeydi. Zaman zaman Türkiye ile Tunus yer değiştirebiliyordu." dedi. Tan, sofralık zeytin üretiminde Türkiye'nin Mısır'ı geride bırakarak lider konumuna geldiğini belirterek, "2024/2025'te de Türkiye, başarının tesadüfi olmadığını gösterdi. Zeytinyağı üretiminde 475 bin tonla dünya ikincisi, sofralık zeytinde 700 bin tonla dünya birincisi olduk. Hedeflerimizi koyarken Türkiye'de 100 milyon zeytin ağacı vardı. Hükümet, yeni dikimleri teşvik amaçlı fidan yardımı yaptı ve bu sayıyı ikiye katladık. Zeytin ağacı sayısı her yıl artıyor ve hedefimiz 250 milyona doğru gitmek. Ağaç sayısı bakımından da İspanya'nın ardından ikinci sıradayız." diye konuştu. Ülkenin son yıllarda zeytincilik alanında yaşadığı gelişmelerin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizen Tan, şunları kaydetti: "Üretimde iyi noktalara geldik. Sektörde bazı dönemlerde fiyat konusunda regülasyona ihtiyaç duyuluyor. Desteklerin yanında Avrupa Birliği (AB) Zeytinyağı Mevzuatı'ndaki gibi üçlü fiyat, depolama yardımı, üretim yardımı gibi benzeri regülasyonlar konusunda da yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Böylece sektörün gelişmesi daha da hızlanacaktır. Ayrıca özellikle yerli çeşitlerimizin korunması ve geliştirilmesi alanı da AR-GE çalışmalarımızda çok iyi ilerliyor. Ülkenin fidan çeşitleri konusunda hiçbir ülkenin yabancı çeşitlerine ihtiyacı yok, Bu ithal menşeli fidanlar 'zeytin ağacının anavatanı Anadolu' imajına büyük zarar verebilir."

66 Ülkeye Fıstık İhracatı Yapıldı Haber

66 Ülkeye Fıstık İhracatı Yapıldı

Yılın ilk 3 ayında en çok fıstık ihracatı gerçekleştirilen ülkeler İtalya, Almanya ve Kazakistan oldu. Türkiye'den yılın ilk 3 ayında 66 ülkeye 59 milyon 759 bin dolarlık fıstık ihracatı gerçekleştirildi. Üreticisine sağladığı yüksek ekonomik kazanç ve geniş kullanım alanından dolayı çiftçilerden büyük ilgi gören fıstık, başta Şanlıurfa ve Gaziantep olmak üzere Türkiye'nin 22 kentinde üretiliyor. AA muhabirinin Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri verilerinden derlediği bilgilere göre, 2024 yılında 96 ülkeye 229 milyon 777 bin dolarlık fıstık ihraç edildi. Bu yılın ocak-mart döneminde 66 ülkeye gerçekleştirilen fıstık ihracatından ise 59 milyon 759 bin dolarlık gelir elde edildi. Türkiye'nin en çok fıstık ihracatı yaptığı ülkelerin başında İtalya bulunuyor. Bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye'den İtalya'ya 18 milyon 546 bin dolarlık fıstık satıldı. Fıstık ihracatında İtalya'yı 11 milyon 556 bin dolarla Almanya, 3 milyon 575 bin dolarla Kazakistan izledi. "Lezzet ve kalite bakımından birinci sıradayız" Türkiye Fıstık Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Faruk Akbaş, AA muhabirine, fıstık ihracatının 66 ülkeye yapılmasının sevindirici olduğunu ancak bunu yeterli görmediklerini belirtti. Türkiye'de yetiştirilen fıstığın dünyada yetiştirilen en kaliteli fıstık olduğunun altını çizen Akbaş, "Türkiye'den fıstık ihracatı yapılması hem üreticilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından önemli, ihracat rakamlarımızın yıl sonuna kadar daha da yükseleceğine inanıyoruz. Türkiye üretim alanı bakımından dünyada ikinci sırada olsa da lezzet ve kalite bakımından birinci sıradayız. Dünyadaki bütün insanların fıstığımızı tatması, ürünlerinde değerlendirmesi bizim için de çok önemlidir. O yüzden yeni pazarlara açılmamız çok önemli, ihracat rakamlarını arttırma noktasında çalışmalarımız var." diye konuştu. Akbaş, ihracat rakamlarını artırmak istediklerini, bu noktada Şanlıurfa'da ürünlerin sağlıklı koşullarda saklanarak değerinde pazarlanabilmesine olanak sağlayacak lisanslı depo için çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Fıstığın Arap ülkeleri ve Çin pazarına girebilmesi için görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Akbaş, "Çin pazarı dünyanın en büyük pazarlarından biri. Fıstığımız bu pazarda yer alabilirse yıl sonunda ihracat rakamlarını 2-3 katına çıkarabiliriz diye düşünüyorum." dedi.

Enflasyon Rakamları Açıklandı Haber

Enflasyon Rakamları Açıklandı

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), martta aylık bazda yüzde 2,46, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,88 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 38,1, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 23,5 olarak kayıtlara geçti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, martta 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 51,26, yurt içi üretici fiyatları yüzde 35,23 arttı. Aylık bazda TÜFE yüzde 2,46, Yİ-ÜFE yüzde 1,88 artış gösterdi. TÜFE, martta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 10,06, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 38,1 oldu. Yİ-ÜFE de Aralık 2024'e göre yüzde 7,23, geçen yılın mart ayına kıyasla yüzde 23,5 olarak belirlendi. Yıllık enflasyon TÜFE'de Aralık 2021'den bu yana en düşük oran olarak kayıtlara geçti. Bu oran, Aralık 2021'de 36,08 olarak tespit edilmişti. Yİ-ÜFE'de de yıllık bazda Kasım 2020'den sonraki en düşük oran elde edildi. Yıllık Yİ-ÜFE Kasım 2020'de 23,11 olmuştu. Sanayinin 4 sektöründe yıllık değişimler TÜİK verilerine göre, Yİ-ÜFE, martta bir önceki aya kıyasla yüzde 1,88, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 7,23, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 23,5 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 35,23 yükseldi. Sanayinin 4 sektörünün yıllık değişimleri incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 30,89, imalatta yüzde 23,14, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 21,15 ve su temininde yüzde 58,02 artış gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimlerine bakıldığında, ara mallarında yüzde 19,78, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 32,91, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 30,89, enerjide yüzde 16,98 ve sermaye mallarında yüzde 23,14 yükseliş kaydedildi. Sanayinin 4 sektörünün aylık değişimlerinde ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,52, imalatta yüzde 2,12 ve su temininde yüzde 2,92 artış hesaplanırken, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 0,87 azalış görüldü. Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerine bakıldığında, ara malında yüzde 2,28, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 2,19, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,26, sermaye mallarında yüzde 2,53 artış gerçekleşirken, enerjide yüzde 1,17 azalış kaydedildi. Martta fiyatı en çok artan ürün patates, en fazla düşen hava yolu ile yolcu taşımacılığı oldu Tüketici fiyatları bazında martta en yüksek fiyat artışı yüzde 42,1 ile patateste gerçekleşirken, en çok ucuzlayan başlık yüzde 18,13 ile hava yolu ile yolcu taşımacılığı olarak belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, patatesteki fiyat artışını, yüzde 23,85 ile evcil hayvanlarla ilgili ürünler, yüzde 22,82 ile şans oyunları izledi. Martta fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 19,9 ile taze sebzeler (patates hariç), yüzde 11,21 ile taze meyveler, yüzde 10,85 ile sigaralar ve yüzde 10,73 ile kahvaltılık tahıl ürünleri yer aldı. Geçen ay en fazla fiyat düşüşü yüzde 18,13 ile hava yolu ile yolcu taşımacılığında gerçekleşti. Bunu yüzde 5,28 ile kara yolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı, yüzde 4,76 ile çocuk giyim, yüzde 4,57 ile kadın giyim, yüzde 2,74 ile tereyağı izledi. Martta yıllık bazda en yüksek artış eğitim grubunda oldu TÜFE, martta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,46, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 10,06, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 38,1 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 51,26 arttı. Ana harcama grupları itibarıyla martta bir önceki aya göre giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 2,48 azalış gerçekleşti. Söz konusu dönemde en yüksek artışın yaşandığı ana grubun ise yüzde 9,96 ile alkollü içecekler ve tütün olduğu hesaplandı. Martta geçen yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 14,81 ile giyim ve ayakkabı olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 80,42 ile eğitim olarak tespit edildi. En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun aylık değişimlerine bakıldığında, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 4,94, ulaştırmada yüzde 0,25, konutta yüzde 2,1 artış görüldü. İlgili ana grupların aylık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,23, ulaştırmada yüzde 0,04 ve konutta yüzde 0,33 oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 25'inin endeksinde düşüş gerçekleşirken 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 113 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. Beklentiler AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler martta TÜFE'nin yüzde 2,87 artacağını öngörmüştü. Bu ortalamaya göre yıllık enflasyonun yüzde 38,66'ya gerileyeceği hesaplanmıştı.

İnternetten Alışverişte Yeni Dönem Haber

İnternetten Alışverişte Yeni Dönem

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Başkanı Hakan Çevikoğlu, internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak yönetmeliğin bugün hayata geçmesine ilişkin, "E-ticaretten alışveriş daha güvenli hale geliyor." dedi. Ticaret Bakanlığı dün yaptığı açıklamada internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak "Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği"nin bugün yürürlüğe gireceğini duyurmuştu. 5 aylık geçiş sürecinin ardından bugün yürürlüğe giren yönetmelik internetten yapılan alışverişlerde şeffaflık ve ürün güvenliğini sağlayacak. Yönetmelik tüketicilerin haklarını korumayı amaçlarken, hem vatandaşlar hem de ürün satan firmalar için önemli yenilikler getirdi. Uygulamanın detaylarına ilişkin AA muhabirine bilgi veren Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, yönetmeliğin getirilerinin "tüketici", "satıcı", "pazaryerleri" ve "e-ithalat-e-ihracat"a etkisi olarak ayırmak gerektiğini belirterek, çok ayaklı bir gelişme yaşanacağını söyledi. Çevikoğlu, genel itibarıyla e-ticarette önemli ilerleme sağlayacak yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin önemine işaret ederek, "Aslında bir mağazada ürünü elinize aldığınızda gördüğünüz bilgileri artık e-ticarette de görebileceksiniz. E-ticaretten alışveriş daha da güvenli hale geliyor. Aynı şekilde yurt dışına e-ticaretten satış yapan işletmelerin de kendilerini yeni döneme hazırlamaları gerektiğini hatırlatmak isterim." ifadelerini kullandı. "Risk taşıyan ürünler, platformdan geçici olarak kaldırılabilecek" Tüketicinin hayatında yaşanacak değişimlere değinen Çevikoğlu, yeni yönetmelikle birlikte tüketiciler açısından dijital alışveriş deneyiminde önemli ve yapısal değişiklikler meydana geleceğini belirterek, düzenlemelerin, tüketici haklarının korunmasını güçlendirirken, ürün güvenliği konusunda da etkin bir denetim ve şeffaflık sağlayacağını aktardı. Tüketicilerin, satın alacakları ürünlere ilişkin üretici, ithalatçı veya yetkili temsilcinin açık kimlik bilgilerine doğrudan erişebileceğini anımsatan Çevikoğlu, şunları kaydetti: "Satış ilanlarında, ürünlerin teknik düzenlemelere uygunluğu, uygunluk işaretleri, güvenlik bilgileri ve Türkçe uyarılar gibi detayların yer alması zorunlu hale getirildi. Bu sayede tüketici, yalnızca ürünün görseline değil, teknik ve hukuki kimliğine de ulaşarak bilinçli karar verebilecek. Uygunsuz olduğu tespit edilen ve geri çağrılan ürünler hakkında tüketicilere, hem e-posta yoluyla hem de pazaryeri ara yüzü üzerinden bilgilendirme yapılacak. Bu uygulama, tüketicinin sessiz geri çağırmalardan habersiz kalmasının önüne geçecek, aktif bir bilgilendirme mekanizması sağlayacak." "Tüketici şikayetleri ve yetkili kuruluşların değerlendirmesi sonucunda risk taşıyan ürünler, platformdan geçici olarak kaldırılabilecek." diyen Çevikoğlu, " Bu mekanizma, tüketici sağlığını ve güvenliğini doğrudan tehdit eden durumlarda hızlı aksiyon alınmasına imkan tanıyacak. Yanı sıra tüketiciler, ürün güvenliğine ilişkin soru ve bildirimlerini, pazaryerlerinde kurulacak olan 'Ürün Güvenliği Temas Noktaları' aracılığıyla doğrudan iletebilecek. Bu temas noktaları, tüketicilerin daha etkin bir biçimde süreçlere dahil olmasını ve doğrudan koruma sağlanmasını hedefliyor." yorumunu yaptı. Bu düzenlemeyle birlikte, tüketicilerin eriştiği ürünler hem daha güvenli hem de daha izlenebilir hale geleceğini, ürünlerin kimliği, menşei ve güvenlik bilgileri konusunda şeffaflık sağlanacağını bildiren Çevikoğlu, "Yönetmelik, dijital ortamda tüketici haklarını güçlendiren, güven esaslı ve bilgiye dayalı bir e-ticaret ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor." dedi. "Satıcının bilgilendirme yükümlülüğü arttı" Yönetmelikle birlikte satıcı tarafında yaşanacak değişiklikler hakkında bilgi veren Çevikoğlu, satıcının bilgilendirme yükümlülüğünün arttığını söyledi. Çevikoğlu, "Satıcılar, satışa sundukları ürünlerin ilanlarında, imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilcinin açık kimlik bilgilerini görünür biçimde sunmak zorundalar. Ürünlere ilişkin uygunluk işaretleri, Türkçe güvenlik uyarıları ve varsa teknik düzenlemelerde öngörülen diğer bilgiler eksiksiz şekilde ilanlara eklenmeli." ifadelerini kullandı. Satıcının, aynı zamanda üretici, ithalatçı veya temsilci konumundaysa, ürünün mevzuata uygunluğundan, güvenlik belgelerinden ve izlenebilirliğinden doğrudan sorumlu olduğunu anımsatan Çevikoğlu, uygunsuzluk veya risk durumunda, geri çağırma süreci dahil olmak üzere tüm düzeltici işlemleri yürütmekle yükümlü olduğunu anlattı. "Yeni sistemde pazaryerleri, dijital vitrin görevi görmekten çıkıyor, sorumluluk üstleniyor" Konuşmasında pazaryerleri açısından yaşanacak değişiklikler hakkında da bilgi veren Çevikoğlu, "Yönetmelik, pazaryerlerini yalnızca bir satış ortamı sağlayıcısı değil, aynı zamanda ürün güvenliği zincirinin aktif bir bileşeni olarak tanımlıyor." dedi. Her pazaryerinin, tüketici ve yetkili kurumlarla iletişim kurmak üzere bir 'Ürün Güvenliği Temas Noktası' belirlemek ve iletişim bilgilerini kamuya açık hale getirmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Çevikoğlu, şu bilgileri verdi: "Pazaryerleri, satışa sunulan her ürün için, üretici/ithalatçı bilgileri, uygunluk işaretleri, güvenlik uyarıları gibi verilerin kullanıcıya görünür şekilde sunulmasını sağlayacak sistemleri kurmakla sorumlu. Yetkili kuruluşlardan gelen içerik kaldırma talepleri 24 saat içinde yerine getirilmeli. Pazaryeri, riskli ürünleri fark ettiğinde resmi talimat beklemeksizin ürünü kaldırmak veya erişime engel koymakla yükümlüdür. Geri çağrılan ürünleri satın almış olan tüm kullanıcılara bilgilendirme yapma yükümlülüğü de bulunuyor. Yeni sistemde pazaryerleri, yalnızca dijital vitrin görevi görmekten çıkmakta, etkin bir denetim paydaşı olarak sorumluluk üstlenmekte." "Düzenleme, yabancı satıcıları ve platformları yerel mevzuata tabi hale getiriyor" Yönetmelik uyarınca, Türkiye'ye uzaktan iletişim araçları yoluyla ürün arz eden yabancı menşeli firmaların, satışa sundukları ürünlerin ilgili mevzuatlara uygunluğunu teminen Türkiye'de yerleşik bir iktisadi işletmeciye sahip olma zorunluluğu bulunduğunu hatırlatan Çevikoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Söz konusu temsilcinin kimlik ve iletişim bilgileri satış ilanında açıkça belirtilecek. Temsilcisi bulunmayan firmaların ürünleri, Türk kullanıcılarına yönelik satışa sunulamayacak, platformlar bu ürünleri listeleyemeyecektir. Uluslararası platformlar üzerinden yapılan satışlarda, artık güvenlik belgeleri, uygunluk işaretleri ve temsilci bilgileri zorunlu hale gelecek. Türkiye'ye ithal edilen ürünlerin hem fiziksel güvenliğinden hem de ilanda sunulan tüm bilgilendirmelerden ithalatçı sorumlu olacak. Geri çağırma, risk bildirimi, içerik güncelleme gibi yükümlülükler doğrudan ithalatçının uhdesinde olacaktır. Özellikle, ürün izlenebilirliği ve temsilci yükümlülüğü, kayıt dışı e-ithalatın denetim altına alınmasına katkı sağlayacaktır." Çevikoğlu, "Bu düzenleme, Türkiye pazarına ürün sunan yabancı satıcıları ve platformları yerel mevzuata tabi hale getirerek denetim kapsamını genişletiyor. Kayıtlı ithalatçılar için bu durum, haksız rekabetin önlenmesi ve güvenli ticaretin teşviki anlamına gelirken, temsilcisi olmayan, düşük maliyetli ancak denetimsiz ürünlerin pazara erişimini sınırlandıracak." diyerek sözlerini tamamladı.

Fıstık İçin Lisanslı Depo Yapılıyor Haber

Fıstık İçin Lisanslı Depo Yapılıyor

Türkiye'nin Antep fıstığı üreticisi konumundaki kentlerinden Şanlıurfa'da, ürünlerin sağlıklı koşullarda saklanarak değerinde pazarlanabilmesine olanak sağlayacak lisanslı depo için çalışmalar sürüyor. Türkiye Fıstık Üreticileri Merkez Birlik Başkanı Faruk Akbaş, AA muhabirine, fıstık üreticilerinin üretimden depolama ve pazarlamaya kadar tüm sorunlarına çözüm bulmayı hedeflediklerini söyledi. Sorunların çözümü için Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ortak hareket ettiklerini belirten Akbaş, şöyle konuştu: "Depolamadan kaynaklanan sorunlarımız var. Şanlıurfa olarak ülkedeki fıstığın yüzde 48'ini tek başımıza ürettik ve zirveye yerleştik. Ama bu bize yetmiyor. Hedefimiz, pazarlama alanında da kuracağımız işletmelerle sektörde söz sahibi olmak. Bu anlamda Şanlıurfa'nın lisanslı depoya ihtiyacı var. Şanlıurfa Ticaret Borsası bünyesinde 10 bin ton lisanslı fıstık depomuzun projelerini hazırladık, yer teminini de yaptık. Kısa bir süre içerisinde 10 bin ton lisanslı fıstık depomuzu hizmete sunacağız. Hedefimiz bu sezona yetiştirmek." Şanlıurfa'da bu yıl 180 bin ton fıstık ürettiklerini dile getiren Akbaş, bu üretimi ekonomiye sağlıklı şekilde kazandırmak için sağlıklı muhafaza etmeleri gerektiğini, bunun için de lisanslı deponun vazgeçilmez unsurlardan olduğunu kaydetti. Budanan dallar gübre haline getirilecek Fıstık ağaçlarının budanmasından elde edilen atıkların değerlendirilmesi için de proje hazırladıklarını ifade eden Akbaş, "Öncelik projemiz bu budama atıklarının geri dönüşüm şekliyle tekrar milli ekonomiye kazandırılması. Bunu organik gübre şeklinde tekrar işleyerek çiftçimizin hizmetine sunmak istiyoruz. Bununla ilgili çok ciddi bir çalışmamız, projemiz var. Bunu en yakın süre içerisinde faaliyete koyacağız." diye konuştu. Birlik olarak halka açık bir şirket kuracaklarını dile getiren Akbaş, "Bununla üreticiden aldığımız ürünlerimizi entegre tesislerimizde işleyerek hem Türkiye pazarına hem de dünya pazarına göndereceğiz. İnşallah Şanlıurfa fıstığı hak ettiği zirveye oturacak." ifadelerini kullandı.

Eczacılar Gelir Kaybı Yaşamayacak Haber

Eczacılar Gelir Kaybı Yaşamayacak

Sağlık Bakanlığının yaptığı düzenlemeyle, ilaç fiyatlarında kur güncellemelerine bağlı olarak yaşanan artışlar eczacıların kar oranlarına da yansıtılacak. Böylece, eczacıların gelir kaybı yaşamasının önüne geçilecek. Sağlık Bakanlığından, dün Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeye ilişkin yapılan açıklamada, ilaç fiyatlarının dönemsel avro kuru değişikliğine bağlı olarak ve "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ"e göre her yıl güncellendiği belirtildi. Söz konusu güncellemenin, bir önceki yılın ortalama avro değerinin belirli bir yüzdesi esas alınarak yapıldığı kaydedilen açıklamada, güncel değerin, diğer ülkelerde olduğu gibi bütçe disiplini çerçevesinde belirlendiği, düzenlemenin sadece beşeri imal ürünlerini değil, ithal ilaçları da kapsadığı ifade edildi. Mevcut düzenlemede her yıl güncelleme yapılmadığı için eczane kar baremlerinin sabit kaldığı, bu nedenle birçok ilacın üst bareme geçerek düşük karlılık oranıyla satıldığı aktarılan açıklamada, eczacıların karlılık dilimlerinin, birinci kademedeki (328 liraya kadar) ilaçlar için yüzde 28, ikinci kademedeki (328-657 lira arası) ilaçlar için yüzde 18, üçüncü kademedeki (657 lira üstü) ilaçlar için yüzde 13 olarak uygulandığı ifade edildi. Resmi Gazete'de dün yayımlanan düzenlemenin, eczacılar için önemli bir avantaj sağlayacağı belirtilen açıklamada, "Eczacıların karlılık baremleri bundan sonra her kur güncellemesi döneminde yeniden belirlenecek. Yani ilaç fiyatlarına gelen güncelleme doğrultusunda eczacıların karlarına esas ilaç fiyat baremleri de aynı oranda yükselecek. Eczacılar, ilaç fiyat artışlarından aynı oranda yararlanacak ve gelir kayıplarının önüne geçilecek." ifadelerine yer verildi. Bakan Memişoğlu: Eczaneler sağlık altyapımızın gücü Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise  sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dün Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle eczacılar için yeni bir dönemin başladığını belirtti. İlaçların karlılık oranlarında yaşanabilecek olumsuzlukların engellenmesi için önemli bir uygulamayı hayata geçirdiklerini vurgulayan Memişoğlu, şunları kaydetti: "Bu sayede eczacılarımızın olası gelir kayıplarının önüne geçiyoruz. Eczacılar sağlık sistemimizin değeri, eczaneler sağlık altyapımızın gücü. Bizler, bu değeri ve bu gücü korumak için kararlılıkla çalışıyoruz. Sağlıklı Türkiye Yüzyılı hedeflerimize emin adımlarla ilerlerken sağlık ailemizin her bir ferdinin derdini dert bildiğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.