Uygulamalarımız appstore googleplay

#Emniyet

gazeteci63.com - Emniyet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emniyet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk Polis Teşkilatı 180 Yaşında Haber

Türk Polis Teşkilatı 180 Yaşında

Temelleri 1845'te "Polis Nizamnamesi" ile atılan ve bünyesinde 349 bin 61 personeli barındıran Türk Polis Teşkilatı, suç ve suçluyla mücadelesini 180 yıldır kararlılıkla sürdürüyor. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türk Polis Teşkilatının temelleri, 10 Nisan 1845'te İstanbul'da, "Polis" adında bir teşkilatın kurulmasıyla atıldı. Yeni kurulan polis teşkilatının görevleri, yine aynı tarihte yayımlanan "Polis Nizamnamesi"nde yer aldı. Tanzimat ve Islahat hareketleri çerçevesinde, Avrupa'daki örneklere göre bir polis teşkilatı kurulmasına yönelik atılacak adımlara, 1876'da Birinci Meşrutiyet'in ilanından sonra oluşan hükümet programında yer verildi. Program doğrultusunda 1879'da "Zaptiye Nezareti" kuruldu. Emniyet Genel Müdürlüğünün bugünkü görevlerini yürüten "Zaptiye Nezareti", 1909'da kaldırılarak yerine "Dahiliye Nezareti"ne bağlı ve polis işlerinin yürütülmesiyle görevli "Emniyeti Umumiye Müdürlüğü" ve İstanbul vilayetine bağlı bir polis müdüriyeti oluşturuldu. Emniyeti Umumiye Müdürlüğünün görevi, 9 Aralık 1913'te çıkarılan "Dahiliye Nezareti Teşkilat Nizamnamesi"nde, "Memleketin emniyet ve inzibatına taalluk eden her türlü umum ve muamelatı takip ve o babtaki muhaberat ile polis teşkilat ve mekteplerini idare etmek." olarak belirlendi. Emniyet Teşkilatının ilk birimleri Emniyeti Umumiye Müdürlüğü, başlangıçta "emniyet", "memurin", "levazım", "muhasebe" ve "tahribat" şubelerinden oluştu. İlerleyen tarihlerde bunlara "heyet-i istihbariye", "seyrüsefer", "ecanip" ve "takibat-ı adliye" gibi birimler eklendi. Polis Nizamnamesi'nin, 21 Mayıs 1913'te çıkarılmasıyla, polisin örgütlenmesi, görev ve yetkileri, derece, sınıf, mesleğe giriş, yükselme ve diğer tüm özlük işleri, soruşturma, yargılama, istifa, tayin, izin, cezalandırma, levazım işleri, kıyafeti ve davranış biçimleri ile polis karakolları ve görevleri yeniden düzenlendi. Polisin, piyade, süvari ve sivil olmak üzere 3 sınıfa ayrıldığı bu nizamnamede, Başkent Polis Teşkilatı diğer illerden ayrı düşünüldü. İllerde polis müdürlüğü kurulacağı, liva ve kazalarda birer amirin yönetiminde yeteri kadar polis bulunduracağı belirtildi. Teşkilatlandırma çalışmaları milletvekili Durak Bey ile başladı Kurtuluş Savaşı'nda başarılı olunmasının ardından İstanbul'u da yönetimi altına alan milli hükümet, Osmanlı Devleti'nin "Emniyeti Umumiye Müdürlüğü"nü, "İstanbul Polis Müdürlüğü" haline dönüştürdü. Böylece Mondros Mütarekesi ve Kurtuluş Savaşı koşullarının, Anadolu'da ortaya çıkardığı ikili polis sistemi teke indirgenerek, bütünlük sağlandı. Ankara'da milli hükümetin kurulmasının ardından ise "Emniyeti Umumiye Müdürlüğü", bir dönemde müdürlük koltuğunda da oturan Erzurum Milletvekili Mustafa Durak Bey tarafından 1920'de teşkilatlandırılmaya başlandı. Cumhuriyet döneminde, ilk Emniyet Umum Müdürlüğünü ise 24 Ekim 1923-6 Şubat 1924 tarihlerinde İsmail Hamit Oktay yaptı. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilirken zayıf bir polis teşkilatını devralan Türkiye Cumhuriyeti, aradan geçen yıllarda sağladığı imkanlarla, ulusal ve uluslararası alanda başarılı çalışmalara imza atan Türk Polis Teşkilatını oluşturmayı başardı. Türk polisi, bugün özgürlük ve güvenlik dengesi temelinde, hukuk devleti ilkeleri ve insan hakları perspektifiyle, çağın teknolojik gelişmelerini yakından takip ederek, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak için 7 gün 24 saat çalışıyor. Vatandaşın güvenliği 349 bin 61 emniyet mensubuna emanet Türk Polis Teşkilatı, 2024 sonu verilerine göre, 349 bin 61 personeliyle hizmet veriyor. Emniyet personelinin 332 bin 929'u emniyet hizmetleri, 16 bin 132 ise diğer hizmet sınıflarından oluşuyor. Emniyet hizmetleri sınıfının yüzde 6,6'sını polis amirleri, yüzde 84,1'ini polis memurları, yüzde 9,3'ünü ise çarşı ve mahalle bekçileri oluşturuyor.

Sürücülere Yol Hipnozu Uyarısı Haber

Sürücülere Yol Hipnozu Uyarısı

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), dikkat dağınıklığına yol açarak kazalara neden olabilen "yol hipnozu"na karşı sürücüleri uyardı. Trafik Başkan Yardımcısı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ümit Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafik kazalarını önleyerek, tüm yol kullanıcılarına güvenli bir trafik ortamı oluşturmak için düzenleme ve denetim faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini belirtti. Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi kapsamında, trafik kazası kaynaklı ölümleri 2030'a kadar yarı yarıya azaltmak ve 2050 yılı itibariyle de sıfıra indirmek için çalıştıklarını ifade eden Mutlu, geçen yıl yaşanan trafik kazalarında 6 bin 351 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Trafik kazaları ve can kayıplarının nedenlerin başında, aşırı ve yol durumuna uygun olmayan hızlarda araç kullanımı geldiğine işaret eden Mutlu, "Bir diğer önemli kaza nedeni de arkadan çarpma şeklinde meydana gelen kazalardır. Arkadan çarpma şeklinde meydana gelen trafik kazalarını önlemek adına sürücülerin önlerinde giden araçları uygun mesafeden takibi önem taşımaktadır. 2024 yılında meydana gelen trafik kazalarının yüzde 11'i arkadan çarpma şeklinde meydana gelmiş ve bu kazalarda 688 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir." dedi. Uzun mesafeli araç kullanımının genellikle yılın belirli dönemlerinde, dini ve resmi bayramlar ile tatillerde gerçekleştiğini dile getiren Mutlu, sürücülerin "yol hipnozuna" dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Mutlu, şunları kaydetti: "Arkadan çarpma şeklinde meydana gelen trafik kazalarının nedenlerinden biri de 'yol hipnozudur. Yol hipnozu, sürücünün uzun süre aynı hızda, benzer yol koşulunda araç kullanması sonucunda dikkat dağınıklığı yaşaması ve farkındalığın azalması durumudur. Bu durumla, özellikle gece saatlerinde, monoton yol koşullarında ya da düz ve kıvrımsız yollarda daha sık karşılaşılmaktadır. Yol hipnozunda sürücü, bilinci açık olsa da dikkat düzeyi düşmekte, çevresel uyaranlara karşı tepkisi yavaşlamaktadır." "Uykunuzu alıp yola çıkın" Sürücülerin uzun mesafeli araç kullanımı öncesinde dinlenmeleri ve uykularını almış olarak yola çıkmalarının büyük önem taşıdığının altını çizen Mutlu, "Trafik kazalarının büyük bir çoğunluğunun sürücü hatalarından kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda sürücülere uzun mesafeli seyahatlerinde, belirli aralıklarla mola vermelerini, uyku halini önlemek için molalarda çay veya kahve içmelerini, araç içerisini havalandırmalarını ve temiz hava almalarını, aracın dikiz aynalarını belirli aralıklarla kontrol etmelerini, ayrıca müzik dinlemelerini öneriyoruz." ifadesini kullandı. Mutlu, sürücülere, güvenli bir sürüş için hız sınırlarına uymalarını, araçta bulunanların emniyet kemerini takmaları, kara yolundaki trafik işaret ve levhalarına dikkat etmeleri tavsiyesinde bulundu. Yol hipnozu gibi durumlara karşı sürücü ve yolcuların korunması amacıyla 2020'de yayımlanan mevzuat ile yeni üretilen araçlarda "Sürücü Dalgınlık ve Dikkat Uyarı" sistemi, 7 Temmuz 2024'den itibaren üretilen araçlarda ise "Gelişmiş Sürücü Dikkat Dağınıklığı Uyarı" sisteminin bulunmasının zorunlu kılındığını anımsatan Mutlu, düzenlemeler ile sürüş güvenliğinin artırılmasının amaçlandığını söyledi. Sürücü hatalarının telafisi amacıyla yürütülen diğer bir uygulamanın da şehirler arası yollarda yol kenarlarına yapılan "Sarsma Bantları" olduğunu ifade eden Mutlu, "Sarsma Bantları" ile dikkat dağınıklığı sonucu yoldan çıkma şeklinde meydana gelen trafik kazalarının önlenmesinin hedeflendiğini kaydetti.

Şanlıurfa Emniyetinin Acı Günü Haber

Şanlıurfa Emniyetinin Acı Günü

Şehit polis memurunun naaşı, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğündeki törenin ardından memleketi Muş'a gönderildi Şanlıurfa'da firari bir hükümlünün yakalanması sırasında fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan 33 yaşındaki polis memuru Mesut Acar için İl Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi. Emniyet Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Asayiş Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Mesut Acar'ın, şüpheli bir kişinin yakalanması esnasında girdiği arbede sırasında yere düşüp fenalaştığı ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit olduğu belirtildi. Açıklamada, şehide Allah'tan rahmet, sevenlerine ve emniyet teşkilatına başsağlığı dileğinde bulunuldu. Törenin ardından memleketine gönderildi Şehit polis memuru Acar'ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü bahçesine getirildi. Cenazenin getirildiği sırada şehidin eşi Ecem, oğlu Ali Asaf, ağabeyi Yılmaz ve kardeşi Talat Acar'ın metanetli olduğu görüldü. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, törendeki konuşmasında, Acar'ın şehit haberinin herkesi derinden etkilediğini belirterek, Türk Polis Teşkilatına başsağlığı diledi. Tüm güvenlik güçlerinin bir bütün olarak dimdik durmaya devam edeceğini aktararak Şıldak, şöyle konuştu: "Şehit ailelerimiz her zaman bizden çok daha metanetli, çok daha sabırlı ve çok daha asil davranıyorlar. Onların bu hallerini görünce biz müteessir oluyoruz. Çünkü her daim damarlarında taşıdıkları asil kanın şuuruyla, bilinciyle ondan aldıkları güçle ve inancımız gereği şehadetin en yüksek mertebe olduğunun farkında olarak hareket ediyor, o metaneti ve sabrı gösteriyorlar. Bugün ebediyete uğurladığımız, kardeşimiz, polisimiz elbet gönlümüzde ilelebet yaşayacaktır. Mesut Acar sadece bir polis memuru olarak değil bir aziz şehidimiz olarak artık Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siciline tescillenmiştir. O artık bize emanettir. Ailesi bize emanettir." Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy da bayramın ilk gününde Mesut Acar'ın (33) şehit haberini almanın kendilerini derinden etkilediğini belirtti. Şehit polis memurunun görevini, soyadına yakışır bir şekilde yaptığını aktaran Aksoy, şunları anlattı: "Görevi sırasında aranan bir şahsı soyadına yakışır bir biçimde etkisiz hale getirmeye çalışırken yaşanan arbedede fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit düşen Mesut Acar kardeşim, devletine ve milletine olan sadakatiyle, cesaretiyle ve örnek duruşuyla hafızalarımızda daima yaşayacaktır. Şehidimin uğrunda şehit olduğu değerler, yaşamaya devam ettikçe bu millet, devlet, vatan sonsuza kadar yaşayacaktır. Aziz şehidimizin gösterdiğin kahramanlık, vatan toprağının her karışına silinmez bir iz, yüreklerimize ise tarifsiz bir gurur ve huzur olarak kazınmıştır. Hepimizi derinden üzen bu menfur olayda yakalanan şüpheli başta olmak üzere suçta kibirlenen, şehir eşkıyaları şunu bilmeli ki, bizlerin bu türdeki olaylar karşısında geri duracağımızı sanıyorsanız daha çok beklersiniz, yanılıyorsunuz. Şanlıurfa Emniyeti olarak şehir eşkıyalarıyla mücadelemiz Sayın Valimizin teşkilatımıza verdiği güç ve destekle aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir." Konuşmaların ardından İl Müftüsü Ramazan Tolan tarafından dua edilerek, helallik alındı. Törene, şehit Acar'ın yakınlarının yanı sıra AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri İbrahim Eyyüpoğlu ve Abdurrahim Dusak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran ile bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve polisler katıldı. Törenin ardından Acar'ın naaşı, defnedilmek üzere Muş'un Hasköy ilçesine gönderildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.