Uygulamalarımız appstore googleplay

#Göbeklitepe

gazeteci63.com - Göbeklitepe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göbeklitepe haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

12 Bin Yıllık Tarihi Eserlere Ulaşıldı Haber

12 Bin Yıllık Tarihi Eserlere Ulaşıldı

Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu Mahallesi'nde 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine ışık tutan Boncuklu Tarla'da yürütülen kazılarda 2 metre 20 santimetrelik işlenmiş taş blok bulundu. Tarih boyunca Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı'nın da aralarında yer aldığı 25 medeniyete ev sahipliği yapan alanda, "Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar" kapsamında Mardin Müze Müdürlüğünce 2012'de başlatılan arkeolojik kazılar aralıklarla devam ediyor. Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi"ne dahil edilen yaklaşık 2,5 hektar alana sahip Boncuklu Tarla'da bugüne kadar Geç Epipaleolitik dönemden Neolitik Çağ evresine kadar geçen sürece ait çok sayıda buluntu gün yüzüne çıkarıldı. Ev, özel yapı ve kamu binaları ile mezarlarda 200'den fazla bireye ait iskeletler ve 200 bini aşkın boncuğa ulaşılan arkeolojik alanda Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş'ın başkanlığında, Antropoloji Bölümünden araştırma görevlileri Dr. Çağdaş Erdem, Dr. Eşref Erbil ve Bahattin İpek, arkeozolog Stephanie Emra, arkeobotanik Hureyla Balcı, arkeolog Doç. Dr. Yunus Çiftçi, Mehmet Şan, Onur Dinç, Charlotte Labedan Kodas, Esra Acar, Mekiye Eksik, Kazım Özkan ve Rüstem Cin tarafından yürütülen kazılar sürüyor. Kazılarda son olarak yaklaşık 12 bin yıllık olduğu değerlendirilen "kamu binası" kalıntılarına ulaşıldı. Yaklaşık 10 metre çapındaki bina kalıntısında 2 metre 20 santimetre boyunda stel (işlenmiş taş blok) ile minyatür steller, boncuk, ok uçları ve boğa boynuzu gibi birçok buluntu da gün yüzüne çıkarıldı. Bina Uzun Süre Kullanılmış Doç. Dr. Ergül Kodaş, AA muhabirine, Boncuklu Tarla'nın Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'e tarihlenen bir yerleşim yeri olduğunu, yörede yaşayanların çok fazla boncuk bulmasıyla bu alanın adının bu şekilde literatüre girdiğini söyledi. 2012'den bu yana aralıklarla çalışmaların yapıldığı alanda bu yıl kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında başlatıldığını ifade eden Kodaş, şöyle konuştu: "İlk etapta bizim doğu alanı dediğimiz ve çok sayıda stel bulduğumuz alanda kazılara başladık. Bu bağlamda da söz konusu alanda yeni bir stel bulunan binaya ulaştık. Bunun bir bölümünü henüz kazabildik. Bu bina Boncuklu Tarla'nın tamamında Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine giden tabakaların net bir biçimde anlamlandırılmasını sağladı. Bina sadece bir sefer kullanılmamış, en az 4 sefer yenilenerek kullanılmış ve her yenilemede de tabanı doldurularak kullanıma devam edilmiş. Bu da bu binanın uzun süre kullanıldığını ve daha önce Boncuklu Tarla'da tespit ettiğimiz gibi bir defa kullanılıp tamamen gömülmediğini, bu binada farklı bir uygulamanın olduğunu göstermesi açısından önemli." İlk Defa Yukarı Dicle Vadisi'nde Bulundu Binanın ikinci getirisinin ise yaklaşık 2 metre 20 santimetre boyundaki stele ulaşılması olduğunu dile getiren Kodaş, "İlk defa bu boydaki büyük bir stel hem Boncuklu Tarla'da hem de Yukarı Dicle Vadisi'nde bulundu." ifadesini kullandı. Kodaş, ayrıca bina içerisinde bulunan maket formunda yapılan minyatür stelin, Şanlıurfa bölgesinde bulunan "T" biçimli stellere benzediğini belirterek, bunun iki bölge arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından da önem taşıdığını vurguladı. Dört dönem kullanılan binanın her döneminin Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine ait olduğuna işaret eden Kodaş, "Boncuklu Tarla'da daha önce bulduğumuz benzer binaların bir defa kullanılıp tamamının doldurulmuş olduğunu görüyorduk. Fakat bu defa binanın uzun süre kullanılmış olması bizim için bilimsel anlamda yeni verilerin de elde edilmesini sağladı." diye konuştu. Çok Sayıda Boğa Boynuzu Bulduk Kodaş, Boncuklu Tarla'da kamu binası olarak kullanılan 9 binaya ulaştıklarını, bunların tamamında ya "stel" ya da "paye" denilen stellere benzer mimari unsurların bulunduğunu dile getirerek, bunların konut olduklarına dair herhangi bir veri ya da buluntuya ulaşmadıklarını belirtti. Kalıntılarına ulaştıkları binanın da konut olmadığını, kamu binası olarak kullanıldığını belirlediklerini ifade eden Kodaş, şunları kaydetti: "İçerisinde minyatür steller, küçük objeler bulduk, sembolik değer taşıyabilecek. Çok sayıda boğa boynuzu bulduk. Boğa başı parçaları bulduk. Bu da bu binanın diğerleri gibi özel bir bina olduğunu, kamu binası olduğunu gösteriyor. Ancak bu, diğerlerinden farklı çünkü stelin boyutu farklı. İçinde bulduğumuz buluntular farklı ve bir defa değil en az 4 defa yenilenerek kullanılmasından dolayı farklı. Milattan Önce 10 bin yıla tarihlendiğini düşünüyoruz, henüz karbon analizi olmamakla birlikte. Çünkü bina içerisinde ele geçirdiğimiz küçük buluntular ve özellikle yontma taş buluntuları, Boncuklu Tarla'da daha önce bu tabakalarda bulduğumuz objelerle çok benzer, onlarla çağdaş. Aynı süreçte kullanılmış ama uzun süre kullanılmış diğerlerinden farklı olarak. Yaklaşık 12 bin yıllık bir bina olduğunu düşünüyoruz." Prof. Dr. Kodaş, Geleceğe Miras Projesi kapsamında Boncuklu Tarla'daki kazılar için Valilik ve bazı kurumlardan da önemli destekler sağlandığını hatırlatarak, bu kapsamda alanda planladıkları kazıları da sürdürerek yeni tarihi değerleri gün yüzüne çıkartmak istediklerini sözlerine ekledi.

Neolitik Dönem Kazıları Sürüyor Haber

Neolitik Dönem Kazıları Sürüyor

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Şanlıurfa'da Neolitik döneme ilişkin kazıların sürdüğü, aralarında Göbeklitepe ve Karahantepe'nin de bulunduğu bölgeleri kapsayan yeni bir destinasyon rotası oluşturmayı planladıklarını belirtti. Gökhan Yazgı, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği kentte, AA muhabirine, Türkiye'deki kültür turizminin en önemli noktalarının başında Şanlıurfa'nın geldiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentte yürütülen Taş Tepeler Projesi'nin büyük önem taşıdığını vurgulayan Yazgı, kentte eş zamanlı 12 bölgede kazı çalışmasının yapıldığını ifade etti. Hem Göbeklitepe hem Karahantepe'de şu ana kadar çok sayıda kültür varlığının gün yüzüne çıkarıldığını anlatan Yazgı, ortaya çıkan eserlere yönelik çok yönlü bilimsel çalışmaların sürdüğünü belirtti. "Taş Tepeler Projesi", şu anda dünya çapındaki multidisipliner en büyük kazı Şanlıurfa'da 12 bölgeyi kapsayan Neolitik döneme ilişkin Taş Tepeler Projesi'nin yürütüldüğünü hatırlatan Yazgı, şunları kaydetti: "Taş Tepeler Projesi, şu anda dünya çapındaki multidisipliner anlamdaki en büyük kazı çalışması. Biz Bakanlık olarak Karahantepe'nin karşılama merkezinin ihalesini yaptık. Karahantepe'yi şu an Göbeklitepe'den sonra ikinci bir destinasyon noktası haline getiriyoruz. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan buluntulara göre daha sonra Sefertepe ve Sayburç gibi sırayla yeni destinasyon noktaları, yeni gezi güzergahları haline dönüştüreceğiz. Bu alanlarla ilgili Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy özel çalışma yürütüyor. Özel bir bütçeyle çalışıyoruz. Hem yurt dışından gelen bilim insanlarıyla ortak proje yürütüyoruz hem de proje koordinatörümüz Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığındaki ekiple ayrıca çalışıyoruz. Göbeklitepe'deki kazıların devam etmesi süreciyle birlikte Karahantepe ve diğer noktalarda kazılarımız da büyük bir hızla devam ediyor." Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Hava Yolları arasında Taştepeler Projesi'nin tanıtımı için özel bir protokol imzalandığını hatırlatan Yazgı, "Uçaklarımızda burayla ilgili çok özel bir reklam filmi oluşturuldu. Gün geçtikçe Göbeklitepe ve Taş Tepeler Projesi'ne yoğun bir ilgi oluşuyor. Şanlıurfa'nın bu manada da önemli bir turizm merkezi olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz." dedi. Gökhan Yazgı, projenin yürütülmesinde emeği olan tüm paydaşlara emekleri nedeniyle teşekkür etti.

Yabancı Yazarlar Şanlıurfa’yı Sevdi Haber

Yabancı Yazarlar Şanlıurfa’yı Sevdi

ABD ve Kanada'dan gelen seyahat yazarları, insanlık tarihine ilişkin önemli bilgiler veren Göbeklitepe ve Karahantepe gibi birçok arkeolojik alanı barındıran Şanlıurfa'ya hayran kaldı. Amerikan Seyahat Yazarları Derneğinin İstanbul'da gerçekleştirilen kongresinin ardından bir grup seyahat yazarı, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle Şanlıurfa'ya geldi. Kentteki tarihi ve turistlik alanları yerinde görüp bilgi alan seyahat yazarları, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe ve Karahantepe gibi Taş Tepeler Projesi kapsamında yapılan kazılarda çıkarılan eserleri, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde yakından inceleme imkanı buldu. Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentin tanıtımının yapılması amacıyla sürekli olarak seyahat acenteleri, sosyal medya fenomenleri ve gazetecilerin bölgeye getirildiğini söyledi. Seyahat yazarlarının Şanlıurfa'nın tarihi alanlarını gezerek bu alanlardan çıkarılan eserleri müzede daha yakından inceleme ve ilgili kişilerden bilgi alma fırsatı bulduklarını aktaran Aslan, "ABD'den gelen seyahat yazarları kendi ülkelerindeki medya kuruluşlarında bölgeyi, özellikle Taş Tepeleri, Göbeklitepe'yi dünya neolitiğiyle alakalı olarak Şanlıurfa'da yapılan kazıları yazmaları amacıyla getirilmiş gruplardır." dedi. Aslan, arkeolojiye ilgi duyan seyahat yazarlarının Şanlıurfa'ya gelmek için sabırsızlandıklarını gözlemlediklerini belirterek, "Umuyoruz ki bu tarz seyahat yazarlarının Taş Tepeleri, Göbeklitepe'yi, Karahantepe'yi anlatmasıyla turist sayılarımızda artış olacaktır." ifadesini kullandı. Amerikan Seyahat Yazarları Derneği Başkanı Chez Chesak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na kendilerine sağlamış olduğu imkanlardan dolayı teşekkür ederek, Şanlıurfa'da bulunmuş olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Üyelerinin Türkiye'nin farklı kentlerine ziyaretler yaptıklarını söyleyen Chesak, "Şanlıurfa'da ve Göbeklitepe'de bulunmaktan ve bölgeyi ziyaret etmekten çok mutluyum. Burada gördüklerim beni çok etkiledi. Bizim için en önemli şeylerden biri de kültür ve arkeolojiyle ilgilenen Amerikalı ve Kanadalı insanların buraları ziyaret edebilmeleri. Bunun için sosyal medya üzerinden, podcast yayınlarıyla tanıtım yapacağımızı düşünüyorum." diye konuştu. Seyahat yazarı Charles Cecil de neolitik döneme ilişkin Şanlıurfa'daki kazılarda bulunan eserlerin kendisini çok etkilediğini ifade etti. Şanlıurfa'ya gelmeden önce buradaki neolitik dönemlere ilişkin makaleler okuduğunu anlatan Cecil, "Şanlıurfa ve Göbeklitepe ile ilgili bilgilerim makalelerden oluşuyordu. Bunları okudum ve bunları güncellemek için Şanlıurfa'ya geldim. Buraya gelmek ve bu bilgileri burada görmüş olmaktan da çok mutluyum. Burada görmüş olduğum şeyler ve yeni buluntular beni çok heyecanlandırdı. Amerikalı ve Kanadalı seyahat yazarları olarak burayı ziyaret ediyoruz. Döndüğümüz zaman bu yeni buluntular ve buralarla ilgili duygu ve düşüncelerimizi de ülkemizdeki yayınlarda ifade edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. "Gelip yerinde görmek farklı duygular uyandırdı" Seyahat Yazarı Jacqueline Swartz da Şanlıurfa'ya gelmeden önce heyecanının başladığını ve bölgede gördüklerinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Kültür ve arkeolojiyle ilgilenen kişilerin bölgeyi ziyaret etmesi gerektiğini vurgulayan Swartz, "Şanlıurfa'ya gelip gördüğümüz zaman çok heyecanlanacağımızı biliyorduk ama gelip yerinde görmek farklı duygular uyandırdı. Umuyorum ki kısa zamanda dünya üzerindeki neolitik döneme ilişkin bilgiler daha net bir hale gelecek. Ayrıca bu gezimizde bize arkeoloğun da eşlik etmesi mutluluk vericiydi." dedi. Seyahat Yazarı Ron D'Vari ise tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklite hakkında çok önemli bilgilere sahip olduklarını belirterek, kendilerine sağlanan bu imkanlardan dolayı teşekkür etti.

10 Ayda 600 Bin Ziyaretçi Ağırladı Haber

10 Ayda 600 Bin Ziyaretçi Ağırladı

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 daha fazla ziyaretçi ağırladığını belirterek, "Göbeklitepe'de, tanıtım stratejisiyle birlikte 2024 yılının 10 ayında 600 bin ziyaretçiye ulaştık." dedi. Yazgı, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği kentte AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki kültür turizminin en önemli destinasyonlarından birisinin Göbeklitepe Ören Yeri olduğunu söyledi. Tarihi mekana dünya genelinde olan ilginin her geçen büyük bir hızla arttığını vurgulayan Yazgı, Bakanlık olarak da Göbeklitepe'nin tanıtımı için her yıl özel çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Göbeklitepe'ye ziyaretçi sayısının katlanarak arttığını ifade eden Yazgı, şunları kaydetti: "Dünyada şu anda inanılmaz bir Göbeklitepe hayranlığı var, herkes merak ediyor. Değerli bilim insanlarımız Göbeklitepe'yi gördüklerinde fotoğraflarda gördüklerinden çok çok daha etkileyici olduğunu belirtiyor ve hayranlıkla oradan ayrılmak istemeyenler oluyor. Bunlar çok özel duygular. Göbeklitepe'de tanıtım stratejisiyle birlikte 2024 yılının 10 ayında 600 bin ziyaretçiye ulaştık. Bu geçen senenin aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 50 artış demek. Önümüzdeki yıl 2025'te bunun çok çok daha artacağını öngörüyoruz. Göbeklitepe ziyaret alanına olan ilginin yükselişini hep birlikte izleyeceğiz." İtalya'daki sergiye 6 milyon ziyaretçi bekleniyor Yazgı, İtalya'nın başkenti Roma'nın simge yapısı Kolezyum'da yaklaşık bir ay önce "Göbeklitepe: Kutsal Bir Mekanın Gizemi" başlıklı serginin açıldığını hatırlattı. Sergiye özel bir ziyaretçi ilgisinin olduğunu anlatan Yazgı, sözlerini şöyle tamamladı: "Sergimiz 6 ay açık kalacak, yaklaşık 6 milyon kişinin ziyaret etmesini bekliyoruz. Göbeklitepe'nin tanıtımı dünyada çok yankı uyandırdı. Biz hem tanıtım filmlerimizde hem dizi film sektörümüzde Göbeklitepe'yi ayrı işliyoruz. Dünyaya dizi film ihraç ederken Göbeklitepe görüntüleriyle de farklı bir hava yakaladık. Dünya genelinde ilgi hayli artmış durumda. İnşallah daha güzel günleri göreceğiz."

Göbeklitepe’de Tatil Yoğunluğu Haber

Göbeklitepe’de Tatil Yoğunluğu

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Göbeklitepe, ara tatil dolayısıyla günlük yaklaşık 10 bin ziyaretçi ağırlıyor. "Tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve kültür turizminin önemli merkezleri arasında yer alan tarihi ören yerine yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisi devam ediyor. İlk ve orta öğretim kurumlarında birinci dönem ara tatilini fırsat bilen binlerce kişi, Şanlıurfa'daki tarihi ve turistik mekanları geziyor. Şanlıurfa Turizm Komitesi Başkanı Mehmet Kamil Türkmen, AA muhabirine, ara tatil dolayısıyla kentte yoğun turizm hareketliliği yaşandığını söyledi. Bölgeye gelen herkesin Göbeklitepe'yi görmek istediğini belirten Türkmen, şunları kaydetti: "Havanın güzel gitmesi, ara tatilin olması, Şanlıurfa'nın hava sıcaklığı itibarıyla gezilecek dönemde olması güzel bir tesadüf. Şanlıurfa ve Göbeklitepe'de ziyaretçi yoğunluğu var. Gerçekten bu yoğunluğun olması çok önemli. Geçmişte Göbeklitepe'de bir günde 12 bin ziyaretçi ile rekor kırmıştık, şu anda 10 bini zorluyoruz. İnsanların, öğrencilerin, gezginlerin özellikle bu bölgeye yurt içinden ve yurt dışından gelmesi bizi mutlu ediyor. Özellikle Şanlıurfa'da düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi sonrası da bu yoğunluğun devam etmesi bizleri sevindiriyor. Gelecekte her şeyin daha güzel olacağını ümit ediyorum." Ziyaretçiler Hayran Kalıyor ABD'den turist grubuyla ziyarete gelen Bryan Kostges, Türkiye'ye ilk kez geldiğini ifade etti. Tarihi yapıları sevdiğini anlatan Kostges, "10 seneden beri Göbeklitepe'ye gelmeyi düşünüyordum. Şu anda burasının bayağı önemli bir yer olduğunu burada gördüm. Beklentilerimi fazlasıyla karşıladı." dedi. Sınıf öğretmeni Zinet Beni de Bursa'dan Göbeklitepe'yi görmeye geldiklerini anlattı. Ören yerinde gördükleri karşısında heyecanlandığını vurgulayan Beni, "Burayı çok merak ediyordum, ilk defa gelme fırsatım oldu, çok beğendim. Arkadaşlarımla geldim, heyecanını hissedebileceğim bir deneyimdi." diye konuştu. İstanbul'dan Aleyna Karadaş da "Şanlıurfa'da en çok merak ettiğim yerlerden birisi Göbeklitepe olmuştur. Gelip görmek de kısmet oldu. Hem tarihi yapısına hem buradaki taşlarda yer alan mitolojik şekillere hayran kaldık. Gerçekten çok güzel bir tarihi var." ifadelerini kullandı.

Karahantepe, Profesörleri Büyüledi Haber

Karahantepe, Profesörleri Büyüledi

Yabancı akademisyenler, Neolitik dönemin önemli yerleşimleri arasında gösterilen Şanlıurfa'daki Karahantepe'ye hayran kaldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi kapsamında kente gelen yaklaşık bin akademisyen, Neolitik döneme ilişkin kazıların yapıldığı arkeolojik alanları gezdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki yapılara benzeyen ve Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikili taş tespit edilen Karahantepe'yi ziyaret eden akademisyenleri, kazılarda gün yüzüne çıkartılan eserler büyüledi. Alman tarihçi Prof. Dr. Herman Parzinger, AA muhabirine, Karahantepe'nin inanılmaz bir alan olduğunu söyledi. Yapılan kazının niteliğinden etkilendiğini belirten Parzinger, şunları kaydetti: "Karahantepe'den oldukça etkilendim. Sadece kazıdan değil, tepenin diğer tarafına giderseniz toprağın üzerindeki T şeklindeki dikili taşları görürsünüz. Bu, oldukça inanılmaz. Yapılan kazının niteliğinden ve detaylardan oldukça etkilendim. Karahantepe bu arkeolojik alanların en önemlilerinden biridir. Ayrıca Göbeklitepe de Türk arkeolojisinin başardığı iyi işler arasında yer alıyor." "Beni çok heyecanlandırdı" Japon arkeolog Prof. Dr. Junzo Uçiyama da Dünya Neolotik Kongresi için Şanlıurfa'ya geldiğini hatırlattı. Karahantepe'de ilginç buluntularla karşılaştığını aktaran Uçiyama, "Muhteşem olan Karahantepe beni çok heyecanlandırdı. Benim ülkem Japonya buraya çok uzak fakat Karahantepe oldukça farklı. Buna rağmen bazı şeylerin benzer olduğunu söyleyebilirim. Bu büyük dağları insanlar kutsal yerler olarak kabul etmiş ve farklı insanlar buraları inşa etmiş." diye konuştu. İspanyol arkeolog Prof. Dr. Feran Borel ise Karahantepe'nin önemli bir merkez olduğunu, buradaki buluntuların ve heykellerin Neolotik dönemin erken evrelerini gösteren güzel bir yerleşim yeri olduğunu ifade etti.

Akademisyenler Sıfır Noktasında Haber

Akademisyenler Sıfır Noktasında

Şanlıurfa'da süren Dünya Neolitik Kongresi kapsamında yabancı akademisyenler, Taş Tepeler Projesi arkeolojik kazı alanlarını ziyaret etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi'nin üçüncü gününde katılımcılar, Neolitik döneme ilişkin kazıların yapıldığı arkeolojik alanları gezdi. Karahantepe Kazı Başkanı ve Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'de yürütülen çalışmalara ilişkin heyete bilgi verdi. Karul, AA muhabirine, kongre kapsamında yaklaşık bin kişiden oluşan akademisyenlerin Taş Tepeler Projesinde yer alan 7 kazı alanını ziyaret ettiğini söyledi. Gezdikleri her kazı alanında öne çıkan eserleri yabancı akademisyenlere tanıttıklarını anlatan Karul, "Bin kişiye yakın bir grubun çalıştığı alanı gezmek oldukça zor. Ciddi bir kalabalık var, kenti doğusunda ve batısı olacak şekilde katılımcıları ikiye ayırdık. Dolayısıyla eş zamanlı olarak da ortalama 150 kişiye alanları anlatıyoruz." dedi. Çoğu ilk kez görüyor Karul, ziyaretçilerin alanları çok beğendiklerini anlatarak, şunları kaydetti: "Gelen meslektaşlarımızın çoğu kuşkusuz buradan haberdar olanlar olmakla birlikte çoğu Anadolu'ya, Türkiye'ye ilk kez gelen, Şanlıurfa'ya ilk kez gelen insanlar. Gördükleri eserler karşısındaki düşüncelerini bizimle paylaşıyorlar. En azından bizim etkilendiğimiz kadar burada açığa çıkan kalıntıların onları da etkilediğini görmek, onların düşüncelerini almak, bizim için çok öğretici. Diğer taraftan da ekip olarak buradayız. Bütün öğrencilerimiz buradayız. Bunları duymakta bütün ekip olarak da hepimizin gururlandırıyor." Kongre, yarınki oturumlarla tamamlanacak.

Sıfır Noktasında Sıfır Atık Eğitimi Haber

Sıfır Noktasında Sıfır Atık Eğitimi

Haliliye Belediyesi tarafından Tarihin Sıfır Noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe’nin yer aldığı Örencik Köyünde çocuklara Sıfır Atık Eğitimi verildi. Geri dönüşüm bilincinin aşılandığı eğitimde kısa filmler ve eğitici videolar ile öğrencilere bilgi verildi. Haliliye Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi kapsamında çocuklara çevre bilincini aşılıyor. Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı Sıfır Atık Birimi, çocuklara çevre bilincinin aşılanması amacıyla çeşitli etkinlikler ve eğitimler düzenlenmeye devam ediyor. Periyodik olarak okulları ziyaret eden ve çocuklarla bir araya gelen çevre mühendisleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülük ettiği Sıfır Atık Projesi ile temiz bir gelecek için çocukları bilinçlendiriyor. Bu kapsamda; eğitimlerini Tarihin Sıfır Noktası olarak bilinen Göbeklitepe’nin yer aldığı Örencik Mahallesinde sürdüren ekipler, Bakır Kaçar İlk ve Ortaokulundaki öğrencilerle bir araya geldi. Miniklerde çevre bilincinin oluşması için geri dönüşüm hakkında bilgi veren ekipler, çöp olarak bilinen atıkların geri dönüşüm sayesinde tekrar kullanılabilir hale getirildiğini anlattı. Çocuklara atıkların ayrıştırılması gerektiğini slayt ve kısa filmlerle aşılayan çevre mühendisleri, eğitimlerle çocukları hem bilinçlendirdi hem de eğlendirdi. Eğitim sonunda Göbeklitepe figürlü maskot ile şarkılar eşliğinde dans eden çocuklar, Haliliye Belediyesi ile unutulmaz bir gün yaşadı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.