Uygulamalarımız appstore googleplay

#Göbeklitepe

gazeteci63.com - Göbeklitepe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göbeklitepe haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Göbeklitepe’ye 71 Bin 388 Ziyaret Haber

Göbeklitepe’ye 71 Bin 388 Ziyaret

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 9 günlük Ramazan Bayramı tatili süresince müze ve ören yerlerini yaklaşık 1 milyonu aşkın kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. Ersoy sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları ifade etti: "9 günde 1 milyonu aştık. Bayram tatili boyunca müze ve ören yerlerimize olan büyük ilgi, kültürel mirasımıza verilen değerin en güzel göstergesi oldu. Sadece 9 günde müze ve ören yerlerimizi 1 milyon 50 bin 215 ziyaretçi gezdi. En çok ilgi gören ilk 15 müzemizi ise toplam 584 bin 380 kişi ziyaret etti. Kültürle büyümeye, tarihimizle geleceğe yürümeye devam ediyoruz." Ersoy, en çok ilgi gören ilk 15 müzeyi ise toplam 584 bin 380 kişinin ziyaret ettiğini aktardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 29 Mart-6 Nisan tarihlerini kapsayan Ramazan Bayramı tatili süresince İzmir Efes Ören Yeri en fazla ziyaret edilen nokta oldu. Onu, Göbeklitepe ve Pamukkale'deki Hierapolis Ören Yeri takip etti. Ziyaret edilen ilk 15 müze, ören yeri ve ziyaretçi sayıları şöyle: "İzmir Efes Ören Yerini 81 bin 264 kişi, Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yerini 71 bin 388, Pamukkale Hierapolis Ören Yerini 64 bin 21 kişi, Paşabağlar Ören Yerini 53 bin 792 kişi, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesini 49 bin 67 kişi, Nevşehir Göreme Ören Yerini 46 bin 780 kişi, Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehrini 30 bin 213 kişi, İstanbul Galata Kulesi 27 bin 90 kişi, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesini 25 bin 995 kişi, Nevşehir Derinkuyu Yeraltı Şehrini 25 bin 768 kişi, Mersin Silifke Cennet Cehennem Ören Yerini 24 bin 647 kişi, Ankara Cumhuriyet Müzesini 24 bin 591 kişi, Aksaray Ihlara Vadisi Ören Yerini 23 bin 444 kişi, İstanbul Arkeoloji Müzesini 20 bin 46 kişi, Çanakkale Troya Ören Yerini 16 bin 274 kişi."

Bayramda 30 Bin Ziyaretçi Ağırladı Haber

Bayramda 30 Bin Ziyaretçi Ağırladı

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, Ramazan Bayramı'nda 30 bin ziyaretçi ağırladı. Her yıl birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği, "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ören yeri, 2019'un "Göbeklitepe Yılı" olarak ilan edilmesinin ardından dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Ramazan Bayramı'nı değerlendirmek isteyen ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden kente gelen ziyaretçiler, Göbeklitepe'yi görme fırsatı buldu. Ören yeri, Ramazan Bayramı sürecince 30 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. İlginin devam ettiği Göbeklitepe'de bu sayının 9 günlük bayram tatili sonuna kadar katlanarak devam etmesi bekleniyor. Yoğunluk nedeniyle bölgeye gelen ziyaretçiler araçlarını yaklaşık 2 kilometre mesafede oluşturulan alana park ederek, ücretsiz ring araçlarıyla ören yerine taşınıyor. Burada giriş biletlerini alan yerli ve yabancı turistler, daha sonra 12 bin yıllık eserlerin bulunduğu alana geçiş yapıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin ardından bölgeye ilginin artarak devam ettiğini belirtti. Göbeklitepe ve Karahantepe'nin içinde bulunduğu Taştepeler projesine ilginin fazla olduğunu aktaran Aslan, "Bu ilgiyi bugün yine görüyoruz. Özellikle bayramın üç günü toplamda 30 bin ziyaretçi alarak Göbeklitepe yine büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Bizim öncelikle burada bir otopark alanımız vardı, aşağıda da oluşturmuş olduğumuz iki tane otopark alanı vardı onlar dahi dolmuş durumda. Göbeklitepe sadece Şanlıurfa'nın değil bölgenin hatta ülkemizin kültür turizmi anlamında lokomotifi olma özelliğini sürdürüyor. Bu bizim için mutluluk verici." diye konuştu. Aslan, Taştepeler projesi ile bölgede önemli kazıların yapıldığına dikkati çekerek, bu kazı alanlarıyla birlikte Şanlıurfa'nın neolitik döneme ilişkin söz sahibi bir kent olduğunu söyledi. Şanlıurfa turizminin ören yerleri, inanç turizmi, gastronomi gibi birçok enstrümanını turizmde kullanabildiği müthiş bir zenginliğinin olduğunu aktaran Aslan, "Şanlıurfa her sene kendi rekorunu yeniliyor. 2025 yılı için de beklentimiz bir öncekinden daha iyi olması. Sadece 2023 yılında malumunuz deprem nedeniyle sekteye uğramış olsa da 2024 yılında çok hızlı toparlayarak yine artış durumuna geçtik. 2025 yılı 2024 yılından çok çok daha iyi olacak ve 2026-2027 yılında da biz bu rakamların 1,5-2 milyona yaklaştığını göreceğiz." ifadelerini kullandı. Farklı şehirlerden ziyaretçiler geliyor Trabzon'dan Şanlıurfa'ya gelen Kadir İrenci, arkadaşlarıyla Güneydoğu turuna çıktıklarını belirterek, "Tabii en önemli noktalarımızdan biri de Göbeklitepe'ydi. Buranın tarihiyle ilgili çok fazla şey söyleniyor, biz de buraya gelerek yerinde inceleme imkanı bulduk. Herkesi burayı gelip görmeye davet ediyorum." dedi. Manisa'dan kente gelen Aykan Orsan, Göbeklitepe'yi hep merak ettiğini ve bugün gezme fırsatı bulduğunu dile getirerek dünyanın en eski yapılarını görmenin etkileyici olduğunu ifade etti. Batman'dan arkadaşlarıyla Göbeklitepe'yi gezmeye gelen Muhammet Işuk, bayram tatilini fırsat bilerek bölgedeki ören yerlerini gezdiklerini ifade ederek, "Bize yakın olmasına rağmen ilk defa Göbeklitepe'ye geldim. Çok beğendik, herkesin buraya gelip görmesini isterim gerçekten çok güzel bir yer." diye konuştu.

Göbeklitepe’ye 3,5 Milyon Ziyaretçi Haber

Göbeklitepe’ye 3,5 Milyon Ziyaretçi

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Göbeklitepe, 2019 yılındaki resmi açılışından bugüne 3,5 milyon ziyaretçi ağırladı. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark ettiği ören yerinde, en somut bulgular 1986'da tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykelle ortaya çıktı. Şanlıurfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsünce 1995'ten bu yana ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bulundu. Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli, dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı. Elde edilen buluntular üzerine tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Göbeklitepe, 2 Temmuz 2018'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girdi. Koruma çatısı ve çevre düzenlemesinin ardından Göbeklitepe'nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 8 Mart 2019'da yapıldı. UNESCO ile dünyaya açılan Göbeklitepe'ye yerli ve yabancı turistlerin ilgisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2019'u "Göbeklitepe yılı" ilan etmesiyle arttı. Bölgeye yapılan gezilerin önemli uğrak noktası konumuna gelen Göbeklitepe sene başından bu yana 65 bin ziyaretçi ağırlarken, bu sayı açılışın yapıldığı 2019'dan bu yana 3,5 milyona ulaştı. Göbeklitepe Alan Başkanı ve Şanlıurfa Müzesi Müdürü Celal Uludağ, AA muhabirine, Göbeklitepe'deki arkeolojik kazıların Prof. Dr. Necmi Karul'un başkanlığında sürdüğünü söyledi. Göbeklitepe'de kazıların yapıldığı dönemlerde ziyarete de açılmasının çok önemli olduğunu aktaran Uludağ, şöyle konuştu: "Özellikle alanın gezi güzergahı, çatı örtüsü, ziyaretçinin alana taşınması hususunda çeşitli projeler gerçekleştirildi. Bu projelerle birlikte 2019 yılı sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Göbeklitepe yılı olarak ilan edildi. Tabii 2019 yılında sayın Cumhurbaşkanımız bizzat gelerek Göbeklitepe ören yerinin resmi açılışını gerçekleştirdi. Bu açılışla Göbeklitepe'ye olan ilgi daha da arttı. 2019 yılındaki ziyaretçi sayıları yaklaşık 500 bine ulaşmıştı ve ondan sonra da her geçen yıl Göbeklitepe'deki ziyaretçi sayıları artarak devam etti. Tabii arada maalesef pandemi ve deprem yaşandı. Buna rağmen Göbeklitepe'deki ziyaretçi sayısı artarak devam ediyor. Bu yılın ilk üç ayından bahsetmek gerekirse ziyaretçi sayısı yaklaşık 65 bine ulaştı. Bu sayı da bizim için gerçekten çok önemli. Şunu anlıyoruz ki 2025 yılında ziyaretçi sayıları çok fazla artacak. 2019 yılından bu yana Göbeklitepe'de ziyaretçi sayılarımız 3,5 milyonu bulmuş durumda. Bu sayılar Bakanlığımızın alanda yürüteceği bilimsel çalışmalar ve altyapı çalışmalarıyla artarak devam edecektir." Artan ziyaretçi sayısı sonrası önemli adımlar attıklarını ifade eden Uludağ, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen "Geleceğe Miras" projesi kapsamında, yeni karşılaşma merkezi, otopark alanlarının projelerinin devam ettiğini ve bu yıl içerisinde tamamlanacağını kaydetti. Ziyaretçiler de memnun KKTC'den Göbeklitepe'yi görmek için gelen Müniser Halaç ise alanı çok beğendiğini söyledi. Herkesin gelip bu tarihi alanı görmesini tavsiye eden Halaç, Göbeklitepe'nin video ve fotoğraflarını çekip çocuklarına göndereceğini ifade etti.

Göbeklitepe'ye Animasyonlu Tanıtım Haber

Göbeklitepe'ye Animasyonlu Tanıtım

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan 12 bin yıllık geçmişe sahip Göbeklitepe'nin gizeminin anlaşılmasına sanal canlandırma merkezi katkı sağlıyor. Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, tarihi ören yerinin, neolitik dönemin önemli merkezlerinin başında geldiğini söyledi. Boyları yaklaşık 3 ila 6 metre, ağırlıkları ise 40 ila 60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlarıyla meşhur Göbeklitepe'nin, "tarihin sıfır noktası" olarak kabul edildiğini hatırlatan Aslan, eski tapınak kalıntılarıyla ören yerinin dikkati çektiğini ifade etti. Aslan, tarihi ören yerinin öneminin daha iyi anlaşılması için kitaplara, filmlere, dizilere ve animasyon filmlerine konu olmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Sanal canlandırma merkezinde Göbeklitepe'nin inşasından sonra geçen sürecin hikayesinin animasyonlarla anlatıldığını vurgulayan Aslan, merkez sayesinde tarihi ören yerinin gizeminin daha iyi anlaşıldığını anlattı. Merkezin, ziyaretçilerin neolitik dönemi anlamlandırması açısından önem taşıdığını belirten Aslan, şöyle devam etti: "Merkezde ziyaretçilerin, özellikle Buzul Çağı'ndan, Göbeklitepe'nin ortaya çıkışından sonraki o hikayeyi anlaması açısından önemli bir kurgu var. Buzul Çağı'ndan çıkış, neolitik dönem insanının avcı ve toplayıcı olarak hareket etmesi, barınaklarını oluşturması, ardından Göbeklitepe'nin inşası gibi süreçleri anlatan animasyon ve belgesel filmler var. Akabinde avcı ve toplayıcılıktan tarıma ve hayvanların evcilleştirilmesine giden o insanlık sürecini takip eden bir hikayeyi kurguluyoruz. Ziyaretçilerimiz bu deneyimi görerek, yaşayarak memnuniyetlerini dile getiriyor. Ziyaretçilerimize, Göbeklitepe'yi görmeden önce sanal canlandırma merkezini gezerek alanın nasıl oluştuğunu deneyimlemelerini öneriyoruz." Ziyaretçiler beğeniyor Ailesiyle sanal canlandırma merkezini gezen 11 yaşındaki Mehmet Bektaş, "Burası çok güzel ve harika bir yer. Bence herkes gelmeli. Buradaki canlandırmalar çok güzel. Kendimi eski zamana gitmiş gibi hissettim." dedi. Merkezi gezen 7 yaşındaki Ümit Yıldız, animasyon filmini "Rafadan Tayfa Göbeklitepe"ye benzettiğini belirterek, "Çok güzel yapmışlar, iyi ki de gelip gördüm." diye konuştu. Nurgül Günal da merkezi beğendiğini dile getirerek, "Herkese gelmelerini tavsiye ederim. Beğendik, çok etkilendim. Hatta iki defa uzun uzun seyrettim. İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Sanki buradaki yaşantı anlatılmış, değişik ve iyi bir şekilde anlatılmış. Hoşuma gitti." ifadelerini kullandı.

Zeytin Ağaçları Yeni Yerine Taşınıyor Haber

Zeytin Ağaçları Yeni Yerine Taşınıyor

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki zeytin ağaçları, ören yerindeki tarihi eserlere zarar vermemesi için başka yere taşınıyor. Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de, kazı alanının genişlemesi ve tarihi alanlarda oluşabilecek zararın engellenmesi amacıyla bölgedeki zeytin ağaçlarının taşınması yönünde karar aldı. Kararın ardından Valilik koordinesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Göbeklitepe Danışma ve Eşgüdüm Komisyonu, Ziraat Odası, Mimarlar Odası, muhtar gibi çeşitli bileşenlerden oluşturulan kurulun görüşleri sonrası, Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü ekipleriyle ağaçların taşınması için çalışma başlatıldı. Bölgedeki ağaçlar kabaklama yöntemiyle söküldükten sonra Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerine teslim ediliyor. Ekipler, zeytin ağaçlarını Şanlıurfa ve Birecik'te belirledikleri alanlara dikiyor. Gerekli görülen ağaçlar ise saksılarda rehabilite edildikten sonra toprakla buluşturulacak. "Ağaçların kökleri kalıntılara zarar verecek duruma gelmiş" Göbeklitepe ile Karahantepe kazılarının başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Göbeklitepe'de 1995'te kazılar başladıktan sonra bölgede kamulaştırma sürecine geçildiğini, bu sırada arazi sahiplerinin kamulaştırma bedeline yönelik buradaki zeytin ağaçlarının sayısını artırdığını söyledi. Zeytin ağaçlarının o dönemdeki dikilme niyeti ile bugün arkeolojik alan üzerindeki etkisi arasında çok büyük farklılıklar olduğunu anlatan Karul, şöyle konuştu: "Ağaçlar büyüdükçe kökleri yüzeyin altındaki kalıntılara zarar verecek duruma gelmiş durumda. Dolayısıyla bunların taşınması gerekiyor. Bunun için doğru mevsimi bekledik. Şu anda ağaç taşımak için ideal bir zaman. Bölge Orman Müdürlüğü de bu ağaçları, buradan sökümü gerçekleştikten sonra rehabilite edecek. Kimileri doğrudan araziye, kimileri de saksılarda ideal zamanda dikilmek üzere saklanacak. Şu anda kabaklama yapıyoruz, ağaçları dallarından arındırıyoruz. Alman meslektaşlarımızla beraber kazı alanındayız. Ağaçların diplerini kontrollü bir şekilde temizledikten sonra onların sökümü gerçekleştirilecek ve hemen akabinde de dikilecekler." Ağaçlar kaldırıldıktan sonra kazı yapılacak Prof. Dr. Karul, zeytin ağaçlarının taşındığı bölgede jeomanyetik ölçüm yaptıktan sonra gelecek yılki kazı stratejisini belirleyeceklerini ifade etti. Göbeklitepe'de önceliklerinin, koruma çatısı altındaki yapıların korunması ve konsültasyonu olduğunu ancak kazı alanının da genişletileceğini dile getiren Karul, "800 civarı ağaç var. Bunların yaşları farklı ama en büyükleri yaklaşık 15 yaşında, dolayısıyla ne çok büyük ne de çok küçükler. Yani kısa bir iş değil ama etkiledikleri alan oldukça geniş. Kaç hektar bilmiyorum ama şu an Göbeklitepe'de kazısı yapılmış alandan çok daha büyük bir alan zeytin ağaçlarıyla kaplı. Dolayısıyla bu, kazının genişlemesi yönünde önemli bir engel. Dolayısıyla doğru zamanda yapıldıktan sonra ağaç açısından bir sorun yok ama kazının önünü açacak bir karar diye düşünebilirsiniz." dedi. Karul, taşıma işleminde, ağaçların yaşaması için doğru zamanı beklediklerini anlatarak, şunları kaydetti: "Burada tek bir ağacın bile kesilmesine müsaade etmeyiz. Arkeolojik alanı ne kadar koruyorsak onun üzerindeki yaşayan çevreyi de korumak işin doğası gereği yapmamız gereken bir şey. Onun için doğru zaman beklendi, doğru yöntemle taşınacaklar. Arkeolog olarak biz karar veremeyiz kuşkusuz nasıl yapılacağına. Dolayısıyla öncelikle koruma kurulunun taşınmasıyla ilgili bir kararı var. Ardından Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, zeytin enstitülerinin, STK'lerin ve Göbeklitepe Danışma ve Eşgüdüm Komisyonunun görüşleri var."

Göbeklitepe’nin Çehresi Değişiyor Haber

Göbeklitepe’nin Çehresi Değişiyor

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, yapımına başlanan yeni karşılama merkezi, yürüyüş yolları ve otopark alanıyla ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Şanlıurfa'nın merkez Haliliye ilçesi sınırlarında, kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki kırsal Örencik Mahallesi yakınlarında 1963 yılında yapılan yüzey çalışmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktasının başında geliyor. Her yıl ortalama 1 milyon kişinin ziyaret ettiği ören yerinin karşılama merkezi, yolları ve otopark alanının kapasitesi artırılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Göbeklitepe ören yerinin etrafına yeni yürüyüş yolları yapılıyor. Tarihi ören yerine yaklaşık 2 kilometredeki mesafeye ise yeni karşılama merkezi ile otopark yapımı için başlatılan çalışmalar hızla sürüyor. Tarihi ören yerindeki çalışmaların yaklaşık bir yıl sonra tamamlanması planlanıyor. "Göbeklitepe dünyaya örnek oluyor" Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'u "Göbeklitepe Yılı" ilan etmesiyle tarihi ören yerindeki ziyaretçi sayısının her yıl rekor kırdığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tarihi ören yerine artan ilgiyi karşılamak için her türlü hizmetin faaliyete geçirildiğini vurgulayan Aslan, şöyle devam etti: "2024 yılının sonlarında yeni karşılama merkezinde 500 araçlık otoparkımız, 50'ye yakın otobüs durağı, karavan alanları, elektrikli araçlar için şarj alanları, yeni yollar, bekleme alanları ve çevre düzenlemesi projelerimizin inşaatına başladık. Göbeklitepe'ye gelen ziyaretçilerimizin daha rahat ve huzurlu bir şekilde tarihi ören yerini gezebilmesi ve görebilmesini sağlayacağız. Tarihi alanda yeni yürüyüş yollarının çalışması da sürüyor. Göbeklitepe turizm anlamında önceden de dünyada örnek bir alan olarak öne çıkıyordu. Göbeklitepe hem Türkiye'de hem dünyada ören yerlerinde yapılan fiziki uygulamalar, koruma ve kullanma dengesinin gözetilmesi açısından dünyada çok önemli bir örnek olarak öne çıkmayı sürdürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu hassasiyeti maksimum derecede göstermektedir."

1 Milyon Ziyaretçi Hedefleniyor Haber

1 Milyon Ziyaretçi Hedefleniyor

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'de 2025 yılında 1 milyon ziyaretçi ağırlamayı hedeflediklerini belirtti. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, Vali Şıldak, Karahantepe, Göbeklitepe ve Urfa Kalesi'ni ziyaret ederek bölgede devam eden çevre düzenlemeleri, restorasyon ve güçlendirme çalışmalarını yerinde inceledi. Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan'dan yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi alan Şıldak, Göbeklitepe ve Karahantepe'de sosyal donatı alanları için çalışma yaptıklarını ifade etti. Şanlıurfa'nın tarihi bir kent olduğunu hatırlatan Şıldak, şunları kaydetti: "Özellikle Göbeklitepe, 2024 yılında 700 bin ziyaretçi ağırladı, 2025 yılı hedefimiz ise 1 milyon ziyaretçidir. İki aydan bu yana süren çalışmalar kapsamında kafe, restoran ve otopark gibi alanlarla ziyaretçilere daha modern ve kullanışlı alanlar oluşturulmaya çalışılıyor. Şanlıurfa, tarihin ilk izlerini taşıyan ve bunları dünyaya en iyi şekilde yansıtan önemli bir merkez. Bilindiği gibi Göbeklitepe ve Karahantepe bu merkezlerin de en önemli adresi. Bu değerlerimize sahip çıkmak ve gelen ziyaretçilerimizi en iyi şekilde ağırlayabilmek için gerekli tüm sosyal donatı alanlarını hayata kazandırıyoruz. 2025 yılında her iki arkeolojik alanımızı daha güçlü ve turizme hazır hale getirmeyi planlıyoruz. Yine bu çerçevede yeni yürüyüş yolları ile bu çalışmayı daha da verimli hale getiriyoruz. Bizzat çalışmaları takip ediyor ve ilimizin turizm potansiyelinin daha da iyi hale getirilebilmesi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz."

Göbeklitepe'ye 709 Bin Ziyaretçi Haber

Göbeklitepe'ye 709 Bin Ziyaretçi

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, 2024 yılında 709 bin 643 kişi tarafından ziyaret edildi. Ziyarete açıldığı 2018'de üst koruma çatısı yapım çalışmaları nedeniyle bir kısmı ziyarete kapalı kalan ören yerini o dönem yaklaşık 70 bin kişi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'u "Göbeklitepe Yılı" ilan etmesiyle Göbeklitepe, 412 bin 378 ziyaretçiyi ağırlamayı başardı. Salgın nedeniyle 2020'de ziyaretçi sayısında beklenen ziyaretçi hedefi tutmadı ve ören yerini sadece 197 bin 912 kişi ziyaret edebildi. Göbeklitepe, 2021'de 567 bin 453 kişiyi ağırlayarak 4 yılın en yüksek ziyaretçi rakamına ulaştı. Tarihi ören yeri, 2022'de ise 850 bin misafire ev sahipliği yaparak ziyaretçi rekorunu kırarken, 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremler ve sel nedeniyle ziyaretçi sayısı 317 bin 253'e geriledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024'te en çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri listesinde yer alan Göbeklitepe'yi, geçen yıl 709 bin 643 kişi gezdi. "Büyük bir heyecanla insanlar gelmek istiyor" Turist Rehberleri Odaları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Müslüm Çoban, AA muhabirine, 2024'te turizmin Şanlıurfa ve bölge için çok olumlu ve verimli geçtiğini söyledi. Özellikle 2023'te deprem ve selin etkilerinin yanı sıra müzelerin açık olmaması nedeniyle istedikleri sayıda turist ağırlayamadıklarını aktaran Çoban, 2024'te bunu telafi ettiklerini ifade etti. Taştepeler Projesi'nden dolayı Göbeklitepe'de ziyaretçi sayısında önceki yıla göre oldukça bir yükselme olduğunu anlatan Çoban, şunları kaydetti: "2024 yılında yaklaşık 710 bin ziyaretçi Göbeklitepe'yi ziyaret etmek için Şanlıurfa'ya geldi. Göbeklitepe'ye hem yurt içinden hem de yurt dışından büyük bir heyecanla insanlar gelmek istiyor. Hatta önceden gelip görenlerden tekrar görmek isteyenler oldu. Özellikle kasım ayında dünyanın ilk neolitik kongresinin Şanlıurfa'da yapılması, yurt dışı anlamında da Göbeklitepe'ye ilgi çok oldu. 2025 yılında biz bu konuda oldukça umutluyuz. Dünya Neolitik Kongresi sonrası yurt dışı bağlantılarımızda özellikle acenteler ve birçok insan 2025 yılında Göbeklitepe, Karahantepe ve Taş Tepeler Projesinden dolayı Şanlıurfa'ya gelmek istiyorlar, bunu yakinen de biliyoruz." "2025'te hedefimiz 1,5 milyon ziyaretçi sayısını aşmak" Müslüm Çoban, Göbeklitepe sayesinde bölgedeki turizmcilerin ve esnafın olumlu yönde etkilendiğini ifade eden Çoban, şunları kaydetti: "2025 yılında hedefimiz inşallah 1,5 milyon ziyaretçi sayısını aşmak. Çünkü kasım ayında yapılan Dünya Neolitik Kongresi sayesinde dünyada Göbektepe, Karahantepe ve Taştepeler Projesi'nin bilinirliği daha da arttı. 2025 yılında yurt dışında yapılacak birçok fuarda Göbeklitepe, Karahantepe ve Taş Tepeler Projesi'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı tarafından tanıtımlarının üst seviyede yapılmasıyla özellikle dünyadan daha çok turist ve misafiri ağırlamak istiyoruz." "Herkesin mutlaka gezip ziyaret etmesi gereken bir yer" Adana'dan Göbeklitepe'yi gezmeye gelen Hüseyin Özdemir, İstanbul ve Konya'dan misafirleriyle bölgeyi ziyarete geldiklerini söyledi. Göbeklitepe'nin önemli bir yer olduğunu anlatan Özdemir, "Misafirlerimizle geldik gördük. 12 bin yıl öncesine dayanan kalıntılar var, herkesin mutlaka gezip ziyaret etmesi gereken bir yer. Atmosfer güzel. Göbeklitepe'yi internetten veya televizyondan izleyerek anlamak mümkün değil, buraya gelip bu atmosferi görmek lazım. Büyük bir emek var, tabi bu çalışmaların devam etmesi gerekiyor." diye konuştu.

12 Bin Yıllık Tarihi Eserlere Ulaşıldı Haber

12 Bin Yıllık Tarihi Eserlere Ulaşıldı

Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu Mahallesi'nde 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine ışık tutan Boncuklu Tarla'da yürütülen kazılarda 2 metre 20 santimetrelik işlenmiş taş blok bulundu. Tarih boyunca Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı'nın da aralarında yer aldığı 25 medeniyete ev sahipliği yapan alanda, "Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar" kapsamında Mardin Müze Müdürlüğünce 2012'de başlatılan arkeolojik kazılar aralıklarla devam ediyor. Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi"ne dahil edilen yaklaşık 2,5 hektar alana sahip Boncuklu Tarla'da bugüne kadar Geç Epipaleolitik dönemden Neolitik Çağ evresine kadar geçen sürece ait çok sayıda buluntu gün yüzüne çıkarıldı. Ev, özel yapı ve kamu binaları ile mezarlarda 200'den fazla bireye ait iskeletler ve 200 bini aşkın boncuğa ulaşılan arkeolojik alanda Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş'ın başkanlığında, Antropoloji Bölümünden araştırma görevlileri Dr. Çağdaş Erdem, Dr. Eşref Erbil ve Bahattin İpek, arkeozolog Stephanie Emra, arkeobotanik Hureyla Balcı, arkeolog Doç. Dr. Yunus Çiftçi, Mehmet Şan, Onur Dinç, Charlotte Labedan Kodas, Esra Acar, Mekiye Eksik, Kazım Özkan ve Rüstem Cin tarafından yürütülen kazılar sürüyor. Kazılarda son olarak yaklaşık 12 bin yıllık olduğu değerlendirilen "kamu binası" kalıntılarına ulaşıldı. Yaklaşık 10 metre çapındaki bina kalıntısında 2 metre 20 santimetre boyunda stel (işlenmiş taş blok) ile minyatür steller, boncuk, ok uçları ve boğa boynuzu gibi birçok buluntu da gün yüzüne çıkarıldı. Bina Uzun Süre Kullanılmış Doç. Dr. Ergül Kodaş, AA muhabirine, Boncuklu Tarla'nın Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'e tarihlenen bir yerleşim yeri olduğunu, yörede yaşayanların çok fazla boncuk bulmasıyla bu alanın adının bu şekilde literatüre girdiğini söyledi. 2012'den bu yana aralıklarla çalışmaların yapıldığı alanda bu yıl kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında başlatıldığını ifade eden Kodaş, şöyle konuştu: "İlk etapta bizim doğu alanı dediğimiz ve çok sayıda stel bulduğumuz alanda kazılara başladık. Bu bağlamda da söz konusu alanda yeni bir stel bulunan binaya ulaştık. Bunun bir bölümünü henüz kazabildik. Bu bina Boncuklu Tarla'nın tamamında Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine giden tabakaların net bir biçimde anlamlandırılmasını sağladı. Bina sadece bir sefer kullanılmamış, en az 4 sefer yenilenerek kullanılmış ve her yenilemede de tabanı doldurularak kullanıma devam edilmiş. Bu da bu binanın uzun süre kullanıldığını ve daha önce Boncuklu Tarla'da tespit ettiğimiz gibi bir defa kullanılıp tamamen gömülmediğini, bu binada farklı bir uygulamanın olduğunu göstermesi açısından önemli." İlk Defa Yukarı Dicle Vadisi'nde Bulundu Binanın ikinci getirisinin ise yaklaşık 2 metre 20 santimetre boyundaki stele ulaşılması olduğunu dile getiren Kodaş, "İlk defa bu boydaki büyük bir stel hem Boncuklu Tarla'da hem de Yukarı Dicle Vadisi'nde bulundu." ifadesini kullandı. Kodaş, ayrıca bina içerisinde bulunan maket formunda yapılan minyatür stelin, Şanlıurfa bölgesinde bulunan "T" biçimli stellere benzediğini belirterek, bunun iki bölge arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından da önem taşıdığını vurguladı. Dört dönem kullanılan binanın her döneminin Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine ait olduğuna işaret eden Kodaş, "Boncuklu Tarla'da daha önce bulduğumuz benzer binaların bir defa kullanılıp tamamının doldurulmuş olduğunu görüyorduk. Fakat bu defa binanın uzun süre kullanılmış olması bizim için bilimsel anlamda yeni verilerin de elde edilmesini sağladı." diye konuştu. Çok Sayıda Boğa Boynuzu Bulduk Kodaş, Boncuklu Tarla'da kamu binası olarak kullanılan 9 binaya ulaştıklarını, bunların tamamında ya "stel" ya da "paye" denilen stellere benzer mimari unsurların bulunduğunu dile getirerek, bunların konut olduklarına dair herhangi bir veri ya da buluntuya ulaşmadıklarını belirtti. Kalıntılarına ulaştıkları binanın da konut olmadığını, kamu binası olarak kullanıldığını belirlediklerini ifade eden Kodaş, şunları kaydetti: "İçerisinde minyatür steller, küçük objeler bulduk, sembolik değer taşıyabilecek. Çok sayıda boğa boynuzu bulduk. Boğa başı parçaları bulduk. Bu da bu binanın diğerleri gibi özel bir bina olduğunu, kamu binası olduğunu gösteriyor. Ancak bu, diğerlerinden farklı çünkü stelin boyutu farklı. İçinde bulduğumuz buluntular farklı ve bir defa değil en az 4 defa yenilenerek kullanılmasından dolayı farklı. Milattan Önce 10 bin yıla tarihlendiğini düşünüyoruz, henüz karbon analizi olmamakla birlikte. Çünkü bina içerisinde ele geçirdiğimiz küçük buluntular ve özellikle yontma taş buluntuları, Boncuklu Tarla'da daha önce bu tabakalarda bulduğumuz objelerle çok benzer, onlarla çağdaş. Aynı süreçte kullanılmış ama uzun süre kullanılmış diğerlerinden farklı olarak. Yaklaşık 12 bin yıllık bir bina olduğunu düşünüyoruz." Prof. Dr. Kodaş, Geleceğe Miras Projesi kapsamında Boncuklu Tarla'daki kazılar için Valilik ve bazı kurumlardan da önemli destekler sağlandığını hatırlatarak, bu kapsamda alanda planladıkları kazıları da sürdürerek yeni tarihi değerleri gün yüzüne çıkartmak istediklerini sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.