Uygulamalarımız appstore googleplay

#Gündem

gazeteci63.com - Gündem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gündem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Depremzede Aileleri Ziyaret Etti Haber

Depremzede Aileleri Ziyaret Etti

Vali Hasan Şıldak, yapımı tamamlanarak konutlarına yerleşen depremzede aileleri yeni yuvalarında ziyaret etti.  Şanlıurfa'da yapımı tamamlanan 2 bin 929 konut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle depremzede ailelere teslim edildi.  Konut yapım aşamalarını birebir takip eden ve sürekli olarak depremzede hak sahipleri ile bir araya gelen Vali Hasan Şıldak, tören öncesi TOKİ Konutlarına giderek haneleri ziyaret etti. Eşi Fatma Nur Şıldak ile birlikte TOKİ Batıkent Konutlarında ilk olarak Nacar ailesinin misafiri olan Vali Hasan Şıldak, depremin ilk anlarından itibaren devletin tüm imkânlarıyla vatandaşlarının yanında olduğuna dikkat çekti. "Her Daim Vatandaşlarımızın Yanındayız" Söz verildiği gibi zamanlama, dayanıklılık ve konfor koşullarına dikkat edilerek depremzedeler için en iyi imkânların sağlanması için hassasiyet gösterildiğinde de değinen Vali Şıldak, "Deprem sonrası devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yaptığı büyük hamle ile konut yapımı süreci devam ediyor. Bizim ilimizde de Bakanlığımızın planladığı 13 bin konutun 10 bine yakınının ihalesi yapılmış durumda ve bunların bir bölümü bugün kurasını çekeceğiz, inşallah depremzedelerimize Cumhurbaşkanımızın uzaktan katılımıyla anahtar teslimini yapacağız. Konutlarımızın tüm vatandaşlarımıza huzur getirmesini diliyorum. Deprem büyüktü, acı büyüktü ama deprem sonrası devletimiz milletimizle el ele vererek yaptığı bu büyük çalışma, büyük seferberlik meyvelerini veriyor. Şu anda da bugün 3 bine yakın konutumuzun İnşallah Cumhurbaşkanımızın eliyle kurası çekilmiş olacak. Böylece 6 bin 500'ün üzerinde bir konut teslim edilmiş olacak. Yani depremin üzerinden daha bir buçuk yıl gibi bir süre geçmişken hızlı bir ilerleme sağlandı.  Devletimizin bütün kurumlarına, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, mühendisinden işçisine bütün bu emeği sarf eden çalışanlarımıza, personelimize şükranlarımızı sunuyoruz. Allah milletimize bir daha bu tür felaketler yaşatmasın. Biz her zaman vatandaşımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu anlamda depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.  Konut sahibi Abdüssamet Nacar ise "Sizlere çok teşekkür ederiz. Allah devletimizi var etsin, Cumhurbaşkanımızı var etsin. Bütün emek verenlerden Allah razı olsun. Evlerimiz çok güzel. İyi ki varsınız" diye konuştu. Vali Şıldak daha sonra Tatay ailesini ziyaret etti. Aileye hayırlı olsun dileklerinde bulunan Vali Hasan Şıldak, sonrasında ise konut teslim törenine katıldı. Deprem bölgelerinde yürütülen hızlı inşa çalışmaları sayesinde, teslim edilen toplam konut ve iş yeri sayısı 155 bine ulaşacak.

At Yarışlarına Var Sistemi Geliyor Haber

At Yarışlarına Var Sistemi Geliyor

Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Serdal Adalı, futbolda uygulanan VAR sisteminin atçılıkta da yer alacağını söyledi. TJK TV'ye açıklamada bulunan Adalı, Türk atçılığının gelişmesi adına önemli uygulamalar yaptıklarını dile getirdi. Sezonun bitmesinin ardından Kocaeli Kartepe Hipodromu'nu yeni tribününe kavuşturmak için çalışmaların başlatıldığını kaydeden Adalı, VAR uygulamasına ilişkin şu görüşlere yer verdi: "Yurt dışındaki danışman ve bakanlıklarımızla hem handikaperler hem de mali komiserlerle ilgili ciddi bir çalışma halindeyiz. Futboldan yola çıkarak VAR sistemine değineyim. Kararları standart hale getirmemiz lazım ki yurt dışında Türk atçılığını tanıtalım, yurt dışına açalım, oralardan gelir elde edelim. Bir müddet sonra bu standardı sağlamazsak adam oynamaz. Onun için bugünkü yönetim kurulunda da isimleri belirledik, hızlı bir şekilde yapacağız. Planımızı, programımızı bu VAR sistemine direkt bir yabancı hakem koyarak öyle başlayacağız. Şu anda yurt dışında uygulanan yerler var. Kaliteli bir atçılık yapmak istiyorsak, hedefimiz dünya atçılığında üst taraflarda yer elde etmekse başından planı, programı yapıp o şekilde başlamak istiyoruz. Yurt dışından izleyenlere güven verecek bir ortam olması lazım. İstanbul'da bir VAR merkezi yapacağız. Buradaki ekip mali komiserlerle diyalog halinde olacak. Bir protesto çekildiği zaman görüş bildirecek ya da bir karar vermeden önce 'şu kısmı bir seyredin' şeklinde uyaracak. Yarışseverin hakkını korumuş hale geleceğiz. Kamera sistemleri haricinde sabit noktalara konacak kameralar var. Onların yatırımı ve hesabı yapılıyor. İnşallah görev süremiz sonunda bitirmiş oluruz." Toplam yarış ikramiyesini 2025 yılında yüzde 82,5'luk artışla 7,3 milyar liraya çıkaracaklarını anlatan Adalı, at sahipleri primlerinin de 5 puan artışla yüzde 20'ye yükseltileceğini ifade etti. Atçıların gelirlerini artırmayı, giderlerini ise azaltmayı amaçladıklarını anlatan Adalı, sponsorsuz yarış kalmayacağını vurguladı. Reklam ve pazarlama konusunda çalışmaların devam ettiğini aktaran Adalı, Türkiye'deki at yarışlarının yurt dışına açılmasının ardından sektöre giren yeni sanal bayilerle yarış gelirlerinin, gelecek dönemlerde hedefledikleri seviyeye ulaşacağının müjdesini verdi.

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor Haber

Yenidoğan Çetesi Duruşması Sürüyor

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması ikinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Duruşmayı, çok sayıda avukat ve basın mensubu izliyor. Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasının alınmasıyla başladı. Öte yandan salonda ve salonun önünde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.

47 Sanığın Yargılanmasına Başlandı Haber

47 Sanığın Yargılanmasına Başlandı

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada ilk duruşma yapılıyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince konferans salonunda görülen duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 19 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile bazı baro başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda avukat yer aldı. Mahkeme başkanı, salon şartlarının yetersiz olması sebebiyle TBB Başkanı Sağkan'ın müşteki avukatlarının bulunduğu sıradan kalkarak izleyiciler kısmına geçmesini istedi. Bu talebe tepki gösteren avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine heyet salondan ayrıldı. Bir süre sonra heyetin salona dönmesiyle duruşma başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya gelen baro başkanlarının isimlerinin zapta geçirileceğini belirterek, onlar adına Sağkan ile Kaboğlu'na söz verilmesine karar verdiklerini kaydetti. Duruşma, kimlik tespitinin yapılmasıyla devam ediyor. "Bu cinayetler zinciri ortaya çıkınca hastaneleri kapatmak akıllarına geldi" Öte yandan duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığının denetim görevini yapmadığını öne sürdü. Olayların başlamasıyla birlikte harekete geçilmediğini anlatan Emir, bu süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunulmadığını iddia etti. Hastanelerin ikisi hariç sekizinin daha geçen ay kapatıldığını belirten Emir, "Yani Türkiye halkı ayağa kalkınca, bu cinayetler zinciri ortaya çıkınca hastaneleri kapatmak akıllarına geldi." dedi. Emir, dosyada yargılanan 47 sanığın buz dağının sadece görünen kısmı olduğunu sözlerine ekledi. Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan ise çocukların istismar sonucunda öldürüldüğü duruşmalara girdiklerini dile getirdi. Türkiye tarihinde bebeklere göz dikildiğini hiç görmediklerine dikkati çeken Özkan, "İnsanların en mutlu gününde, evlat sahibi olduğu günde çocuklara göz dikenlerin, onları öldürenlerin, bebek katillerinin bugün davasına giriyoruz. Davanın iddianamesinde gördüğümüz vahamet, gördüğümüz cehalet, gördüğümüz kötülüğe bir daha çağlar boyunca hiç denk gelmeyeceğiz." diye konuştu. Öte yandan salonda ve adliye çevresinde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.

Şanlıurfa Ceylanları Cudi Dağında Haber

Şanlıurfa Ceylanları Cudi Dağında

Şanlıurfa 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonundan alınan 30 ceylan Şırnak'ın Silopi ilçesinde doğaya salındı. Nesli tükenme tehlikesi altındaki "Gazella gazella" türü 30 ceylanın doğaya bırakılması dolayısıyla Cudi Dağı eteklerinde yer alan Üçağaç köyü Bestabelek mezrasında program düzenlendi. Programa katılan Şırnak Valisi Birol Ekici, bölgenin çok değerli habitatı olduğunu, birçok canlının burada, Cudi Dağı bölgesinde yaşadığını belirtti. Ekici, 30 ceylanı Cudi Dağı eteklerinde doğaya bırakmak için bir araya geldiklerini ifade ederek, "Bu hayvanları burada yaşayan vatandaşlarımıza ve geleceğimiz olan çocuklara emanet ediyorum." dedi. Şanlıurfa Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdürü Hakan Mumcuoğlu da Genel Müdürlüğün katkılarıyla 2006 yılında Şanlıurfa'nın Kızılkuyu Üretme İstasyonu'nda 86 ceylan ile üretime başladıklarını söyledi. Yapılan çalışmalar neticesinde 454 hayvana ulaştıklarını anlatan Mumcuoğlu, "Son 175 doğumla birlikte ceylan üretme istasyonunda yeterli sayıya ulaşıldığından ceylanları nakletme ihtiyacı doğdu." ifadesini kullandı. 3 ceylana takip cihazı takıldı Mumcuoğlu, bu sahada 2020'de 50, 2021'de 40 ceylanı doğaya bıraktıklarını belirterek, bugün de bu programda 30 ceylanı doğaya bırakacaklarını kaydetti. Yöredeki vatandaşların daha önce bırakılan ceylanlara sahip çıktığını dile getiren Mumcuoğlu, şöyle konuştu: "Ceylanlarımız bu araziye tutundu ve adapte oldu. Keşfe geldiğimizde sürüler halinde gezdiklerini gördük. İnşallah bugün salacağımız ceylanlarla buradaki koloni daha da güçlenecek. Genel Müdürlüğümüz bu ceylanların bakımı için her türlü desteği sağlamaktadır. Bu salacağımız ceylanlardan erkek olan 3'üne takip cihazı taktık. Bunları hatlar vasıtasıyla arkadaşlarımız izleyecek. Bu hayvanlar günde ne kadar yol alıyor, nereleri dolaşıyor gibi verileri elde edeceğiz ve bunların haritalarını çıkaracağız. İnşallah bunlar bilimsel çalışmaya da konu olacak. Bu verileri bilimsel çalışmada kullanacağız." Vatandaşlar mutlu Üçağaç köyünde yaşayan vatandaşlardan Musa Padır, nesli tükenme tehlikesi bulunan ceylanların devletin desteğiyle tekrar doğada görülür hale geldiğini söyledi. Padır, şöyle dedi: "2020 yılından bu yana Cudi Dağı eteklerinde yer alan Üçağaç köyünde ceylanlar doğaya bırakılıyor. Bundan dolayı vatandaşlar olarak mutluyuz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından 30 ceylan Cudi Dağı eteklerine bırakıldı. Programa, Vali Yardımcısı Talha Altuntaş, Silopi Kaymakamı Cihat Koç, İl Emniyet Müdürü Serdar Büyükleblebici, Şanlıurfa Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Gürkaynak, Ticaret Sanayi Odası Başkanı (TSO) Osman Geliş, Doğa Koruma Milli Parklar Şırnak Şube Müdürü Orhan Kalay, kurumların temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.