Bakan Ali Yerlikaya, Şanlıurfa’da
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'nin Huzuru Buluşmaları kapsamında Şanlıurfa’da düzenlenen Güvenlik Toplantısında gündeme yönelik gelişmeleri ve Şanlıurfa’da son 10 ayda gerçekleştirilen asayiş ve güvenlik çalışmalarını değerlendirdi. Bakan Yerlikaya özverili çalışmalarından dolayı Vali Hasan Şıldak ve tüm güvenlik personellerine teşekkür etti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; Vali Hasan Şıldak, Şanlıurfa Milletvekilleri ile Jandarma ve Emniyet üst düzey komuta idaresinin katıldığı Güvenlik Toplantısının ardından değerlendirmede bulundu.
Bakan Yerlikaya basına açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Bugün bereketli toprakların kalbi, kadim medeniyetlerin beşiği Şanlıurfa'dayız. İnsanlık tarihinin ilk izlerine ev sahipliği yapan bu topraklar kardeşliğimizin ve ortak geçmişimizin simgesidir.
Mezopotamya'nın kadim kültürünü ve mirasını barındıran bu şehir kardeşlik diyarıdır. Buradan yükselen kardeşlik ruhu; bizi bir arada tutan en güçlü bağlardan biridir. Bin yıllık geçmişimizle Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Gürcü ve Laz demeden omuz omuza mücadele etmiş, aynı ekmeği bölüşmüş, aynı türküyü söylemiş ve kardeşliğin destanını yazmıştır bu topraklar.
Vatan kıldığımız bu topraklarda büyük badireler ve büyük felaketlerle sınandık. Evvel Allah büyük mücadeleler, destansı kahramanlıklar, Türk, Kürt demeden Alevi, Sünni demeden bir ve beraber hepsinin üstesinden geldik. Bunun en büyük örneklerinden biri de şüphesiz tarihimizde en şanlı sıfatını alan kadim şehrimiz Şanlıurfa'dır.
“Teröre Taviz Yok”
TUSAŞ saldırısında da gördük ki terörün birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize darbe indirmekten başka bir hedefi yoktur. Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz; teröre taviz yok, kardeşliğimize pusu kuranlara geçit yok. Peki ne var; kardeşlik var, omuz omuza mücadele var, sırt sırta vermek var. Tıpkı Malazgirt'te, tıpkı Çanakkale'de, tıpkı Dumlupınar'da olduğu gibi...
Altını çizmek isterim ki terörle demokrasi bir arada bulunamaz. Demokratik hiçbir ülkede terör; affedilebilir, sindirilebilir, hoş görülebilir, demokrasi zırhı içerisinde olan bir kavram olmamıştır. Terör bir zehirdir; panzehri hukuk ve milli iradedir. Hiçbir demokratik ülke demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez.
“5393 Sayılı Belediye Kanunu Açık ve Nettir”
5393 sayılı Belediye Kanunu’nda; belediye yöneticilerinin terör örgütü üyesi olması durumunda nasıl bir süreç ile karşı karşıya kalacakları çok açıktır. Bu kanunun 45’inci maddesince; Belediye Başkanı veya başkan vekili ya da Belediye meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması halleridir ki bu yaşanan son olayda belediye başkan tutuklanmıştır. Yine bu kanunun 46’ncı maddesinde; ‘belediye başkanlığına Büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı diğer belediyelerde ise Vali tarafından görevlendirme yapılır’ diyor.
Terör belasından dünya üzerine en çok canı yanan ülkeler arasında maalesef ilk sıralarda bizim ülkemiz yer alıyor. Biz sadece dağdaki terör örgütleri ile mücadele etmiyor, terörizmle de ve onu besleyen kaynaklarla da mücadele ediyoruz. Ülkemizde 30 Büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 399 belde belediyesi var. Hangi partiden olursa olsun terörle arasına mesafe koyan, milli bir duruş sergileyen, bu belayla amasız fakatsız mücadele eden her belediye başkanımızın başımızın üzerinde yer vardır.
Ancak terörle iltisaklı olanlarla hukuk önünde hesap sormak bizim görevimiz. Bizim 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimiz var. Bir taraftan suret-i halktan görünüp diğer taraftan zihniyle fikri ile terör örgütleri ile bir olunmaz. Şehrin Emini terör yandaşı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bu hukuk devletinin de bir sahibi vardır; o da Aziz Milletimizdir. Eğer birilerinin pusulası terörü göstermeye kalkarsa; hukuk buna dur der, vicdan buna dur der. Çünkü; terörün siyaseti olmaz, terörle sadece mücadele edilir.
“PKK Gibi Örgütler Bu Topraklarda Yaşayan Herkesin Düşmanı”
PKK gibi taşeron örgütler; Türkiye'nin gücünü hazmedemeyenlerin oyunudur. Onlar bu topraklarda yaşayan herkesin düşmanı, milletin birliğini hedef alan hainlerdir. Son bir ayda yaşanan gelişmelere rağmen verdikleri karşılık bunu gözler önüne sermiyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu topraklarda yaşayan her bir vatandaşımızın devletidir. Cumhuriyetimiz; Türk'ün de Kürt’ün de ortak değeridir. Ay Yıldızlı Bayrağımızın gölgesinde yaşayan herkesin hakkı hukuku ve güvenliği devletimizin teminatı altındadır.
Biz Sultan Selahattin'in Kudüs'ü, Sultan Alparslan'ın Anadolu'su, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’uyuz. Geçmişi bir, geleceği bir, mücadelesi bir, kaderi bir olmuş milletiz. Türk’ü ile Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’i ile kurduğumuz bu Cumhuriyet birliğimizin simgesi ve geleceğimizin yegâne güvencesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın iki gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı tarihi konuşmasında ifade ettikleri gibi ‘Bu Cumhuriyet; inancı, düşüncesi, yaşam biçimi, hayat tarzı her ne olursa olsun kendisini bu vatana, bu millete, bu topraklara ait hisseden herkesin her bir ferdin Cumhuriyetidir”
Bakan Yerlikaya 10 Aylık Verileri Önceki Süreçlerle Değerlendirdi
Bakan Yerlikaya ülke gündemine yönelik açıklamalarının ardından Emniyet ve Jandarma nezdinde gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. 2024’ün son 10 aylık verilerini önceki dönemlerle karşılaştıran Bakan Yerlikaya Şanlıurfa’nın huzuru ve güvenliği için büyük mücadele ve koordinasyonlu çalışmalar gerçekleştirildiğine yer verdi.
Bakan Yerlikaya veriler ile ilgili şu bilgileri paylaştı;
Güvenlik Toplantımızı yani Türkiye'nin Huzuru Buluşmalarında Şanlıurfa'nın Huzuru ile ilgili değerlendirmelerimizi birlikte yaptık. 2024'ün bugünlerine kadar yani 1 Ocak'tan 31 Ekim tarihine kadar geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslamalar yaptık; nereden geldik nereye gidiyoruz.
Değerli arkadaşlarım; Şanlıurfa ilimizde Emniyetimiz ve Jandarmamız ‘Kişilere Karşı İşlenen Suçlarda’ bu 10 aylık dönemde on katalog suçta %2 olay sayılarını düşürmüş, götürüp adalete teslim etmede %96,7 olduğunu görüyoruz. Yine mal varlığına karşı işlenen suçları yine aynı dönemde %25 oranında düşürmüş, aydınlatma olayını da %71'in üzerine çıkarmıştır. Yakalamalarla ilgili güvenlik güçlerimiz geçen yıldan %34 artarak 2 bin 801'e ulaşmış.
Ruhsatsız silahla ilgili 2 bin 874 yakalama olmuş. Yine 10 aylık dönemde tabanca bin 747, kurusıkı 429, av tüfeği 582, uzun namlulu silah 116 olmak üzere toplam 2 bin 874 şahıs yakalanmış, 3008 kişiye de işlem yapılmıştır.
Şimdi de ruhsatsız silah aparatını taşıyan kişileri caydırmak amacıyla bir yasa önerimiz var; inşallah Gazi Meclisimizin takdirleriyle bu yürürlüğe girdiği zaman caydırıcılık bu konuda çok daha güçlü hale gelecektir.
Organize suç örgütleri ile ilgili yine 10 aylık dönemde yapılan 31 operasyonla 25 tutuklu, 23 adli kontrol ve 6 organize suç örgütü çökertilmiş. Hem emniyetimiz hem de jandarmamız bununla ilgili planlı projeli işlerine devam ediyorlar. Hiçbir zaman durmuyoruz. Biz şehir eşkıyalarına göz açtırmıyoruz bu konuda. Hemşehrilerim bildikleri duydukları ne varsa önleyicilikle ilgili topyekûn mücadele etmek bizi çok daha güçlü kılar. Ben her fırsatta kıymetli hemşerilerimden bu desteklerini bizzat esirgememelerini istiyorum.
Terörle mücadelede kırsalda 650 operasyon, şehirde 268 operasyon ve 102 tutuklu, 75 adli kontrol olduğunu ifade etmemiz lazım. Bugüne kadar da 10 ayda 95 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Yine FETÖ ile ilgili; 36 operasyonda 7 tutuklu, 9 adli kontrol. Yine DEAŞ ile ilgili; 76 operasyon, 47 tutuklu 41 adli kontrol. Sol terör örgütleri ile ilgili 2 operasyon ve bir tutuklu olduğunu da söylemek istiyoruz. Böylelikle terörle ilgili de PKK ve DEAŞ olmak üzere Şanlıurfa Güvenlik Birimlerimiz kahramanca bu iki eylemi önlediklerini görüyoruz.
Uyuşturucu ile ilgili Şanlıurfa'da büyük bir gayret ve büyük bir mücadele var ama durmayacağız daha da vatandaşlarımızla el birliği ile bunların nefeslerini kesmemiz gerekiyor ve bunu da yapmakta kararlıyız. Bugüne kadar bin 712 kilogram uyuşturucu, 419 bin adet uyuşturucu hap, 4 bin 197 kök 10 ayda ele geçirilmiştir. 5 bin 79 gözaltı yapılmış, Urfa'da 10 ayda 675 tutuklu, 199 adli kontrol var.
Bu konuda vatandaşlarımızın ihbarı bizim hızımızı arttırıyor. Her zaman olduğu gibi onların ihbarlarını çok önemsiyoruz, bizlerden lütfen bunu esirgemesinler diyoruz.
Düzensiz Göç ile ilgili; 10 mobil araç noktasında arkadaşlarımız durmadan denetim yapıyor; sınırdan 10 bin 451 geçiş engellendi, 3 bin 419 düzensiz göçmen deport yapıldı yani ülkelerine geri gönderildi. Bugüne kadar az önce ifade ettiğim gibi mobil araç noktası araçları ile 10 yerde 86 bin 836 kişiye kontrol yapılmış, bunlardan 800'ü düzensiz göçmen tespit edilmiş ve onlar alınıp deport yapmak için Geri Gönderme Merkezlerine teslim edilmiştir. Bizim geldiğimiz günden beri 17 ayda söylediğimiz gibi Göçmen Kaçakçıları organizasyonları Urfa'da Valimizin koordinasyonunda güvenlik güçlerimiz harika işler yapıyor. 149 operasyonda şimdiye kadar 122 göçmen kaçakçısı tutuklanmış, 43 adli kontrol var. Olanları da güvenlik güçlerimiz yakından takip ediyorlar ve amacımız ıslah olmalarıdır.
Biz, Şanlıurfalı vatandaşlarımızın huzuru için gece gündüz demeden, önleyici ve adalete teslim etme noktasında İçişleri Ailesinin görevleri ile ilgili arkadaşlarımız gördüğünüz gibi cansiperane çalışıyorlar. Valimiz, Emniyetimiz ve Jandarma birimlerimizin her birine yürekten teşekkür ediyorum. Urfamız, bu güzel şehrimiz, bu büyük şehrimizde gerçekten iz bırakan çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Aynı şekilde başsavcımız ve onun şahsında tüm adli kurumlarda görev yapan personellerimize teşekkür ediyorum. Halkımızın desteği bizim üzerimizde olduğu müddetçe biz her gün bir önceki güne nazarın daha da iyi olacağımıza yürekten inanıyorum.”
Şanlıurfa’da Cuma namazını Mevlâna Celaleddin Rumi Camiinde kılan Bakan Yerlikaya, temasları kapsamında son olarak Şanlıurfa Valiliğini de ziyaret ederek kentten ayrıldı.
Web.tv
