Uygulamalarımız appstore googleplay

#Harran

gazeteci63.com - Harran haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Harran haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Harran Kazılarında Yeni Eserler Haber

Harran Kazılarında Yeni Eserler

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan, dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'ndeki katedral kalıntılarında yapılan kazı çalışmalarında, yapının süslemelerinde kullanılan mozaikler ve vitraylar bulundu. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında ören yerindeki arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Harran Ulu Camisi'nin 200 metre kuzeyinde yer alan katedral kalıntılarındaki kazılara yoğunlaştıklarını ifade eden Önal, daha önceki kazılarda katedralin duvarlarını, sütun başlıklarını ve kuzey nefinin (ana koridor) büyük kısmını ortaya çıkardıklarını söyledi. Önal, kazılarda katedral mimarisinde ender görülen kuzeye açılan 3 kapıya rastladıklarını belirterek, "Buna artık sıradan bazilikal kilise demiyoruz, onun da bir üstü büyüğü baş kilise olan Harran'ın katedrali diyoruz çünkü 50 metre uzunluğundan daha fazla normal kilise ebadından oldukça büyük. Dolayısıyla bölgenin en büyük katedrallerinden birisi şu an Harran'da ve biz kazı çalışmasını yapıyoruz. Üçüncü nefin mimarisini büyük oranda ortaya çıkardık." diye konuştu. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından katedrali restore edeceklerini dile getiren Önal, bir sonraki adımın ise bu alanın çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılması olduğunu aktardı. "Harran'da Hazreti İbrahim'in bir resminin de olmasını bekliyoruz" Önal, kazı çalışmaları sırasında yeni buluntular elde ettiklerini ve bunların kendilerine yapının mimarisi hakkında bilgi verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Çalışmalarımızda da birkaç tane buluntuya ulaştık, zaten onlar bu alanın mimarisini de bize gösteriyor. Altın yaldızlı cam mozaik tesseraları görüyoruz. Bunlar duvarlarda ve kemerlerde, tonozlarda kullanılmış. Biz düşmüş halde tuğla tonozlarını da bulduk. Dolayısıyla tabandan da mozaik bekliyoruz hatta kutsal semavi dinlerde Hazreti İbrahim ile özdeşleştiği, ata şehri olduğu için Harran'da Hazreti İbrahim'in bir resminin de olmasını bekliyoruz bu mozaiklerden. Yine sanat tarihçi hocalarımıza bu buluntuları gösterdik. Alçı cam şebekesi üzerinde renkli camlar, vitray diye de niteleniyor. Şanlıurfa'daki bu vitraylar bölgenin en eskisi olarak adlandırılıyor çünkü biz kiliseyi buluntulara göre bölgemizdeki erken Bizans kiliseleri olarak adlandırıyoruz. O da 5'inci yüzyıl olmalıdır. Dolayısıyla bölgenin en eski renkli cam örneklerini burada görüyoruz" Camlardan birinin mavi, diğerinin yeşil, ötekinin mor olduğunu dile getiren Önal, "Bunların işlevi özellikle kilise pencerelerinden salonlara giren ışığı renklendirip, dua ederken, İncil okurken oradaki ilahi atmosferi daha da güçlendirmektir." dedi. Önal, çeşitli vaftizlerde kullanılmış veya kutsal su taşınmış cam şişe ile üzeri çeşitli desenlerle süslü cam malzemelerin de gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.

11. Yüzyıla Ait Derslik Bulundu Haber

11. Yüzyıla Ait Derslik Bulundu

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri'nde yürütülen kazılarda 11. yüzyıla ait medresenin derslik bölümü ortaya çıkarıldı. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi, Harran Kaymakamlığı ve Harran Belediyesinin desteğiyle ören yeri kazılarını yürüttüklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı Geleceğe Miras Projesi kapsamında bölgede arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Önal, bu dönemde kazı çalışmalarına ören yerindeki medrese, kilise ve höyükte yoğunlaştıklarını ifade etti. Önal, medrese yapısında sürdürdükleri kazılarda yeni yerlere ulaştıklarını anlatarak, "Yaptığımız kazı çalışmalarında medresenin avlusunun batısında yine ders verilen bir mekan ortaya çıktı. Nişleriyle birlikte ve sebil dediğimiz o öğrencilerin sıvı ihtiyacını karşıladığı mekan tamamıyla korunmuş halde ortaya çıktı. Onun yanında, çevresinde tonozlu odalar ve yine taş basamaklı merdivenler ortaya çıkıyor. Kazı yaptıkça medresenin tamamını gün ışığına çıkarmış olacağız." dedi. "İslam döneminin en eski üniversitesi olma özelliği taşıyabilir" Prof. Dr. Mehmet Önal, antik kaynaklardan bölgede 5 medrese olduğunu bildiklerini ve bunlardan ilkinde yaptıkları kazıda medresenin yarısının gün yüzüne çıkarıldığını ifade etti. Önceki yıllarda medresenin koridoru, öğrenci odaları, ders verilen eyvanların gün yüzüne çıkarıldığını, bu yıl da diğer ders verilen odalara ulaştıklarını belirten Önal, şöyle konuştu: "Bu oda bir zamanlar kitapların ve laboratuvar malzemelerinin konulduğu nişlerle birlikte ortaya çıktı. Tabi bu medreseler de bize gösteriyor ki Harran aynı zamanda İslam döneminin en eski üniversitesi olma özelliği de taşıyabilir. Bilimin, matematiğin, astronominin, geometrinin, tıbbın, felsefenin ve teolojinin eğitiminin verildiği bu medreseler İslam döneminin en eski üniversitesini oluşturuyor." "Selçuklu medreselerinden çok farklı" Önel, Harran Ören Yeri'nin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Harran öyle bir yer ki bulduğumuz, ortaya çıkardığımız her yapı Türkiye'miz için ilk İslam eseri olma özelliğini de gösteriyor, yine plan olarak da baktığınızda Selçuklu medreselerinden çok farklı. Yani bildiğimiz ilk medreseler 11. yüzyıl olarak geçiyor ama onların bile planına benzemiyor. Zaten 9-10. yüzyılda da Battani, Sabit Bin Kurre ve diğer bilim insanlarıyla Harran zirvede. Yani dönemin bilim şehri. Dolayısıyla bunlarla birlikte değerlendirdiğimizde 9-10'uncu yüzyılda da bu eğitim mekanlarının medrese düzeyinde Harran'da olmalıydı ki bu bilim insanları yetişmiş olsun. Yapacağımız kazılar en eski medreselerin bile Harran'da olduğunu bize gösterecektir. Zaten ortaya çıkardığımız mimari de onun olabilirliğini şu an bize tasdik ediyor." Kazı çalışmalarının yapıldığı medreseyi şu an için 11'inci yüzyıla tarihlediklerini ve bu yapının Nizamiye medreselerinden daha eski olduğunu dile getiren Önal, elde edecekleri yeni verilerle medreselerin tarihinin Harran biliminin zirve yaptığı 9-10'uncu yüzyıla kadar gitmesini beklediklerini ifade etti. Önal, kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından medrese kısmını ziyarete açmak istediklerini sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.