Harran Üniversitesi Haberleri - Son Dakika Harran Üniversitesi Haber Güncel Gelişmeler

Yenilikçi Yöntemler Kullanılıyor

Şanlıurfa'da Harran Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında uygulanan bronkoskopi ve EBUS (Endobronşiyal Ultrasonografi) işlemleriyle akciğer hastalıklarında erken ve etkili tanı koymak mümkün hale geldi. Üniversiteden yapılan yazılı açıklamaya göre, EBUS, bronkoskopi ve ultrason teknolojisinin birleşimiyle akciğer kanseri, mediastinal lenf nodu büyümeleri, tüberküloz ve sarkoidoz gibi hastalıkların tanısında kullanılıyor. Hastane ise genel anestezi altında bu uygulamaları aynı anda gerçekleştiren bölgedeki tek sağlık kuruluşu olarak öne çıkıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Başhekim Doç. Dr. İdris Kırhan, hastalara yenilikçi yaklaşımlarla hizmet verdiklerini belirterek, "Bölgenin en önemli sağlık tesislerinden biri olarak, hastalarımıza en ileri tanı ve tedavi olanaklarını sunmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı. Dr. Hamdiye Turan ise uygulanan işlemlerin bir ekip çalışması olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:"Elde edilen başarılar sadece hekimlerin değil, cerrahi işlemlerde görev alan anestezistlerin ve hastane yönetiminin desteğiyle gerçekleşmektedir. Güneydoğu’da lap istasyonlarında 5 mm altındaki lenf bezi büyümelerinden biyopsi alabilen tek merkeziz. Bu da tanı gücümüzü ciddi oranda artırıyor." Ayrıca uygulanan işlemler, yapılan tedavi ve kontrollerin ardından 74 yaşındaki Zekiye Gerger'in sağlığına kavuştuğu belirtildi.

Şanlıurfa’da Su Tasarrufu Uyarısı

Uzmanlar, küresel iklim değişikliğine bağlı gelişen kuraklıkta tarımsal faaliyetlerde suyun daha etkin ve randımanlı kullanımını sağlayacak yöntemlere başvurulması gerektiğini önerdi. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine, iklim değişikliğine bağlı kuraklığın tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini söyledi. Kuraklığın devam edeceğini ve suyun daha etkin kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, tarımda kullanılan suyun tasarruf ve tarımsal sulama yöntemlerinin hızlı şekilde yaygınlaştırılması gerektiğini anlattı. Öztürkmen, şöyle devam etti: "Kuru tarım arazileri için kuraklığa dayanıklı ya da suyu depolayıcı yöntemleri kullanarak tarımsal üretimimizi artırmak zorundayız. Gelecek su dünyasında mutlaka ve mutlaka bu tür kuraklıklar yaşanacaktır. Yapmamız gereken şey bir an önce sulama randımanının yanı sıra suyun daha etkin kullanımını sağlamak. Kuru tarım arazisinde suyu depolayıcı, suyu toprakta tutucu yöntemleri kullanarak suya sahip çıkmamız şart." Önümüzdeki dönemlerde su için daha çok önlem alınması gerektiğini ifade eden Öztürkmen, "Ülkemizde kullanılan suyun ancak yüzde 50'si tarımda randımanlı şekilde kullanılmaktadır. Hatta bugün Harran Ovası'na baktığımızda sulama randımanının yüzde 40 civarında olması oldukça düşündürücü." dedi. Dijitalleşmeyi tarım sistemlerinde de kullanmak gerektiğine dikkati çeken Öztürkmen, "Sulu tarım yapılan arazilerdeki kullanılan modern sulama sistemleriyle verimlilik yüzde 300 civarında artırılabiliyor. Önümüzdeki günlerde suyun daha etkin kullanılabilmesi için modern sulama sistemlerini kullanarak suda tasarruf yapalım. Dünyada şu anda dijital verilerle, uydularla ya da elektronik sistemlerle suyun kullanımı etkinleştiriliyor. Kuraklık olduğu dönemlerde bile daha etkin su kullanımı sağlayarak verimi artırıcı çalışmalar yapılmakta. Dijital elektronik sistemlerin yaygınlaştırılmasını ve suyun en modern sulama yöntemleriyle kullanılmasını tavsiye ediyorum." diye konuştu. Birçok bölgede bitki ihtiyacının neredeyse iki katı kadar su kullanılıyor Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da Türkiye'de yaklaşık 6,5 milyon hektar alanın sulandığını ifade etti. Doğru sulama yapılmadığını aktaran Çullu, birçok bölgede bitki ihtiyacının neredeyse iki katı kadar su kullanıldığını kaydetti. Yaptıkları araştırmalarda özellikle basınçlı yağmurlama sulama teknikleri dışında dijital sulama teknikleriyle verim kaybı olmadan ortalama yüzde 30 su tasarrufu yaptıklarına dikkati çeken Çullu, şunları söyledi: "Dijital sulama tekniklerinde çiftçinin arazisine birtakım sulama, akıllı sulama sistemleri yerleştiriliyor. Nem, sıcaklık sensörleri ayrıca bu sulama teknolojisini internet üzerinden cep telefonuna bağlayıp toprağın ne zaman suya geleceğini, bitkinin su ihtiyacına göre rahatlıkla kontrol edebiliyorsunuz. Böylelikle hem kolaylık hem de ciddi miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Yaptığımız çalışmalarda verim artışı bile var." Hassas tarım teknolojilerini GAP alanına yaygınlaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Çullu, suyun ve toprağın hassas şekilde korunarak yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Güz Çiğdemi Literatüre Kazandırıldı

Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Elazığ'da bulunan güz çiğdeminin yeni türü literatüre kazandırıldı. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, yüksek lisans öğrencisi Veysel Sonay ve doktora öğrencisi Maruf Balos, Elazığ'ın Karakoçan ilçesi Sarıcan beldesinde gerçekleştirdikleri araştırmalar sonucunda dünyada sadece Türkiye'de görülen ve Elazığ'a özgü güz çiğdemi türü tespit etti. Tez danışmanlığını Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Akan'ın yaptığı bilimsel çalışma, botanik dünyasının en seçkin dergilerinden Finlandiya merkezli Annales Botanici Fennici'nin Ocak 2025 sayısında yayımlandı. Yüksek lisans öğrencisi Veysel Sonay ve doktora öğrencisi Maruf Balos, keşfettikleri yeni türe tez danışmanları Prof. Dr. Hasan Akan'ın onuruna "colchicum Akanii" adını verdi. 1900 metre yükseklikte yetişen ve genellikle ekim aylarında çiçek açan bitki türü, yalnızca Elazığ ilinde bulunması nedeniyle Türkiye'nin endemik bitkileri arasında yer aldı. Keşfedilen bu türle birlikte Türkiye'deki çiğdem türlerinin sayısı 47'ye yükseldi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Hasan Akan, Türkiye'nin her ilinde böyle değerli bitkiler bulunduğunu belirtti. Öğrencilerinin kendi illerinde bu anlamlı çalışmaları gerçekleştirmelerinin son derece kıymetli olduğunu dile getiren Akan, şunları kaydetti: "Bu tür çalışmaların devam etmesiyle ülkemizde farklı bitki türlerinin ortaya çıkarılarak bilim dünyasına kazandırılması mümkün olacaktır. Öğrencilerimin bilim dünyasına böyle değerli bir tür kazandırmış olması ayrıca büyük bir anlam taşımaktadır. Bu çalışmada emeği geçen öğrencilerimi tebrik ediyorum. Ayrıca çalışmaya destek sunan TÜBİTAK'a ve Harran Üniversitesi BAP birimine teşekkürlerimi sunuyorum."

Hedef Yenileyici Tarımın Artması

Türkiye'nin önemli tarım şehirlerinden Şanlıurfa'da hem toprak koşullarının iyileştirilmesi hem çevre ve biyoçeşitliliğin korunması hem de üreticinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla uygulanan rejeneratif (yenileyici) tarım modelinin bölgede yaygınlaştırılması hedefleniyor. Toprak sağlığını iyileştirmek, topraktaki organik karbonun geri dönüşümünü sağlayan tarımsal üretim süreci olan yenileyici tarım, bitki besin elementi dengesini sağlamayı, suni gübre kullanımı kısmen azaltmayı, su ve zirai ilaç tasarrufunu teşvik ediyor. Onarıcı tarım olarak tanımlanan bu uygulamayla en az toprak işlemeyle bitki gelişimi sağlanarak karbon salınımının azaltması hedefleniyor. Kentte deneme amaçlı 475 dekarda uygulanan ve olumlu sonuçlar alınan bu uygulamanın bölgede yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çopur, AA muhabirine, Harran Üniversitesi, TÜBİTAK ve özel bir şirketin desteğiyle kentte pamuk üzerine yenileyici tarım çalışması yürüttüklerini söyledi. Şanlıurfa'da 475 dekarda yenileyici tarım uygulaması yaptıklarını ve üreticinin bu uygulamadan memnun kaldığını ifade eden Çopur, bu uygulamayı duyan diğer üreticilerin de kendileriyle iletişime geçtiğini anlattı. Yenileyici tarımda örtü bitkilerinin kullanılmasının önerildiğini belirten Çopur, şunları kaydetti: "Şu anda arazide bitkilerin hasadı tamamlandı. Bunların saplarının parçalanıp toprağa karıştırılması gerekiyor. Mayıs ayının ilk haftasına kadar arazi boş kalacak. Rejeneratif tarımda mesela örtü bitkilerinin kullanılması öneriliyor. Biz de örtü bitkisi olarak mercimek bitkisini seçtik. Boş kalan alanı değerlendirmek için kışlık bitki olarak biz mercimeği seçtik. Bu mercimeği seçmemizin nedeni, ülkemizin ihtiyaç duyduğu mercimeği üretmiş oluyoruz aynı zamanda mercimek bitkisi baklagiller familyasına ait bir bitki. Bunların en bariz özelliği normalde bu teneffüs ettiğimiz havada yüzde 79 oranında azot var. Bu havadaki azotu toprağa biriktiren bitkilerden bir tanesi. Dolayısıyla hem kışlık boş sezonu değerlendirmiş oluyoruz hem de örtü bitkisi kullanarak toprağı muhafaza etmiş, toprağı azotça zenginleştirmiş oluyoruz. Bitki artıkları toprakta kaldığı için aynı zamanda toprakların organik madde miktarını arttırmış oluyoruz." Girdi maliyetleri düşürülüyor Çopur, "Mercimekten sonra pamuk ektiğimiz zaman daha az su ve daha az gübre kullanabiliyoruz. Dolayısıyla bu önemli olan iki girdiyi azalttığınız zaman üreticinin gelirini de arttırmış oluyorsunuz. Bizim bu seneki çalışma sonuçlarında brüt gelirde üreticinin genelinde yüzde 20'lik bir artış var. Bu ekeceğiniz çeşitlere göre değişebiliyor. Yaptığımız uygulamalara göre değişebiliyor. Bizim yaptığımız uygulamalarda üretici yüzde 20 daha fazla gelir elde etti." şeklinde konuştu. Yenileyici tarımla toprağın, çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunduğunu vurgulayan Çopur, şunları söyledi: "Gübrede yüzde 20'lik bir tasarrufunuz olabilir. Karık sulamalarda bile yüzde 15-20'lik bir su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Damla sulama yaparsanız yüzde 38-40'a kadar su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Bu şekilde tasarrufu elde ettiğiniz suyu başka alanların sulamalarında çok rahat bir şekilde kullanmamız mümkün. Bu tür tarım tekniklerini kullandığınızda hem toprağınızı muhafaza etmiş hem gelirinizi arttırmış hem de çevreyi korumuş oluyorsunuz. Bu şekilde de biyoçeşitliliği muhafaza etmiş oluyorsunuz." Çopur, hedeflerinin bu tür üretimleri arttırmak olduğunu dile getirerek, "Şu anda tekstil sektöründe bir talep, katma değer var. Bizim hedefimiz bunu ovada bütün çiftçilere yaygınlaştırmak. Nereden baksanız Harran Ovası'nda sulanabilir alanların ortalama yüzde 75'i kadar pamuk ekiliyor." dedi.

Kariyer Fuarı Şanlıurfa'da Başladı

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin koordinasyonunda, genç yetenekler ile iş dünyası arasında güçlü köprü oluşturulması amacıyla 2019'dan bu yana düzenlenen "Yetenek Her Yerde Bölgesel Kariyer Fuarları" kapsamında düzenlenen Güneydoğu Kariyer Fuarı, Şanlıurfa'da başladı. Harran Üniversitesinin (HRÜ) ev sahipliğinde İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi'nde düzenlenen fuarın açılışında, HRÜ Gençlik Orkestrası müzik dinletisi sundu. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, açılış programının ardından gazetecilere, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin koordinasyonunda gerçekleştirilen fuarın kente, bölgeye, öğrencilere ve firmalara hayırlı olmasını diledi. Bu etkinliğin kariyer yönlendirmeleri konusunda iyi fırsat oluşturduğunu ifade eden Şıldak, şöyle konuştu: "Yaklaşık 150'nin üzerindeki stantla hem kamudan hem de özel sektörden katılımlarla burada gençlerimiz gelecekte yapacakları mesleğin özelliklerini, niteliklerini öğrenmiş olacaklar. Söyleşiler var; pek çok konuda uzman kişinin bilgilendirmeleri olacak, bunlar hep iyi fırsatlar. Gençlerimizi de önemsiyoruz ve Cumhurbaşkanlığımızın koordinesinde bu çalışmanın yapılması anlamlı. Haran Üniversitesinin de seçilmesi bizleri son derece mutlu etti. Başarılı etkinlik gerçekleşmesi için biz de bütün destekleri ortaya koyduk. İnsanımıza, öğrencilerimize ve gençlerimize fayda getirmesini diliyorum." "Buradaki gençlerin hayallerini gerçekleştirmenin yollarını hep beraber bulacağız" HRÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleri ve tensipleriyle bu organizasyonu yapmanın gururu ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Organizasyonun gençlere büyük katkılar sağlayacağına inandığını aktaran Güllüoğlu, şunları kaydetti: "Firmalarımızla, özel sektörün temsilcileriyle bir araya geleceğiz. CV'ler dağıtılacak, buradaki stantlar gezilerek biz onlardan, onlar bizden birçok şeyi öğrenecekler. Bu temsilcilerle yapacağımız görüşmelerde insan kaynağını ne şekilde yöneteceğimizi hep beraber karar vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisine de teşekkür ediyoruz. Burada çok büyük emek verdiler, bizimle beraber oldular. Bu organizasyonu ciddi şekilde sürdürebilmenin yollarını arıyoruz. İnşallah bugün bir başlangıç. HRÜ olarak ciddi yapısal değişimi inşallah Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile beraber planlamaya başladık. Bugünkü görüşmelerde bunları da yapacağız. HRÜ, ara eleman değil, aranan eleman nasıl yetiştirilir, bunun cevabını verecek. Buradaki gençlerin hayallerini inşallah gerçekleştirmenin yollarını hep beraber bulacağız çünkü gençlerimiz çok kıymetli. Şanlıurfa, en genç nüfusa sahip olan büyük illerden bir tanesi. Bu yüzden bu sorumluluğu alıyoruz. Cumhurbaşkanlığımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz, böyle bir organizasyonu Şanlıurfa'ya getirdikleri için." İki gün sürecek etkinlikte projeye katkıda bulunan firmalara teşekkür plaketleri verildi. Katılımcılar, daha sonra fuarın açılış kurdelesini kesti. Programa, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ile Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Aksoy, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Cuma Çoban, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Şanlıurfa Bölge Müdürü Numan Günay, davetliler ve öğrenciler katıldı.

Başsavcılık İle Üniversiteden İş Birliği

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı ile Harran Üniversitesi arasında denetimli serbestlik kapsamındaki yükümlülerin ve eski hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla iş birliği protokolü imzaladı. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, protokol bireylerin suçtan uzak kalmalarını sağlamak ve sosyal hayata uyumlarını kolaylaştırmak için eğitim ve rehabilitasyon faaliyetlerini kapsıyor. Protokol kapsamında, eski ve mevcut hükümlülere yönelik eğitim ve rehabilitasyon faaliyetleri düzenlenecek, kişisel gelişim programlarıyla bireylerin yeteneklerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi sağlanacak yanı sıra denetimli serbestlik müdürlüğü personeline yönelik eğitimler gerçekleştirilecek. Açıklamada görüşlerin eyer verilen Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, üniversite olarak üzerlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getireceklerini kaydetti. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Cuma Çoban ise protokolün, suçun önlenmesi ve bireylerin rehabilitasyonu açısından önemli bir adım olduğunu belirtti.

Haliliye’den Sağlık Alanına Destek

Haliliye Belediyesi’nin üretimi destekleyen çalışmaları ile bünyesinde ürettiği kamelya ve banklar, Harran Üniversitesi Hastanesinde vatandaşların hizmetine sunuldu. Başkan Mehmet Canpolat’ın taleplerine kayıtsız kalmadığını ve çevre düzenlemesi çalışmalarının tamamlandığını ifade eden Başhekim İdris Kırhan, “Belediyemize ve Başkanımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın “Üreten Belediye” anlayışıyla kurulan atölyelerde kaynaklar daha verimli kullanılıyor. Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı Park Bahçe Birimi bünyesindeki Ahşap ve Metal-İş Atölyesi ile kamelya, bank ve piknik masaları üretilmeye devam ediyor. Ahşap ve Metal-İş Atölyesinde bulunan kaynak, boyama ve montaj aşamalarından geçen kamelya, piknik masaları ve banklar hazır hale getirilerek, ihtiyaç duyulan bölgelere kazandırılıyor. Bu kapsamda, ustaların özverili çalışmasıyla üretilen kamelya ve banklar Haran Üniversitesi Hastanesinde ihtiyaç duyulan alanlara monte edilerek, hasta ve hasta yakınlarının kullanıma sunuldu. Haliliye Belediyesi tarafından tamamlanan çevre düzenlemesi çalışmalarının ardından, “Hastanemizi bölgeye ve şehrimize yakışır bir hale getireceğiz” diyen Harran Üniversitesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan, Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’a ve ekibine teşekkürlerini iletti. Başhekim Kırhan, “Harran Üniversitesi Hastanemiz 710 yataklı olarak bölgemize ve şehrimize hizmet sunmaktadır. Hastanemiz, Haliliye Belediyesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Biz dönem dönem Belediyemizden taleplerimizi iletip, destek almaktayız. Başkanımız geçen gün bizi ziyaret ettiğinde çevre düzenlemesi konusundaki taleplerimizi kendisine ilettik. Kendisi sağ olsun hemen arkadaşlarla irtibata geçip, eksikliklerimizi giderdi. İnşallah diğer kamu kurumlarıyla ilişkilerimiz bu şekilde devam edecek, hastanemizi bölgeye ve şehrimize yakışır bir hale getireceğiz. Belediyemize ve Başkanımıza teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Öte yandan, Haliliye Belediyesi’nin satın almak yerine bünyesinde ürettiği kamelya, bank ve piknik masaları ile hizmette hızlı işleyiş sağlanırken, yıllık bütçeden ise büyük tasarruf sağlanıyor.

Şanlıurfa'da Uluslararası Sempozyum

Vali Hasan Şıldak, Harran Üniversitesi'nde düzenlenen 22. Uluslararası Sınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu Açılış Programında yaptığı konuşmada Şanlıurfa'nın 750 bini aşan öğrenci nüfusuna sahip olduğunu belirterek, "Eğitim ilk önceliğimiz. Sınıf öğretmenliği ise bireyin öğrencilik yıllarının ilk aşaması olduğu için en önemli alan" dedi. Harran Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen ve 3 gün sürecek olan 22. Uluslararası Sınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu Açılış Programı yoğun katılımı bir araya getirdi. Türkiye ve farklı ülkelerden gelen uzmanların yer aldığı sempozyum, bölgedeki eğitimciler için yeni perspektifler sunmayı amaçlıyor. Eğitim alanındaki yeniliklerin de paylaşılacağı sempozyumun açılış programına katılan Vali Hasan Şıldak buluşmanın Şanlıurfa'da gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade ederek il genelinde eğitimi öncelikli gündem olarak belirlemeye devam ettiklerini söyledi. Sınıf öğretmenliğinin de bireyin eğitimle buluştuğu ilk yıllar olması açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Vali Şıldak, "Eğitimdeki yeniliklerin, uygulama metotlarının paylaşılacağı bu önemli çalışmanın ilimizdeki akademisyenler ve eğitimcilerimize katkı sağlamasını temenni ediyorum" dedi. "Şanlıurfa'da Eğitim Konusu Üzerinde Titreyerek Durduğumuz Bir Alan" Vali Şıldak konuşmasının devamında Şanlıurfa'da eğitim alanında çok güzel çalışmalar gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekleyerek "Öncelikle Harran Üniversitemizi böylesine üst üste başarılı organizasyonları, akademik çalışmaları şehrimizle buluşturdukları ve iyi sonuçlarla neticelenen süreçleri bizlere yaşattıkları için tebrik etmek isterim. Başta Sayın Rektörümüz olmak üzere bütün emek veren çalışma arkadaşlarına, akademik personelimize, idari personelimize şükranlarımı sunuyorum. Bu çalışmanın da çok kıymetli olduğunu söylememize gerek bile yok. Çünkü eğitim sistemimizde ilköğretimde 4 yıllık eğitim çalışmaları çocuklarımızın, gençlerimizin bütün eğitim süreçlerine damga vuran, onları şekillendiren ve ortaöğretime, yükseköğretime hazırlayan en önemli süreç. Bu açıdan sınıf öğretmenliği konusundaki verimin, kapasitenin geliştirmesi çok önemlidir. Bu sempozyum çalışmasında bu alandaki en son gelişmeler, bilimsel ilerlemeler burada misafir olarak bulunan tüm değerli hocalarımızın katkılarıyla tecrübe anlamında paylaşılmış olacak. Ve gerek Harran Üniversitemizin burada eğitim veren hocaları, gerekse Milli Eğitim bünyesinde öğretmen olarak çalışan değerli öğretmenlerimiz, eğitimcilerimiz bundan istifade edecekler. Hakikaten biz de en çok öğrencisi bulunan ilimizde kapsamlı olarak eğitim konusuna eğilmek durumundayız ve bunu yapmaya çalışıyoruz. Zira Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip olan Şanlıurfa’da eğitim olmazsa olmazımız. En başta üzerinde titrememiz gereken bir alan ve sınıf öğretmenliği; ilköğretim de yine bu anlamda en çok üzerinde durduğumuz çalışma alanı olarak karşımızda duruyor. Eğitim alanında Şanlıurfa’da dinamizmi arttırmak, hareketliliği arttırmak, okullarımızdaki eğitim ortamlarını daha istekli hale getirmek için büyük çaba içerisindeyiz. Aldığımız dönütler çok pozitif. Bu çalışmaların bizim çalışmalarımıza da ivme kazandıracağını, destek sağlayacağını düşünüyorum. Çalışmanın başarılı geçmesini, hayırlı sonuçlarla neticelenmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Sempozyum akademisyenlerin konuşmaları ve tecrübe paylaşımı ile devam etti.

Cinsel İstismar İddialarına Açıklama

Harran Üniversitesi, yüksek lisans yapan kız öğrencilerin cinsel istismara uğradığı ve fuhşa zorlandıkları iddialarına ilişkin soruşturma komisyonunun kurulduğunu bildirdi. Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organları ile sosyal medya hesaplarında üniversite hakkında dayanağı olmayan, gerçeği yansıtmayan mesnetsiz iddialar üzerinden sistematik bir karalama kampanyası başlatıldığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "İddiaların kaynağının boşanma aşamasında bulunan personelin özel hayatlarına ilişkin karşılıklı suçlamalarına dayandığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen iddialar rektörlüğümüze intikal ettikten sonra iddiaların araştırılması için zaman kaybetmeden soruşturma komisyonu kurulmuş olup konu hassasiyetle ele alınmıştır. Mevcut durumda soruşturma devam etmekte olup soruşturmanın gizliliği gereği kamuoyuyla paylaşım yapılmamaktadır. Ancak söz konusu iddiaların üniversitemizi ilgilendiren kısımlarıyla ilgili gerekli bilgilendirme soruşturma sonucunda kamuoyuyla paylaşılacaktır. Üniversitemizden kurumsal olarak yapılacak açıklamalar dışındaki söylentilere itibar edilmemesini önemle rica ederiz. Öte yandan bu karalama kampanyasına katılan, yalan haberlerle kurumsal yapımızı hedef alan yayın organları ile sosyal medya hesaplarına ilişkin hukuki haklar kullanılarak Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır."