Uygulamalarımız appstore googleplay

#Karahantepe

gazeteci63.com - Karahantepe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karahantepe haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Neolitik Dönem Kazıları Sürüyor Haber

Neolitik Dönem Kazıları Sürüyor

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Şanlıurfa'da Neolitik döneme ilişkin kazıların sürdüğü, aralarında Göbeklitepe ve Karahantepe'nin de bulunduğu bölgeleri kapsayan yeni bir destinasyon rotası oluşturmayı planladıklarını belirtti. Gökhan Yazgı, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği kentte, AA muhabirine, Türkiye'deki kültür turizminin en önemli noktalarının başında Şanlıurfa'nın geldiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentte yürütülen Taş Tepeler Projesi'nin büyük önem taşıdığını vurgulayan Yazgı, kentte eş zamanlı 12 bölgede kazı çalışmasının yapıldığını ifade etti. Hem Göbeklitepe hem Karahantepe'de şu ana kadar çok sayıda kültür varlığının gün yüzüne çıkarıldığını anlatan Yazgı, ortaya çıkan eserlere yönelik çok yönlü bilimsel çalışmaların sürdüğünü belirtti. "Taş Tepeler Projesi", şu anda dünya çapındaki multidisipliner en büyük kazı Şanlıurfa'da 12 bölgeyi kapsayan Neolitik döneme ilişkin Taş Tepeler Projesi'nin yürütüldüğünü hatırlatan Yazgı, şunları kaydetti: "Taş Tepeler Projesi, şu anda dünya çapındaki multidisipliner anlamdaki en büyük kazı çalışması. Biz Bakanlık olarak Karahantepe'nin karşılama merkezinin ihalesini yaptık. Karahantepe'yi şu an Göbeklitepe'den sonra ikinci bir destinasyon noktası haline getiriyoruz. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan buluntulara göre daha sonra Sefertepe ve Sayburç gibi sırayla yeni destinasyon noktaları, yeni gezi güzergahları haline dönüştüreceğiz. Bu alanlarla ilgili Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy özel çalışma yürütüyor. Özel bir bütçeyle çalışıyoruz. Hem yurt dışından gelen bilim insanlarıyla ortak proje yürütüyoruz hem de proje koordinatörümüz Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığındaki ekiple ayrıca çalışıyoruz. Göbeklitepe'deki kazıların devam etmesi süreciyle birlikte Karahantepe ve diğer noktalarda kazılarımız da büyük bir hızla devam ediyor." Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Hava Yolları arasında Taştepeler Projesi'nin tanıtımı için özel bir protokol imzalandığını hatırlatan Yazgı, "Uçaklarımızda burayla ilgili çok özel bir reklam filmi oluşturuldu. Gün geçtikçe Göbeklitepe ve Taş Tepeler Projesi'ne yoğun bir ilgi oluşuyor. Şanlıurfa'nın bu manada da önemli bir turizm merkezi olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz." dedi. Gökhan Yazgı, projenin yürütülmesinde emeği olan tüm paydaşlara emekleri nedeniyle teşekkür etti.

Yabancı Yazarlar Şanlıurfa’yı Sevdi Haber

Yabancı Yazarlar Şanlıurfa’yı Sevdi

ABD ve Kanada'dan gelen seyahat yazarları, insanlık tarihine ilişkin önemli bilgiler veren Göbeklitepe ve Karahantepe gibi birçok arkeolojik alanı barındıran Şanlıurfa'ya hayran kaldı. Amerikan Seyahat Yazarları Derneğinin İstanbul'da gerçekleştirilen kongresinin ardından bir grup seyahat yazarı, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle Şanlıurfa'ya geldi. Kentteki tarihi ve turistlik alanları yerinde görüp bilgi alan seyahat yazarları, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe ve Karahantepe gibi Taş Tepeler Projesi kapsamında yapılan kazılarda çıkarılan eserleri, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde yakından inceleme imkanı buldu. Şanlıurfa Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentin tanıtımının yapılması amacıyla sürekli olarak seyahat acenteleri, sosyal medya fenomenleri ve gazetecilerin bölgeye getirildiğini söyledi. Seyahat yazarlarının Şanlıurfa'nın tarihi alanlarını gezerek bu alanlardan çıkarılan eserleri müzede daha yakından inceleme ve ilgili kişilerden bilgi alma fırsatı bulduklarını aktaran Aslan, "ABD'den gelen seyahat yazarları kendi ülkelerindeki medya kuruluşlarında bölgeyi, özellikle Taş Tepeleri, Göbeklitepe'yi dünya neolitiğiyle alakalı olarak Şanlıurfa'da yapılan kazıları yazmaları amacıyla getirilmiş gruplardır." dedi. Aslan, arkeolojiye ilgi duyan seyahat yazarlarının Şanlıurfa'ya gelmek için sabırsızlandıklarını gözlemlediklerini belirterek, "Umuyoruz ki bu tarz seyahat yazarlarının Taş Tepeleri, Göbeklitepe'yi, Karahantepe'yi anlatmasıyla turist sayılarımızda artış olacaktır." ifadesini kullandı. Amerikan Seyahat Yazarları Derneği Başkanı Chez Chesak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na kendilerine sağlamış olduğu imkanlardan dolayı teşekkür ederek, Şanlıurfa'da bulunmuş olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Üyelerinin Türkiye'nin farklı kentlerine ziyaretler yaptıklarını söyleyen Chesak, "Şanlıurfa'da ve Göbeklitepe'de bulunmaktan ve bölgeyi ziyaret etmekten çok mutluyum. Burada gördüklerim beni çok etkiledi. Bizim için en önemli şeylerden biri de kültür ve arkeolojiyle ilgilenen Amerikalı ve Kanadalı insanların buraları ziyaret edebilmeleri. Bunun için sosyal medya üzerinden, podcast yayınlarıyla tanıtım yapacağımızı düşünüyorum." diye konuştu. Seyahat yazarı Charles Cecil de neolitik döneme ilişkin Şanlıurfa'daki kazılarda bulunan eserlerin kendisini çok etkilediğini ifade etti. Şanlıurfa'ya gelmeden önce buradaki neolitik dönemlere ilişkin makaleler okuduğunu anlatan Cecil, "Şanlıurfa ve Göbeklitepe ile ilgili bilgilerim makalelerden oluşuyordu. Bunları okudum ve bunları güncellemek için Şanlıurfa'ya geldim. Buraya gelmek ve bu bilgileri burada görmüş olmaktan da çok mutluyum. Burada görmüş olduğum şeyler ve yeni buluntular beni çok heyecanlandırdı. Amerikalı ve Kanadalı seyahat yazarları olarak burayı ziyaret ediyoruz. Döndüğümüz zaman bu yeni buluntular ve buralarla ilgili duygu ve düşüncelerimizi de ülkemizdeki yayınlarda ifade edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. "Gelip yerinde görmek farklı duygular uyandırdı" Seyahat Yazarı Jacqueline Swartz da Şanlıurfa'ya gelmeden önce heyecanının başladığını ve bölgede gördüklerinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Kültür ve arkeolojiyle ilgilenen kişilerin bölgeyi ziyaret etmesi gerektiğini vurgulayan Swartz, "Şanlıurfa'ya gelip gördüğümüz zaman çok heyecanlanacağımızı biliyorduk ama gelip yerinde görmek farklı duygular uyandırdı. Umuyorum ki kısa zamanda dünya üzerindeki neolitik döneme ilişkin bilgiler daha net bir hale gelecek. Ayrıca bu gezimizde bize arkeoloğun da eşlik etmesi mutluluk vericiydi." dedi. Seyahat Yazarı Ron D'Vari ise tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklite hakkında çok önemli bilgilere sahip olduklarını belirterek, kendilerine sağlanan bu imkanlardan dolayı teşekkür etti.

Özdoğan, Karahantepe'yi Yorumladı Haber

Özdoğan, Karahantepe'yi Yorumladı

Türkiye'de neolitik döneme ilişkin 60 yıl kazı yapan Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi 81 yaşındaki Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Şanlıurfa'daki Karahantepe'de ortaya çıkarılan eserlerin ezberleri bozduğunu ve doğru anlaşılması için de zamana ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Neolitik dönemin önemli yerleşim yerleri arasında gösterilen Karahantepe'yi ziyaret eden Özdoğan, kazı alanındaki 14 farklı noktayı ilerleyen yaşına rağmen tek tek gezip çalışmaları fotoğrafladı. Öğrencilerinden biri olan Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul'dan kazıya ilişkin bilgi alan Özdoğan, kazılara ilişkin tecrübesini paylaşıp çeşitli önerilerde bulundu. Özdoğan, AA muhabirine, Türkiye'nin birçok kentinde neolitik döneme ilişkin 60 yıl kazı çalışması yaptığını söyledi. İlk kazı deneyimini Şanlıurfa'da yaşadığını belirten Özdoğan, "Çalışmaya 1964 yılında başladım. İlk gittiğim kazı Şanlıurfa Bozova'daydı daha sonra 32 yıl Güneydoğu'nun farklı kentlerinde neolitik dönem üzerine çalıştıktan sonra Trakya'da çalışmaya başladık, 30 yıldır da Trakya'da kazıyorum, araştırıyorum." dedi. Özdoğan, neolitik döneme ait kazıların sürdüğü Karahantepe'de ortaya çıkarılan eserlerin tarihe yeni yorumlar getirebileceğini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu. "Bizim burada düşündüğümüz yeni bir yaşam. Neolitik dediğimiz şey yerleşik yaşamın tarımın, üretimin başladığı bir dönemdir, aynı zamanda mülkiyet ve miras hakkının hukukunun başladığı dönemdir. Bizim kafamızda bazı modeller vardı o zamanlar ama son yıllarda özellikle Şanlıurfa'da Taş Tepeler Projesi'nde sadece burası değil Yukarı Fırat Dicle Havzası'nda yapılan kazılar bizim bütün bildiklerimizi yeniden düşünmeye zorluyor. Bu bölgede şu anda ben çalışmıyorum ama benim en eski öğrencilerimin bir kısmı çalışıyor. Çok yoğun bir çalışma var, hepimizi şaşırtan, ezberlerimizi bozan, bildiklerimizi yeniden düşünmemizi, yorumlamamızı gerektirecek kadar önemli bilgiler ortaya çıkıyor, bunu tam doğru anlamak için biraz daha zamana ve yeni çalışmalara ihtiyaç var." "Büyük ve iyi bir organizasyon olduğunu düşünmek lazım" Neolitik döneme ilişkin Karahantepe'nin önemli bir merkez olduğunu anlatan Özdoğan, ortaya çıkarılan eserler için erken yorum yapmanın isabetli olmayacağını dile getirdi. Bilim insanlarının ortaya çıkan eserleri sindirdikten sonra toplumla paylaşması gerektiğini aktaran Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karahantepe, bunların en görkemli ve büyük olanlarından herhalde birisidir. Bu kadar görkemli bir kültürün bir avcı topluluk tarafından yapılması için burada büyük bir bolluk ve refahın olması lazım. Bunların olduğu dönemde bu kadar insanı burada barındırıp besleyecek büyük milyonlarca ceylan sürülerini düşünmek, bunların çok iyi ve büyük bir organizasyonu olduğunu düşünmek lazım. Bunların nasıl olup da bu kadar o büyük bir inşaat işini yaptıklarını da bizim önce bilim insanları olarak anlamamız, sindirmemiz lazım." Türk arkeologlara övgü Prof. Dr. Özdoğan, Türkiye'nin son dönemde önemli arkeologlar yetiştirdiğine dikkati çekti. Arkeologlardan övgüyle bahseden Özdoğan, şunları kaydetti: "Ben kuşağım son temsilcisiyim, benden iki kuşak sonrası artık çalışıyor. Bugünkü hocalarımız bizim kuşağımızdan çok daha iyi hem dünya ile yarışmaktan korkmuyorlar hem daha iyi ve doğru işler yapıyor hem de yeni kuşakların yetişmesini sağlıyor. Bu ister benim yetiştirdiğim öğrenci olsun ister başka hocaların yetiştirdiği öğrenci olsun önemli değil. Türkiye'nin bilim gücünü gösterir, ülkede oluşan yeni bilim gücünün ne kadar yeşerdiğini, bizim zamanımızda atılan tohumların nasıl yeşerdiğini, Türkiye'de yeni bir kuşağın ne kadar başarılı olduğunu gösterir, bu da çok güzel bir şey."

Karahantepe, Profesörleri Büyüledi Haber

Karahantepe, Profesörleri Büyüledi

Yabancı akademisyenler, Neolitik dönemin önemli yerleşimleri arasında gösterilen Şanlıurfa'daki Karahantepe'ye hayran kaldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi kapsamında kente gelen yaklaşık bin akademisyen, Neolitik döneme ilişkin kazıların yapıldığı arkeolojik alanları gezdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki yapılara benzeyen ve Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikili taş tespit edilen Karahantepe'yi ziyaret eden akademisyenleri, kazılarda gün yüzüne çıkartılan eserler büyüledi. Alman tarihçi Prof. Dr. Herman Parzinger, AA muhabirine, Karahantepe'nin inanılmaz bir alan olduğunu söyledi. Yapılan kazının niteliğinden etkilendiğini belirten Parzinger, şunları kaydetti: "Karahantepe'den oldukça etkilendim. Sadece kazıdan değil, tepenin diğer tarafına giderseniz toprağın üzerindeki T şeklindeki dikili taşları görürsünüz. Bu, oldukça inanılmaz. Yapılan kazının niteliğinden ve detaylardan oldukça etkilendim. Karahantepe bu arkeolojik alanların en önemlilerinden biridir. Ayrıca Göbeklitepe de Türk arkeolojisinin başardığı iyi işler arasında yer alıyor." "Beni çok heyecanlandırdı" Japon arkeolog Prof. Dr. Junzo Uçiyama da Dünya Neolotik Kongresi için Şanlıurfa'ya geldiğini hatırlattı. Karahantepe'de ilginç buluntularla karşılaştığını aktaran Uçiyama, "Muhteşem olan Karahantepe beni çok heyecanlandırdı. Benim ülkem Japonya buraya çok uzak fakat Karahantepe oldukça farklı. Buna rağmen bazı şeylerin benzer olduğunu söyleyebilirim. Bu büyük dağları insanlar kutsal yerler olarak kabul etmiş ve farklı insanlar buraları inşa etmiş." diye konuştu. İspanyol arkeolog Prof. Dr. Feran Borel ise Karahantepe'nin önemli bir merkez olduğunu, buradaki buluntuların ve heykellerin Neolotik dönemin erken evrelerini gösteren güzel bir yerleşim yeri olduğunu ifade etti.

Urfa'da Leopar Kemiklerine Rastlandı Haber

Urfa'da Leopar Kemiklerine Rastlandı

Şanlıurfa'daki Karahantepe'de yapılan kazı alanında çok sayıda kurt çenesi, leopar, akbaba ve tilki kemiği ile ateş yeri bulundu. Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine, Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'de 2024 kazı çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Karahantepe'de 14 ayrı bölgede kazı yapıldığını vurgulayan Karul, tarihi ören yerinde yeni bulgulara rastladıklarını ifade etti. Bu yıl Karahantepe'de özellikle kamusal yapılara yoğunlaştıklarını belirten Karul, şöyle konuştu: "Daha önce büyük ölçüde açığa çıkardığımız kamusal yapı kompleksinde çalışmalara devam ediyoruz. Burada merkezi bir yapı var ve ona eklenmemiş daha küçük boyutlarda yine kamusal amaçlarla inşa edilmiş binalar olduğunu biliyorduk. Bunlardan bir tanesinde geçtiğimiz yıl kazıya başlamıştık, bu sene de devam ettik. Yapının taban seviyesine geldiğimizde bir sekinin üzerinde dikili taşlarla ayrılmış oda gibi bir alanla karşılaştık. Bu alanın içerisinin kırmızı steril toprakla doldurulduğunu ve bu doldurma işlemine paralel olarak odanın içerisine taş kaplar ve tabaklar bırakıldığını gördük. Kaplar siyah renkli klorit taştan yapılmış ve üzerleri tümüyle geometri ve hayvan desenleriyle bezenmiş. Aynı zamanda bu kontekstin içerisinde baton adını verdiğimiz taş nesneler, boncuklar gibi farklı buluntu gruplarıyla da karşılaştık. Bu kontekstin içerisinde çok sayıda kurt çenesi, leopar, akbaba ve tilki kemikleri gördük. Tilkilerin postlarıyla kontekstin içerisine bırakıldığını anladık." Pişirmeyle ilgili fonksiyona sahip alan keşfedildi Ortaya çıkarılan her bir eserin çok kıymetli olduğunu anlatan Karul, buluntularla geçmişe dair önemli ipuçları elde ettiklerini dile getirdi. Karahantepe'nin yorumlanması için daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Karul, şunları kaydetti: "Kuşkusuz buluntuları yeni açığa çıkarıyoruz, bunların değerlendirmesini yapmak için biraz zamana ihtiyacımız var. Ama binanın içinde geri kalan bölümünde çok sayıda ateş yerinin olması, büyük boğa boynuzlarının, hatta kafataslarının zemine bırakılmış olması, bu alanın pişirmeyle ilgili bir fonksiyona sahip olduğunu, kamusal yapı kompleksinin parçası olduğunu anlamış olduk. Yapı içerisinde fırınlara da rastladık. Karahantepe'de açığa çıkardığımız yapının içerisinde çok sayıda ateş yerinin olması ilk kez karşılaştığımız bir ortamı bize göstermiş oldu."

Akademisyenler Sıfır Noktasında Haber

Akademisyenler Sıfır Noktasında

Şanlıurfa'da süren Dünya Neolitik Kongresi kapsamında yabancı akademisyenler, Taş Tepeler Projesi arkeolojik kazı alanlarını ziyaret etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi'nin üçüncü gününde katılımcılar, Neolitik döneme ilişkin kazıların yapıldığı arkeolojik alanları gezdi. Karahantepe Kazı Başkanı ve Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'de yürütülen çalışmalara ilişkin heyete bilgi verdi. Karul, AA muhabirine, kongre kapsamında yaklaşık bin kişiden oluşan akademisyenlerin Taş Tepeler Projesinde yer alan 7 kazı alanını ziyaret ettiğini söyledi. Gezdikleri her kazı alanında öne çıkan eserleri yabancı akademisyenlere tanıttıklarını anlatan Karul, "Bin kişiye yakın bir grubun çalıştığı alanı gezmek oldukça zor. Ciddi bir kalabalık var, kenti doğusunda ve batısı olacak şekilde katılımcıları ikiye ayırdık. Dolayısıyla eş zamanlı olarak da ortalama 150 kişiye alanları anlatıyoruz." dedi. Çoğu ilk kez görüyor Karul, ziyaretçilerin alanları çok beğendiklerini anlatarak, şunları kaydetti: "Gelen meslektaşlarımızın çoğu kuşkusuz buradan haberdar olanlar olmakla birlikte çoğu Anadolu'ya, Türkiye'ye ilk kez gelen, Şanlıurfa'ya ilk kez gelen insanlar. Gördükleri eserler karşısındaki düşüncelerini bizimle paylaşıyorlar. En azından bizim etkilendiğimiz kadar burada açığa çıkan kalıntıların onları da etkilediğini görmek, onların düşüncelerini almak, bizim için çok öğretici. Diğer taraftan da ekip olarak buradayız. Bütün öğrencilerimiz buradayız. Bunları duymakta bütün ekip olarak da hepimizin gururlandırıyor." Kongre, yarınki oturumlarla tamamlanacak.

Karahantepe'de Yeni Bulgular Haber

Karahantepe'de Yeni Bulgular

Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanan kazı alanlarında insanların beslenme alışkanlıklarını nasıl kazandığına yönelik önemli bulgulara rastladıklarını belirtti. Şanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Vali Hasan Şıldak öncülüğünde başlatılan Gastronomi Projesi kapsamında değerlendirmede bulunan Karul, özellikle Karahantepe'de süren çalışmalarda çok sayıda oda tarzı yapıyla karşılaştıklarını ve burada öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve farklı hayvan türlerine ait kemik parçalarına rastladıklarını ifade etti. Bunların 12 bin yıl öncesinde insanların nasıl bir beslenme alışkanlığına sahip olduğuna dair önemli bulgular içerdiğini ve bunun araştırmalarının devam ettiğini aktaran Karul, şunları kaydetti: "Göbeklitepe'nin tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Tabii ki bu süreçte orayı yapan insanlar yaşıyorlardı. Hatta uzun bir süre burası sadece bir toplanma merkezi veya kutsal bir alan mı yoksa yaşam merkezi mi diye tartışmalar vardı. Taş Tepeler Projesi'nde aslında bunun da cevabını arıyoruz. 10 kazı bölgesinde bu kazılarla hem bu bulguları ortaya çıkarıyor hem de insanların yaşamlarını sürdürdüğü konutları ortaya çıkarıyoruz. Konutları ortaya çıkarmak demek günlük yaşama ilişkin bulgulara da rastlamak demek. Özellikle Karahantepe'de onlarca kulübe tarzı yapı ortaya çıkardık. İçerisinde de öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve yine farklı hayvan türüne ait kemik parçalarının ortaya çıktığını gördük. Biz de bu alanlarda besinin hazırlandığını ve insanların çevrelerindeki kaynaklardan etkin şekilde yararlandığını anlamış olduk. Tüm bunları yan yana getirdiğimiz zaman çevresindeki farklı kaynakları mutfakta bir araya getiren insanların varlığının kanıtladığını diyebiliriz. Çalışmalarımız devam ediyor. Daha nice analizler var. İleriki zamanlarda bu mutfak kültürünün nasıl olduğunu da kamuoyuyla paylaşmış olacağız." Göbeklitepe kazı çalışmalarında insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını gördüklerini de ifade eden Prof. Dr. Karul, 12 bin yıl önce buradaki insanların nasıl bir beslenme alışkanlığının olduğunu ve bunun ileriki yıllarda nasıl geliştiğini araştırdıklarını belirtti. Bu çerçevede Şanlıurfa Valiliğinin başlattığı Gastronomi Projesi'nin çok önemli olduğuna değinen Karul, şöyle devam etti: "Bizim tüm çalışmalarımızı bir araya getireceğimiz bir fikir, bir akıl olarak ortaya çıkıyor. Proje çerçevesinde akademisyenlerimiz ve yerel kültürü içerisine katan geniş kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz. Burası bağdayın anavatanı. Buğdayın yabani olarak yetiştiği bir coğrafya. Burada insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını görüyoruz. Tahılın yabani iken işlendiğini ve zamanla bundan besin üretildiğini görüyoruz. Şanlıurfa arkeolojik alanlarla mutfak kültürünün ilk aşamalarını izleyebileceğimiz yer özelliğini taşıyor." Vali Hasan Şıldak da Karul ve ekibinin çok titiz bir şekilde önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirerek, "Şanlıurfa'da çok kapsamlı olarak uygulayacağımız Gastronomi Projesi ile günümüze kadar gelen aşamaları Neolitik Çağ dönemlerine kadar giderek temellendirmek istiyoruz. Zira bilinen en eski yapılar burada ve burada da mutfak kültürüne ait bir birikim ortaya çıkıyor. Gelişmeleri süreç içerisinde kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’ya 40 Milyon TL Bütçe Haber

Şanlıurfa’ya 40 Milyon TL Bütçe

Vali Hasan Şıldak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl içinde kazı çalışmaları için Şanlıurfa’ya 40 Milyon TL tutarında bütçe ayırdığını ve bütçe kapsamında kazı çalışmalarının büyük hız kazandığını ifade etti. Vali Şıldak ayrıca Bakanlık tarafından sağlanacak ödeneklerle Göbeklitepe ve Karahantepe’ye üstyapı tesislerinin kazandırılacağını söyledi. Vali Hasan Şıldak, gündemini tarihi ve kültürel çalışmalar ile Taştepeler Projesi kapsamında il genelinde 8 noktada devam eden kazı çalışmalarını konu alan değerlendirme toplantılarına ayırdı. Toplantıların ilki Arkeolojik Kazı Alanları Koordinasyon Toplantısı oldu. Toplantıya Vali Yardımcısı Harun Reşit Han, Taş Tepeler Kazı Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, Sefertepe Kazı Başkanı Doç. Dr. Emre Güldoğan, Sayburç Kazı Başkanı Doç. Dr. Eylem Özdoğan, Çakmaktepe Kazı Başkanı Doç. Dr. Fatma Şahin, Gürcütepe Kazı Başkanı Doç. Dr. Mücella Erdalkıran, İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, Arkeoloji Müzesi Müdürü Celal Uludağ ile yurt dışından akademisyenler katıldı. Taş Tepeler Projesi kapsamında il genelinde 8 ayrı bölgede kazı çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade eden Vali Hasan Şıldak, “Taş Tepeler Projesi ile ilimiz için yeni bir algı, yeni bir yön, bir rota ortaya çıktı. Turizm ve kültür değerlerimizin güçlenmesine vesile olacak gelişmelerin her gün yeni keşiflerle ortaya çıkarılmasında bir yönetici olarak büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Kazı çalışmalarını yakından takip ettiğini ve tüm ekibin titiz bir çalışma içerisinde olduğunu sözlerine ekleyen Vali Şıldak, Taş Tepeler Projesi ile Şanlıurfa’nın dünya genelinde tanınırlığınım giderek arttığını dile getirdi. Geleceğe Miras Projesi Şanlıurfa Değerlendirme Toplantısı Günün bir diğer buluşması ise Geleceğe Miras Projesi Şanlıurfa Değerlendirme Toplantısı oldu. Vali Hasan Şıldak’ın başkanlık ettiği toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın il genelinde kazı çalışmalarına yönelik bakış açısı ve katkıları değerlendirildi. Toplantıda Vali Şıldak, “Kültür ve Turizm Bakanımızın Şanlıurfa için özel ilgisi var. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a yaklaşımları ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlimiz bir açık hava müzesi gibi adeta. Şu anda 11 farklı noktada kazı çalışmalarımız sürüyor. Geleceğe Miras Projesi ile şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde bakanlığımız destek sağlıyor. Yıl içerisinde 40 milyon TL’ye yakın bir bütçenin ilimize intikali olacak. Ayrıca hem Karahantepe’de hem de Göbeklitepe’de çok güzel üst yapı tesisleri oluşturulacak” şeklinde konuştu. Dünya Neolitik Kongresi 4-8 Kasım Tarihlerinde Yapılacak Günün üçüncü toplantısında ise Vali Şıldak Şanlıurfa için bir başka müjdeli haberi daha verdi. Vali Şıldak, 4-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Dünya Neolitik Kongresi’nin bir ilk olacağını ve bu anlamda bir çok ülkeden akademisyen ve uzmanın Şanlıurfa’da bir araya geleceğini belirtti. Vali Şıldak, “Bu buluşma ile birlikte yine neolitik sözcüğünün gerçek değerinin Şanlıurfa’da çok daha değer kazanacağını düşünüyorum. Böylesine bir buluşmanın dünyada ilk kez olacak olması ilimiz adına mutluluk verici. İnşallah 4-8 Kasım tarihleri arasında ilimizdeki tüm arkeolojik çalışmalara ivme kazandıracak bu girişim, Valiliğimiz ile birlikte Büyükşehir Belediyemiz, Kalkınma Ajansımızın ve iki güzide üniversitemiz destekleriyle ilimizde yapılacaktır. Şanlıurfa adına gurur duyacağımız bir buluşma olacak. Bizler de bu organizasyona katkı sunmak için heyecanlanıyoruz” diye konuştu. Turizm Tanıtım ve Geliştirme Kurulu Toplantısı Yapıldı Günün son buluşması ise Turizm Tanıtım ve Geliştirme Kurulu Toplantısı ile tamamlandı. Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Eyyübiye Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslıhan, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Merve Ofluoğlu, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Doğan Yetim, GAP İdaresi Başkanı Hasan Maral, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yunus Çolak, Şanlıurfa Turizmi Geliştirme Ajansı Uzmanı M. Gökhan Yurtseven ve TURSAB İl Temsilcisi Ali Canbek’in katıldığı toplantının ardından kısa bir değerlendirme yapan Vali Şıldak, “Turizm Tanıtım ve Geliştirme Kurulu Toplantısında, çok geniş bir kültür ve turizm potansiyeline sahip olan Şanlıurfa’da ilgili kurumlarımız ve yerel yönetimlerimizle bir araya gelerek yürüttüğümüz çalışmaları değerlendiriyor, yeni faaliyetleri planlıyoruz. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının İlimize sunacağı katkıları da ele aldığımız toplantımızda kurumlarımızın bütünlük içinde çalışma yürütmesi ilkesi benimsendi. İlgi ve alakalarından dolayı tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.