Uygulamalarımız appstore googleplay

#Kültür

gazeteci63.com - Kültür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şıldak’tan Kültür ve Tarih Hassasiyeti Haber

Şıldak’tan Kültür ve Tarih Hassasiyeti

Vali Hasan Şıldak, Somut Olmayan Kültürel Miras Projesi ve Kültür Envanteri Projesi Değerlendirme Toplantısına başkanlık etti. Vali Şıldak, yapılan çalışmaları değerlendirerek her iki projenin de Şanlıurfa tarihinine ışık tutacak önemli adımlar olduğunu söyledi.  Şanlıurfa Valiliği tarafından yürütülen Somut Olmayan Kültürel Miras Projesi ve Kültür Envanteri Projesi kapsamında yapılan değerlendirme toplantısı, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Vali Yardımcıları Alper Taş ve Ahmet Fatih Sungur, ilgili kurum temsilcileri ile uzmanlar ve proje ekipleri katıldı.  Kültürel Mirasın Kayıt Altına Alınması Vali Hasan Şıldak, Şanlıurfa'nın tarihi ve kültürel değerlerinin, sadece yerel halk için değil, tüm insanlık için önemli bir miras oluşturduğuna dikkat çekerek, bu projelerin hem kültürel hem de tarihi açıdan çok önemli olduğunun altını çizdi. Vali Şıldak, Somut Olmayan Kültürel Miras Araştırmaları Projesi'nin, Şanlıurfa'daki geleneksel halk kültürü, ritüeller, el sanatları, yemek kültürü ve sözlü gelenekler gibi unsurları derleyerek bir envanter oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Projelerin Şanlıurfa'nın zengin kültürel mirasını belgeleyerek gelecek nesillere aktarılması amacıyla büyük bir titizlikle yürütüldüğünü de sözlerine ekleyen Vali Şıldak, "Şanlıurfa, tarihi boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu zengin kültür mirasını doğru bir şekilde kayıt altına almak ve bunu gelecek nesillere eksiksiz şekilde aktarmak, bizim sorumluluğumuz. Somut Olmayan Kültürel Miras Araştırmaları Projesi ve Kültür Envanteri Projesi bu anlamda çok değerli birer adımdır. Bugün, bu projelerin başarıyla ilerlediğini görmek bizleri mutlu ediyor," dedi.  Proje Hedefleri Değerlendirildi Toplantıda projelerin ayrıntıları da masaya yatırıldı. Somut Olmayan Kültürel Miras Araştırmaları Projesi kapsamında, Şanlıurfa'nın kırsal kesimlerinde yerel halkla yapılan görüşmeler, araştırmalar ve saha çalışmalarıyla kentin kültürel zenginlikleri derleniyor. Geleneksel el sanatlarından, halk oyunlarına, düğün geleneklerinden, mitolojik öykülere kadar geniş bir yelpazede kültürel öğeler tespit ediliyor.  Şanlıurfa Kültür Envanteri Projesi ise, bölgedeki tarihi yapıları, anıtları, ören yerlerini ve diğer kültürel varlıkları dijital ortamda toplayarak, Şanlıurfa’nın kültürel zenginliklerini kayda geçiriyor. Bu envanter, aynı zamanda bölgenin turizm potansiyelinin artırılması ve kültürel mirasın korunması amacıyla da önemli bir kaynak sağlıyor. Gelecek Nesillere Miras Bırakılacak Toplantıda, proje ekiplerinin geldiği noktalar, yapılan saha çalışmaları, toplanan veriler ve elde edilen bulgular hakkında bilgi verildi. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, projelerin halkla iç içe yürütüldüğünü ve yerel halkın katkılarının büyük önem taşıdığını belirterek, bu projelerin sadece akademik bir çalışma olmadığını, aynı zamanda Şanlıurfa'nın kültürel mirasının bir parçası olan her bireyin katkı sağladığı bir çaba olduğunu ifade etti. Vali Şıldak, "Bu projeler, sadece bugünün değil, geleceğin Şanlıurfa'sını da şekillendirecek. Kültürel mirasımıza sahip çıkarak, hem tarihsel bir sorumluluğumuzu yerine getiriyor hem de kültürel mirasımızı, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtma fırsatı elde ediyoruz. Bu çalışmaların uzun vadeli etkisi, Şanlıurfa'nın daha güçlü bir kültürel kimlik kazanmasında büyük rol oynayacak," diye konuştu. Kültürel Mirasın Korunması ve Tanıtılması Toplantının ardından projeye ilişkin öneriler de dile getirildi. Projelerin daha geniş kitlelere ulaşması, halkın kültürel mirasa olan ilgisinin artırılması ve Şanlıurfa'nın kültürel değerlerinin korunması adına çeşitli stratejiler belirlendi. Ayrıca, projelerin dijital platformlarda da daha fazla yer alması ve yerel yönetimler, kültür ve turizm alanındaki diğer paydaşlarla daha fazla iş birliği yapılması gerektiği vurgulandı. Vali Şıldak, projelerin yalnızca Şanlıurfa'da değil, tüm Türkiye’de örnek gösterilebilecek çalışmalar haline gelmesini beklediklerini belirterek, tüm ilgili kurum ve kuruluşların ortak çalışmalarıyla bu projelerin başarıya ulaşacağına inandığını söyledi.

Urfa'da Tarih Kayıt Altına Alınıyor Haber

Urfa'da Tarih Kayıt Altına Alınıyor

Şanlıurfa'daki tarihi kültür varlıkları, uzman ekip tarafından görsel ve yazılı olarak kayıt altına alınıyor. Şanlıurfa Valiliği öncülüğünde Batman ve Harran üniversiteleri ortaklığında imzalanan protokol çerçevesinde, aralarında arkeolog, sanat tarihçisi ve mimarların da bulunduğu 9 kişilik uzman ekip, kent genelinde "Şanlıurfa İli Kültür Envanteri" projesini yürütüyor. Proje Koordinatörü Prof. Dr. Gülriz Kozbe'nin bilimsel danışmanlığı ve koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, il bazında daha önce alınan tüm tescilli kayıtların yanı sıra 13 ilçenin merkez ve kırsal alanlarında güncel envanter tespiti ve belgelemesi gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında, daha önce kayıt altında bulunan ancak detaylı belgelemesi yapılmayan 1700 tarihi kültür varlığının yanı sıra kayıt altında olmayan her kültür varlığı, sahada ziyaret edilip görsel ve yazılı belgeleniyor. Çalışmaların tamamlanmasının ardından, kentteki yaklaşık 6 bin kültür varlığının dokümantasyonunun, 5 ciltlik envanter kitabı haline getirilmesi planlanıyor. Projenin sonunda, tahribat görmüş muhtemel eserlerin aslına uygun olarak tekrar ayağa kaldırılması ve yeni alanların turizme kazandırılması gibi çıktılar elde edilmesi hedefleniyor. Gelecek yılın sonunda tamamlanması hedefleniyor Proje Koordinatörü arkeolog Prof. Dr. Gülriz Kozbe, AA muhabirine, yaklaşık 7 aydır süren çalışmaların gelecek yılın sonunda tamamlanmasını planladıklarını söyledi. Alanda ziyaret ettikleri kültür varlığını görsel ve yazılı olarak belgelediklerine işaret eden Kozbe, "Dijital kayıtlarını alıyoruz. Gerek tapu kadastronun bize sağladığı haritalandırma üzerinde gerekse Google Maps'in (haritalar) üzerinde işaretleyerek konumları da kayda geçiriyoruz. Çok tipik örneklerse mimari planları da çiziliyor. Mesela tipik bir kaya konutun ya da tipik bir kaya mezarın mimari planlarını çiziyoruz. İl genelindeki kültür varlıklarının dokümantasyonunu, arşivini gerçekleştiriyoruz." dedi. Beşeri ve doğal nedenlerden dolayı kültür varlıklarının tahribata uğrayıp her geçen gün yok olabildiğini dile getiren Kozbe, şunları kaydetti: "Şanlıurfa'nın en az 6 bin kültür varlığına sahip olduğunu düşünmekteyiz. Bunları kayıt altına almak için projenin 18 aylık süresi yetmeyebilir ama şimdilik çalışmalarımız bu hedef doğrultusunda hızlı şekilde ilerliyor. Kültür envanteri dediğimiz projeler, geniş çaplı, derinlemesine yapılan araştırmalardan çok, veri tabanı oluşturmak ve kültür varlıklarının kaydını tutmak üzere gerçekleştirilir. İl sınırları içindeki kültür varlıkları, kaleler, höyükler, kaya mezarları, mağaralar, camiler, kiliseler, türbelerin kayıt altına alınması, ileride oluşabilecek bir tahribat sonrasında kayıtların elimizde olması kültürel mirasımız adına çok önemli. Projeyi gerçekleştirirken hem GAP'ın hem de Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfının desteğini alıyoruz." Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde kültür varlıklarındaki tahribatın büyük olduğuna işaret eden Kozbe, "Kültür varlıkları kayıt altında olmadığı zaman bu, geriye dönüşü olmayan bir eylem haline dönüşüyor. Elimizde orada mevcut kültür varlıklarının dokümantasyonu olsaydı belki bugün yapılan restorasyon çalışmaları daha hızlı ilerleyebilirdi. Böyle bir felaket karşısında şehrin elinde bir veri tabanı mevcut olmuş oluyor. Ayrıca turizmle ya da diğer kültür projeleriyle, arkeolojik projelerle ilgili bilgi sağlayan, bilgi akışını sağlayan veri tabanına da sahip olmuş oluyoruz." ifadelerini kullandı.

Ertaş, Vefatının 12. Yılında Anılıyor Haber

Ertaş, Vefatının 12. Yılında Anılıyor

"Ah Yalan Dünya", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Niye Çattın Kaşlarını" ve "Mühür Gözlüm" adlı parçaların da aralarında olduğu unutulmaz eserlere imza atan "Bozkırın Tezenesi" lakaplı Neşet Ertaş'ın vefatının üzerinden 12 yıl geçti. Türküleri kendine has üslubuyla icra eden ve "Bozkırın Tezenesi" olarak anılan Ertaş, Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde 1938'de dünyaya geldi. Sanatçı, 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşadı. Daha sonra ailesiyle İbikli (Çiçekdağı) köyüne yerleşen Ertaş, kendisi gibi saz üstadı olan babası Muharrem Ertaş sayesinde müziğe gönül verdi. Bozlak türkülerini feryat olarak nitelendiren Ertaş'ın ilk çalgısı annesi Döne Ertaş'ın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlamaydı. Okula gidemeyen fakat çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrenen sanatçı, ağabeyi Necati Ertaş'tan okumayı öğrendi. İlk plağını 19 yaşında çıkardı Neşet Ertaş, çocukluğunda babasıyla birlikte Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri ve Yozgat gibi birçok şehri gezerek saz çalıp, türküler söyledi. Babasından müzikle ilgili pek çok şey öğrenen Ertaş, müziğe olan sevdası nedeniyle 14 yaşında İstanbul'a geldi. Sanatçı, babasının yazdığı "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" türküsünün yer aldığı ilk plağını 1957'de çıkardı. Plakta elde ettiği başarıyla geniş kitlelere ulaşan Ertaş, kısa sürede Anadolu'nun tamamında tanınan ve dinlenen bir halk ozanı oldu. Yaklaşık iki yıl İstanbul'da plak, kaset ve konser çalışmaları yapan Ertaş, daha sonra Ankara'ya yerleşti ve sanat hayatını burada sürdürdü. Usta müzisyen, bu süreçte "Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi isimlerle de anılmaya başlandı. Mahalli sanatçı ünvanıyla Ankara Radyosu'nda programlar yapan Ertaş, Leyla Hanım ile tanışıp evlendi. Üç çocuğu olan çift, 7 yıl sonra ayrıldı. Uzun süre Almanya'da yaşadı Yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle enstrüman çalamaz hale gelen ve tedavi için Almanya'ya yerleşen Ertaş, çocuklarının eğitimi ve sanat çalışmaları dolayısıyla uzun yıllar Almanya'da ikamet etti. Neşet Ertaş, plakları, radyo programları, konser ve düğün performanslarıyla Türkiye'de büyük bir üne kavuştu, Almanya'daki birinci kuşak Türk göçmenler tarafından çok sevilen bir isim oldu. Kendi üslubuyla gelenekten gelen türküleri icra eden Ertaş, 2000 yılında İstanbul'da yeniden sevenlerinin karşısına çıktı. Abdallık kültürünün efsane isimlerinden biri olan Ertaş, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen "Devlet sanatçısı" ünvanını kabul etmedi. "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan edildi Ertaş, hayatta olduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığınca "UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi" kapsamında "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi. Eserlerinde Anadolu insanının acı ve kederini dile getiren sanatçıya, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011'de fahri doktora ünvanı verildi, sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutuldu. Hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve "long play"e imza atan Ertaş, 25 Eylül 2012'de prostat kanseri sebebiyle İzmir'de 74 yaşında vefat etti. Hayatı ve eserleri Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap olarak yayımlanan Ertaş'ın albümlerinden bazıları şöyle: "Ah Yalan Dünya", "Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde", "Kendim Ettim Kendim Buldum", "Kibar Kız", "Gel Gayri Gel", "Türküler Yolcu", "Gitme Leylam", "Kova Kova İndirdiler Yazıya", "Seher Vakti", "Polis Lojmanları", "Benim Yurdum", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Zahidem", "Gönül Dağı", "Ölmeyen Türküler 2", "Ölmeyen Türküler 3", "Sazlı Sözlü Oyun Havaları", "Niye Çattın Kaşlarını", "Yar Gönlünü Bilenlere", "Garibin Dünyada Yüzü Gülemez", "Altın Ezgiler", "Gurban Olduğum", "Ağla Sazım", "Hata Benim" ve "Mühür Gözlüm"

Hem Öğreniyor Hem Üretiyorlar Haber

Hem Öğreniyor Hem Üretiyorlar

Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın Kısas Mahallesine kazandırdığı Kültür Merkezi, el sanatları ve dikiş nakış kursu ile kadınların el emeklerini sergilediği adres oluyor. Haliliye Belediyesi ile verimli zaman geçiren kadınlar, okuma yazma kursuyla da öğrenmeye devam ediyor. Haliliye Belediyesi tarafından Kısas Mahallesinde kazandırılan Kültür Merkezi, bölgenin kültürel ve sosyal donatı alanı ihtiyaçlarına yanıt oluyor. Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın talimatlarıyla Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Kısas Mahallesine kazandırılan Kültür Merkezi, içerisinde yer alan kurslarıyla bölge sakinlerinin vazgeçilmez adresi oluyor. Bölge halkına hitap eden çeşitli kurslarıyla yoğun ilgi gören Kültür Merkezinde bağlama kursuyla aşıklık geleneğini yaşatan gençler, okuma salonu ile sessiz ve nezih bir ortamda ders çalışma imkanı buluyor. Kadınlar ise el emeklerini esere dönüştürdükleri dikiş nakış ve el sanatları kurslarıyla meslek öğrenmeye devam ediyor. Kısas Mahallesinde ilk kez kadınlara yönelik kursların Başkan Mehmet Canpolat ile hizmet verdiğini belirten kursiyerler, ilgi alanlarına göre eğitim aldıkları atölyeler ile verimli zaman geçiriyor. Tekstil ürünlerini kendileri diken kadınlar, kısa sürede aldıkları eğitim ile kendilerini geliştirerek, aile ekonomisine de katkı sağlıyor. Öte yandan, hem kadınların hem de gençlerin kaliteli zaman geçirdiği Kısas Kültür Merkezinde; Müzik Sınıfı, Bilgisayar Kursu, Dikiş Atölyesi, El Sanatları Atölyesi, Okuma Yazma Kursu ve Okuma Salonu için kurs kayıtları ise devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.