Uygulamalarımız appstore googleplay

#Sanat

gazeteci63.com - Sanat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ertaş, Vefatının 12. Yılında Anılıyor Haber

Ertaş, Vefatının 12. Yılında Anılıyor

"Ah Yalan Dünya", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Niye Çattın Kaşlarını" ve "Mühür Gözlüm" adlı parçaların da aralarında olduğu unutulmaz eserlere imza atan "Bozkırın Tezenesi" lakaplı Neşet Ertaş'ın vefatının üzerinden 12 yıl geçti. Türküleri kendine has üslubuyla icra eden ve "Bozkırın Tezenesi" olarak anılan Ertaş, Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde 1938'de dünyaya geldi. Sanatçı, 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşadı. Daha sonra ailesiyle İbikli (Çiçekdağı) köyüne yerleşen Ertaş, kendisi gibi saz üstadı olan babası Muharrem Ertaş sayesinde müziğe gönül verdi. Bozlak türkülerini feryat olarak nitelendiren Ertaş'ın ilk çalgısı annesi Döne Ertaş'ın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlamaydı. Okula gidemeyen fakat çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrenen sanatçı, ağabeyi Necati Ertaş'tan okumayı öğrendi. İlk plağını 19 yaşında çıkardı Neşet Ertaş, çocukluğunda babasıyla birlikte Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri ve Yozgat gibi birçok şehri gezerek saz çalıp, türküler söyledi. Babasından müzikle ilgili pek çok şey öğrenen Ertaş, müziğe olan sevdası nedeniyle 14 yaşında İstanbul'a geldi. Sanatçı, babasının yazdığı "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" türküsünün yer aldığı ilk plağını 1957'de çıkardı. Plakta elde ettiği başarıyla geniş kitlelere ulaşan Ertaş, kısa sürede Anadolu'nun tamamında tanınan ve dinlenen bir halk ozanı oldu. Yaklaşık iki yıl İstanbul'da plak, kaset ve konser çalışmaları yapan Ertaş, daha sonra Ankara'ya yerleşti ve sanat hayatını burada sürdürdü. Usta müzisyen, bu süreçte "Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi isimlerle de anılmaya başlandı. Mahalli sanatçı ünvanıyla Ankara Radyosu'nda programlar yapan Ertaş, Leyla Hanım ile tanışıp evlendi. Üç çocuğu olan çift, 7 yıl sonra ayrıldı. Uzun süre Almanya'da yaşadı Yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle enstrüman çalamaz hale gelen ve tedavi için Almanya'ya yerleşen Ertaş, çocuklarının eğitimi ve sanat çalışmaları dolayısıyla uzun yıllar Almanya'da ikamet etti. Neşet Ertaş, plakları, radyo programları, konser ve düğün performanslarıyla Türkiye'de büyük bir üne kavuştu, Almanya'daki birinci kuşak Türk göçmenler tarafından çok sevilen bir isim oldu. Kendi üslubuyla gelenekten gelen türküleri icra eden Ertaş, 2000 yılında İstanbul'da yeniden sevenlerinin karşısına çıktı. Abdallık kültürünün efsane isimlerinden biri olan Ertaş, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen "Devlet sanatçısı" ünvanını kabul etmedi. "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan edildi Ertaş, hayatta olduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığınca "UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi" kapsamında "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi. Eserlerinde Anadolu insanının acı ve kederini dile getiren sanatçıya, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011'de fahri doktora ünvanı verildi, sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutuldu. Hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve "long play"e imza atan Ertaş, 25 Eylül 2012'de prostat kanseri sebebiyle İzmir'de 74 yaşında vefat etti. Hayatı ve eserleri Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap olarak yayımlanan Ertaş'ın albümlerinden bazıları şöyle: "Ah Yalan Dünya", "Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde", "Kendim Ettim Kendim Buldum", "Kibar Kız", "Gel Gayri Gel", "Türküler Yolcu", "Gitme Leylam", "Kova Kova İndirdiler Yazıya", "Seher Vakti", "Polis Lojmanları", "Benim Yurdum", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Zahidem", "Gönül Dağı", "Ölmeyen Türküler 2", "Ölmeyen Türküler 3", "Sazlı Sözlü Oyun Havaları", "Niye Çattın Kaşlarını", "Yar Gönlünü Bilenlere", "Garibin Dünyada Yüzü Gülemez", "Altın Ezgiler", "Gurban Olduğum", "Ağla Sazım", "Hata Benim" ve "Mühür Gözlüm"

Aydemir Akbaş Hayatını Kaybetti Haber

Aydemir Akbaş Hayatını Kaybetti

Usta sanatçının vefat haberini sosyal medya üzerinden duyuran menajeri Özgür Aksoy, "Türk sinemasının koca çınarı, canımız, ustamız, Aydemir abimiz vefat etmiştir. Acımız çok büyük. Allah mekanını cennet eylesin." ifadelerini kullandı. Akbaş'ın yakın arkadaşı İbrahim Tatlıses de dün yaptığı sosyal medya paylaşımında, 45 yıllık arkadaşının yoğun bakımda olduğunu belirterek, sevenlerinden dua etmelerini istemişti. Aydemir Akbaş kimdir? Usta oyuncu Aydemir Akbaş, Balkan savaşlarında Türkiye'ye gelen Arnavut bir baba ile Trabzonlu bir annenin çocuğu olarak 1936'da İstanbul Feriköy'de dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi'nde tamamladığı eğitimin ardından bir süre gazetecilik yapan sanatçı Altan Erbulak'ın yönlendirmesiyle tiyatro oyunculuğuna başladı. Gülriz Sururi, Ayfer Feray-Nisa Serezli, Ali Poyrazoğlu gibi tiyatro toplulukları ile çalışan sanatçı, "Keşanlı Ali Destanı", "Direkler Arası", "Zilli Zarife" ve "Ferhat ile Şirin" adlı oyunlarda rol aldı. Urfa'nın Suruç ilçesinde 1960'ta askerlik görevini tamamlayan Akbaş, daha sonra Gülriz Sururi–Engin Cezzar Tiyatrosuna katıldı. Sinemaya 1964'te Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Keşanlı Ali Destanı" filmiyle adım atan usta oyuncu, filmden önce 31 Mart 1964'te "Keşanlı Ali Destanı"nın ilk tiyatro gösteriminde hem sahne amirliği yaptı hem de "Sipsi Selim" karakterine hayat verdi. Aydemir Akbaş, 1968'de Ayfer Feray–Nisa Serezli Tiyatrosu'nda sahnelenen "7 Kocalı Hürmüz" oyununda rol aldı. Başarılı oyuncu, 1969'da Gülriz Sururi-Engin Cezzar ve Ortakları Tiyatrosunun ortaklarından biri oldu. "Nikah Kağıdı" ile "Düşenin Dostu" oyunlarında rol alan Akbaş, birçok tiyatro oyununun da yönetmenliğini yaptı. Sanatçı, 1974'te Yeşilçam filmlerinin yanı sıra Yılmaz Güney filmlerinde de oynadı. Sonraki yıllarda ise İbrahim Tatlıses ile senaryo çalışmaları yaptı. 127 filmde rol aldı Çoğu komedi olmak üzere 127 filmde rol alan Akbaş, 8 filmin yönetmenliğini yaptı, 30'a yakın tiyatro oyununda ve birçok dizide oynadı. Joseph Kesselring'in 1939'da kaleme aldığı "Arsenic and Old Lace" oyunundan Fırat Zobu tarafından senaryolaştırılarak, 1974-1975'te TRT 1'de izleyiciye sunulan "Ahududu" dizisinde de rol alan sanatçı, 2013'te ise "Altındağlı" dizisinde yer aldı. Oyunculuğun yanı sıra senaryo da yazan Akbaş, 33 filmin senaryosuna imza attı. "Kolpaçino" serisindeki rolüyle sevildi "Düş Yakamdan Osman" filmiyle 1987'de yönetmenliğe başlayan Akbaş Şafak Sezer ile "Kolpaçino" film serisi ve "Kutsal Damacana 2: İt Men" filminde de sinemaseverlerle buluştu. Aydemir Akbaş, 2016'da "Alemde 1 Gece", 2022'de "Sünnet Çocuğu" ve 2023'te "Kolpaçino 4 4'lük" filmlerinde izleyicinin karşısına geçti. İlk kez 1964'te tiyatro oyuncusu Beyhan Benek ile evlenen sanatçı, iki kez boşandığı eşi ile üç kez evlendi. Daha önce kolon, gırtlak ve bağırsak kanseriyle mücadele eden Akbaş, Ocak 2023'te yeniden kansere yakalandığını duyurmuştu. Bakan Ersoy'dan taziye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Yeşilçam'ın sevilen oyuncularından Aydemir Akbaş'a Allah'tan rahmet, yakınlarına, dostlarına ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı. Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek Menajerliğinden yapılan açıklamaya göre Akbaş için yarın saat 11.00'de Galatasaray Lisesi'nde tören düzenlenecek. Ardından Akbaş, Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camisi'nde kılınacak öğle namazının ardından Feriköy Mezarlığı'na defnedilecek.

Hem Öğreniyor Hem Üretiyorlar Haber

Hem Öğreniyor Hem Üretiyorlar

Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın Kısas Mahallesine kazandırdığı Kültür Merkezi, el sanatları ve dikiş nakış kursu ile kadınların el emeklerini sergilediği adres oluyor. Haliliye Belediyesi ile verimli zaman geçiren kadınlar, okuma yazma kursuyla da öğrenmeye devam ediyor. Haliliye Belediyesi tarafından Kısas Mahallesinde kazandırılan Kültür Merkezi, bölgenin kültürel ve sosyal donatı alanı ihtiyaçlarına yanıt oluyor. Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın talimatlarıyla Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Kısas Mahallesine kazandırılan Kültür Merkezi, içerisinde yer alan kurslarıyla bölge sakinlerinin vazgeçilmez adresi oluyor. Bölge halkına hitap eden çeşitli kurslarıyla yoğun ilgi gören Kültür Merkezinde bağlama kursuyla aşıklık geleneğini yaşatan gençler, okuma salonu ile sessiz ve nezih bir ortamda ders çalışma imkanı buluyor. Kadınlar ise el emeklerini esere dönüştürdükleri dikiş nakış ve el sanatları kurslarıyla meslek öğrenmeye devam ediyor. Kısas Mahallesinde ilk kez kadınlara yönelik kursların Başkan Mehmet Canpolat ile hizmet verdiğini belirten kursiyerler, ilgi alanlarına göre eğitim aldıkları atölyeler ile verimli zaman geçiriyor. Tekstil ürünlerini kendileri diken kadınlar, kısa sürede aldıkları eğitim ile kendilerini geliştirerek, aile ekonomisine de katkı sağlıyor. Öte yandan, hem kadınların hem de gençlerin kaliteli zaman geçirdiği Kısas Kültür Merkezinde; Müzik Sınıfı, Bilgisayar Kursu, Dikiş Atölyesi, El Sanatları Atölyesi, Okuma Yazma Kursu ve Okuma Salonu için kurs kayıtları ise devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.