Uygulamalarımız appstore googleplay

#Savaş

gazeteci63.com - Savaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuklarını ve Kardeşlerini Kaybetti Haber

Çocuklarını ve Kardeşlerini Kaybetti

Suriye'nin başkenti Şam'daki Sednaya Hapishanesi'nde iki çocuğu ve iki kardeşi işkenceyle öldürülen, burada gördüğü şiddet nedeniyle omzu sakatlanan 48 yaşındaki Nicah Dibeş, sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Ülkesindeki iç savaş nedeniyle 3 yıl önce torunu ve oğluyla Türkiye'ye sığınan Dibeş, Şanlıurfa'da hayırseverlerin desteğiyle yaşam mücadelesi veriyor. Ülkesindeki Baas rejiminin devrilmesinin mutluluğunu yaşayan kadın, ilerleyen süreçte Suriye'ye dönüp Sednaya Hapishanesi'nde kaybettiği genç yaştaki oğulları Fehmi ve Mustafa Dibeş ile kardeşleri Muhammed ile Ömer Alkatan için hukuki mücadele başlatmak istiyor. Dibeş, çocuklarının acısını cep telefonundaki fotoğraflara bakarak dindirmeye çalışıyor. Nicah Dibeş, AA muhabirine, kardeşlerinin 2012'de Esed rejimine karşı protesto gösterisinde bulunduğunu, önce kardeşlerinin ardından ise iki oğlunun Sednaya Hapishanesi'ne götürüldüğünü anlattı. Çocuklarını ve kardeşlerini görmek için gittiği Sednaya Hapishanesi'nde kendisine hakaretler edildiğini daha sonra evinden alınıp 3 ay burada tutulduğunu aktaran Dibeş, "Bana da zulüm ettiler. Oradaki gardiyanlar bayan da değil hepsi erkek, beni dövdüler. Sırtımda halen işkence izleri var. Ellerimi tersten bağlayıp havaya kaldırdılar. Halen bir omzum sakat iyileşmedi." dedi. İki oğlunun ve iki kardeşinin Sednaya Hapishanesi'nde falaka, elektrik gibi çeşitli işkenceler sonucu hayatını kaybettiğini ifade eden Dibeş, "Şu an Türkiye'deyim. Kolay değil dört ölümüz oldu. Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok çok teşekkür ediyoruz, bizleri bu süreçte yalnız bırakmadı, misafir etti." diye konuştu. "Etme bulma dünyasındayız" Baas rejiminin devrilmesini sevinçle karşıladığını anlatan Dibeş, "Suriye Milli Ordusu Halep'e girdiği zaman dünyalar benim oldu, sevindim. Ben bu hasta ve sakat halimle kardeşlerimin ve oğullarımın ölmesine rağmen halay çektim. Bir an cenazelerimi hüzünlerimi unuttum, çok sevindim." ifadelerini kullandı. Ülkesinde düzen ve huzur tamamen tesis edilince Suriye'ye dönmeyi planladıklarını belirten Dibeş, "Etme bulma dünyasındayız. Beşşar Esed bizi muhacir etti ama çok şükür Müslüman ülke Türkiye'ye geldik, Esed ise Rusya'ya gayrimüslim bir ülkeye gidip sığındı. Biz şimdi ülkemize döneceğiz ama kendisi ömür boyu dönüş yapamayacak, bu bize yeter." dedi. "Onların haklarını savunacağım" Kardeşlerinin ve oğullarının hakkını aramada kararlı olduğunu anlatan Dibeş, sözlerini şöyle tamamladı: "12 yıldır büyük bir hüzün yaşıyorum, hapishanede işkencelerle ölen çocuklarımın ve kardeşlerimin mezarları bile belli değil. Onların haklarını savunacağım. Engelli halimle gidip savunacağım. Suriye'de durumlar düzelince her türlü hak mücadelemi sürdüreceğim. Orada dört şehit verdim. Bir kadın, bir abla, bir anne olarak hakkımızı arayacağım. Nasıl işkence gördüklerini, nasıl öldürüldüklerini her yerde anlatacağım. Tüm dünya ülkelerinde uluslararası hukuk çerçevesinde mücadelemi sürdüreceğim inşallah."

Suriyelilerin Geri Dönüşü Sürüyor Haber

Suriyelilerin Geri Dönüşü Sürüyor

Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan geçen 29 yaşındaki Muhammed Muhammed, "Beşşar Esed rejimi devrildiği için hepimiz ülkemize dönüyoruz. İnşallah hep beraber ülkemizi ayağa kaldıracağız." dedi. Ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilerin Hatay'daki Cilvegözü, Yayladağı ve Zeytindalı sınır kapılarından geçişleri devam ediyor. İç savaş sırasında Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi sonrasında ülkelerine dönmek için Hatay'daki 3 sınır kapısını kullanıyor. Suriyeliler, sınır kapısındaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından geçiş yapıyor. Kadın ve çocuklara geçiş önceliği tanıyan ekipler, ailelerinin işlemlerinin sürdüğü sırada çocuklarla yakından ilgileniyor. Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki işlemler sırasında jandarma ekiplerinin bere ve şapkalarını Muhammed ve Hacer Cüneyd kardeşlere taktığı görüldü. Jandarma personelinden bazıları da çocuklarla uçurtma uçurdu. Türk Kızılay öncülüğündeki yardım kuruluşları, aileler ile bölgedeki görevlilere sıcak çorba dağıtıyor, ikramlarda bulunuyor. Cilvegözü'nün yanı sıra Yayladağı ve Zeytindalı sınır kapılarından da ülkelerine dönen Suriyelilerden bazıları eşyalarını poşetlerle, bazıları ise el arabalarıyla taşıyor. Sınır kapılarına konuşlandırılan Göç İdaresi Mobil Hizmet Birimi araçları, çıkış işlemlerinin hızlanmasına katkı sağlıyor. "Türkler bizim kardeşimiz, başımızın üstünde yerleri var" Cilvegözü Sınır Kapısı'nda sıra bekleyenlerden Muhammed Muhammed (29), gazetecilere, 10 yıl önce sığındığı Türkiye'den memleketi Halep'e dönmek için yola koyulduğunu söyledi. Zor zamanlarında Türkiye'nin kendilerine kapısını açtığını belirten Muhammed, "Şu an Suriye'ye dönüyoruz, Beşşar Esed rejimi devrildiği için hepimiz ülkemize dönüyoruz. İnşallah hep beraber ülkemizi ayağa kaldıracağız. Bizleri misafir ettikleri için Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz, unutmayacağız ve bunun karşılığını mutlaka vereceğiz. Türkler bizim kardeşimiz, başımızın üstünde yerleri var, çok iyilik yaptılar." diye konuştu. Mahmut El İbrahim ve Muhammed Afagani de gösterilen misafirperverlikten dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.

15 Günde 523 Kişi Hayatını Kaybetti Haber

15 Günde 523 Kişi Hayatını Kaybetti

İsrail ordusunun son 15 günde Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılarda 523 kişi hayatını kaybetti, 1709 kişi yaralandı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 416 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği 2 ayrı katliamda 24 kişinin yaşamını yitirdiği, 71 kişinin yaralandığı kaydedildi. Buna göre İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırılarında son 15 günde 523 kişi hayatını kaybetti, 1709 kişi yaralandı. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 44 bin 235'e, yaralı sayısı da 104 bin 638'e yükseldi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. Filistin Esirler Cemiyeti: İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana 435 Filistinli kadını gözaltına aldı Sivil toplum kuruluşu Filistin Esirler Cemiyeti, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" münasebetiyle İsrail hapishanelerindeki kadın tutukluların durumuna ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde saldırılarına başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 435 Filistinli kadının gözaltına alındığı kaydedildi. Gazze Şeridi'nde alıkonulan Filistinli kadınların sayısına ilişkin net bir veri olmadığına işaret edilen açıklamada alıkonulanlardan bazılarının daha sonra serbest bırakıldığı fakat İsrail'in kamplarında kadınların tutulduğu ya da zorla kaybettirildiği ifade edildi. Halihazırda 94 kadının gözaltında tutulduğu, bunlardan 4'ünün Gazze Şeridi'nden olduğu belirtildi. Gözaltındaki Filistinli kadınlar arasında 31 idari tutuklu, 33 anne, 25 üniversite öğrencisi, 6 gazeteci ve 2 avukat bulunduğu aktarıldı. Filistinli kadınların, tarihin en kanlı aşamasıyla karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, tutukluların ifadelerine göre, "gözaltılar ile cinsel saldırı dahil olmak üzere kadınların çok sayıda suç ve benzeri görülmemiş ciddi ihlallere maruz kaldığı" vurgulandı. İsrail basınına göre, uydu görüntüleri Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki büyük yıkımı gözler önüne seriyor Haaretz gazetesinin haberine göre, Ekim ile Kasım ayında çekilen uydu görüntüleri kamptaki binaların ve evlerin büyük bir yıkıma uğradığını ortaya koyuyor. Kasım ayında çekilen uydu görüntüleri, 7 Ekim 2023’te başlayan saldırıların ilk günlerinde henüz İsrail’in yoğun hava ve topçu saldırılarından etkilenmeyen binaların bile artık "tamamen yıkıldığını" gösteriyor. Gazze’nin en büyük mülteci kampı olduğu belirtilen Cibaliya’nın İsrail saldırıları nedeniyle neredeyse tamamen yok edildiği ve kamptaki insani durumun giderek kötüleştiği görüntülere yansıyor. Haberde, "Bir zamanlar 116 binden fazla mültecinin son derece sıkışık koşullarda yaşadığı bu bölge artık yaşanabilir durumda değil. On binlerce evin ya tamamen yıkıldığı ya da ciddi şekilde hasar aldığı, temel altyapının tahrip olduğu görülüyor." ifadelerine yer verildi. İsrail askeri yetkililerinden alıntı yapan gazete, ordunun şu anda Gazze’nin kuzeyindeki kent ve köyleri "sakinlerinden boşaltmaya" yönelik faaliyetlerde bulunduğunu aktardı. Bölgede hâlâ bulunan veya kısa süreliğine dönme şansı bulan sakinler, mülteci kampında son zamanlarda benzeri görülmemiş düzeyde yıkım ve can kayıpları yaşandığını söyledi. Haberde, son saldırılarda yüzlerce evin yanı sıra okul ve sağlık merkezlerinin de yıkıldığı su, elektrik ve kanalizasyon altyapısının da çalışmadığı kaydedildi. Haberde Gazze'nin kuzeyindeki kaynakların Cibaliya'da artık yaşanabilir bir yerleşim yerinin kalmadığını aktardığı belirtildi. İsrail, Gazze'nin doğusunda bir eve düzenlediği saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü Görgü tanıkları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze şehrinin doğusundaki Et-Tuffah mahallesinde bir eve bombalı saldırı düzenlediğini belirtti. Saldırıda 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini çok sayıda kişinin de yaralandığını ifade eden görgü tanıkları, hedef alınan evin çevresinde büyük çapta hasar meydana geldiğini aktardı.

Can Kaybı Artarak Devam Ediyor Haber

Can Kaybı Artarak Devam Ediyor

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde Filistinlilerin evlerine ve yerinden edilenlerin çadırlarına düzenlediği saldırılarda 17 kişi yaşamını yitirdi, pek çok kişi de yaralandı. Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun kentteki Şucaiyye Mahallesi'nde bir eve düzenlediği bombardımanın ardından hastaneye 8 ölü ve birçok yaralı getirildi. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yer alan Kemal Advan Hastanesi'ni bir kez daha vurdu. Kemal Advan Hastanesi'ne yapılan saldırıda 7 sağlık çalışanı yaralandı Kemal Advan Hastanesi Müdürü Husam Ebu Safiyye, yaptığı basın açıklamasında, İsrail ordusunun hastaneye saldırı düzenlediğini belirtti. Hastaneye yapılan saldırıda 2'si ağır olmak üzere 7 sağlık çalışanının yaralandığını kaydeden Ebu Safiyye, "İşgal güçlerine ait insansız hava araçları (İHA), hastanedeki karşılama bölümü ve oksijen ünitesine saldırarak yaralıları kurtarmaya ve tedavi etmeye çalışırken personelimizi defalarca hedef aldı." dedi. Ebu Safiyye, İsrail ordusunun, hastane bahçesinde bulunan elektrik jeneratörünü İHA'yla bombaladığını ve devam eden İsrail kuşatması gölgesinde bu yıkımı onarmanın mümkün olmadığını dile getirdi. Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail güçleri Beyt Lahiya'da Filistinlilere ait evleri ateşe verirken savaş uçakları da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'na hava saldırıları gerçekleştirdi. İsrail Gazze'nin güneyindeki Mevasi'de bir çadırı vurdu Öte yandan Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyinde Filistinli "El-Hur" ailesine ait bir evin hedef alındığı İsrail hava saldırısında 5 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. İsrail helikopterleri Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el Belah'ta Filistinli "Ebu Semra" ailesinin evini bombaladı. Saldırıda 2 kişi öldü, birçok kişi de yaralandı. Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'ın batısındaki Mevasi bölgesinde yerinden edilenlerin sığındığı bir çadır İsrail helikopteri tarafından vuruldu. Saldırıda Filistinli bir kadın ve kızı can verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.