Uygulamalarımız appstore googleplay

#Suriye

gazeteci63.com - Suriye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Suriye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şampiyon Türkiye'ye Armağan Etti Haber

Şampiyon Türkiye'ye Armağan Etti

Dubai'de düzenlenen Oceanman Açık Su Yüzme Dünya Şampiyonası'nda 30-39 yaş kategorisinde birinci olan Suriyeli Muhammed Naim Mısıroğlu, kazandığı şampiyonluğu Türkiye'ye ve Türk vatandaşlarına armağan etti. Birincilik kürsüsünde Türk Bayrağı'yla sevinç pozu veren 38 yaşındaki Muhammet Naim Mısıroğlu, Suriye ve Türkiye'de yaşadıklarını Anadolu Ajansı muhabirine anlattı. Aslen Halepli olduğunu dile getiren Mısıroğlu, "Halep 6 milyon nüfuslu bir şehirdi. Şu anda ise 800 bin kişi var. 5 milyondan fazla insan gitti. Halep'teki en büyük yüzme akademisindeydim ve burada 3 bin 72 yüzücü, 72 de hoca vardı. İki amcam dünya şampiyonu, babam da milli antrenördü. Ben de 18 yaşında Asya şampiyonu ve Arap ülkeleri şampiyonu oldum ama Esed için yüzmek istemedim. Çünkü halka çok zulüm yaptı. Babamın yüzme malzemesi üreten fabrikası, yüzme akademisi, havuzu vardı. Hepsi bombalandı. Esed çok zalim, çok kötü, katil bir insan." dedi. Suriyeli sporcu, 2012 yılında Türkiye'ye göç ettiklerini, uzun süre turizm sektöründe çalıştıktan sonra 2020'de asıl mesleği olan yüzme sporuna geri döndüğünü ve yeniden turnuvalara katıldığını aktardı. "Türkiye benim ikinci vatanım oldu" Dubai'deki yarışlarda elde ettiği birincilik sebebiyle çok mutlu olduğunu vurgulayan Mısıroğlu, madalya kürsüsüne Türk bayrağıyla çıkma gerekçesini şu sözlerle dile getirdi: "Türkiye benim ikinci vatanım oldu. Burada çok arkadaşım var ve hepsini çok seviyorum. Hepimiz kardeşiz. Söylemek istediğim çok kelime var ama söyleyemiyorum maalesef, Türkçem yetmiyor. Türkiye'ye, Türklere, Türkiye'deki tüm insanlara kalpten çok teşekkür ediyorum. Ben Türkiye'yi çok seviyorum. Allah biliyor kalbimi. Çok samimi şekilde söylüyorum bunu. İnşallah başka yarışlarda da Türk Bayrağı'nı temsil etmeye devam edeceğim." "Bence Türkiye ve Suriye tek vatan" Esed Rejimi'nin devrilmesi ve Beşşar Esed'in Suriye'yi terk etmesi sebebiyle çok mutlu olduğunu kaydeden Mısıroğlu, "Kalbim şu anda hem Türkiye hem de Suriye için atıyor. Bence Türkiye ve Suriye tek vatan. Tıpkı Osmanlı döneminde olduğu gibi. Ben Osmanlı'yı da çok seviyorum." şeklinde konuştu. Muhammed Naim Mısıroğlu, bir sonraki yarışın Ağustos ayında Uzak Doğu'da olduğunu anımsatarak, "Şimdiden antrenmanlara başlamam lazım. Orada Allah izin verir de yarışı kazanırsam, bu sefer kürsüye iki bayrakla çıkacağım. Ben Türkiye'ye tekrar çok teşekkür ediyorum. Benim için en büyük mesaj bu. Tüm Türklere kalpten teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Çocuklarını ve Kardeşlerini Kaybetti Haber

Çocuklarını ve Kardeşlerini Kaybetti

Suriye'nin başkenti Şam'daki Sednaya Hapishanesi'nde iki çocuğu ve iki kardeşi işkenceyle öldürülen, burada gördüğü şiddet nedeniyle omzu sakatlanan 48 yaşındaki Nicah Dibeş, sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Ülkesindeki iç savaş nedeniyle 3 yıl önce torunu ve oğluyla Türkiye'ye sığınan Dibeş, Şanlıurfa'da hayırseverlerin desteğiyle yaşam mücadelesi veriyor. Ülkesindeki Baas rejiminin devrilmesinin mutluluğunu yaşayan kadın, ilerleyen süreçte Suriye'ye dönüp Sednaya Hapishanesi'nde kaybettiği genç yaştaki oğulları Fehmi ve Mustafa Dibeş ile kardeşleri Muhammed ile Ömer Alkatan için hukuki mücadele başlatmak istiyor. Dibeş, çocuklarının acısını cep telefonundaki fotoğraflara bakarak dindirmeye çalışıyor. Nicah Dibeş, AA muhabirine, kardeşlerinin 2012'de Esed rejimine karşı protesto gösterisinde bulunduğunu, önce kardeşlerinin ardından ise iki oğlunun Sednaya Hapishanesi'ne götürüldüğünü anlattı. Çocuklarını ve kardeşlerini görmek için gittiği Sednaya Hapishanesi'nde kendisine hakaretler edildiğini daha sonra evinden alınıp 3 ay burada tutulduğunu aktaran Dibeş, "Bana da zulüm ettiler. Oradaki gardiyanlar bayan da değil hepsi erkek, beni dövdüler. Sırtımda halen işkence izleri var. Ellerimi tersten bağlayıp havaya kaldırdılar. Halen bir omzum sakat iyileşmedi." dedi. İki oğlunun ve iki kardeşinin Sednaya Hapishanesi'nde falaka, elektrik gibi çeşitli işkenceler sonucu hayatını kaybettiğini ifade eden Dibeş, "Şu an Türkiye'deyim. Kolay değil dört ölümüz oldu. Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok çok teşekkür ediyoruz, bizleri bu süreçte yalnız bırakmadı, misafir etti." diye konuştu. "Etme bulma dünyasındayız" Baas rejiminin devrilmesini sevinçle karşıladığını anlatan Dibeş, "Suriye Milli Ordusu Halep'e girdiği zaman dünyalar benim oldu, sevindim. Ben bu hasta ve sakat halimle kardeşlerimin ve oğullarımın ölmesine rağmen halay çektim. Bir an cenazelerimi hüzünlerimi unuttum, çok sevindim." ifadelerini kullandı. Ülkesinde düzen ve huzur tamamen tesis edilince Suriye'ye dönmeyi planladıklarını belirten Dibeş, "Etme bulma dünyasındayız. Beşşar Esed bizi muhacir etti ama çok şükür Müslüman ülke Türkiye'ye geldik, Esed ise Rusya'ya gayrimüslim bir ülkeye gidip sığındı. Biz şimdi ülkemize döneceğiz ama kendisi ömür boyu dönüş yapamayacak, bu bize yeter." dedi. "Onların haklarını savunacağım" Kardeşlerinin ve oğullarının hakkını aramada kararlı olduğunu anlatan Dibeş, sözlerini şöyle tamamladı: "12 yıldır büyük bir hüzün yaşıyorum, hapishanede işkencelerle ölen çocuklarımın ve kardeşlerimin mezarları bile belli değil. Onların haklarını savunacağım. Engelli halimle gidip savunacağım. Suriye'de durumlar düzelince her türlü hak mücadelemi sürdüreceğim. Orada dört şehit verdim. Bir kadın, bir abla, bir anne olarak hakkımızı arayacağım. Nasıl işkence gördüklerini, nasıl öldürüldüklerini her yerde anlatacağım. Tüm dünya ülkelerinde uluslararası hukuk çerçevesinde mücadelemi sürdüreceğim inşallah."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.