Uygulamalarımız appstore googleplay

#Tarım

gazeteci63.com - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fıstık İçin Lisanslı Depo Yapılıyor Haber

Fıstık İçin Lisanslı Depo Yapılıyor

Türkiye'nin Antep fıstığı üreticisi konumundaki kentlerinden Şanlıurfa'da, ürünlerin sağlıklı koşullarda saklanarak değerinde pazarlanabilmesine olanak sağlayacak lisanslı depo için çalışmalar sürüyor. Türkiye Fıstık Üreticileri Merkez Birlik Başkanı Faruk Akbaş, AA muhabirine, fıstık üreticilerinin üretimden depolama ve pazarlamaya kadar tüm sorunlarına çözüm bulmayı hedeflediklerini söyledi. Sorunların çözümü için Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ortak hareket ettiklerini belirten Akbaş, şöyle konuştu: "Depolamadan kaynaklanan sorunlarımız var. Şanlıurfa olarak ülkedeki fıstığın yüzde 48'ini tek başımıza ürettik ve zirveye yerleştik. Ama bu bize yetmiyor. Hedefimiz, pazarlama alanında da kuracağımız işletmelerle sektörde söz sahibi olmak. Bu anlamda Şanlıurfa'nın lisanslı depoya ihtiyacı var. Şanlıurfa Ticaret Borsası bünyesinde 10 bin ton lisanslı fıstık depomuzun projelerini hazırladık, yer teminini de yaptık. Kısa bir süre içerisinde 10 bin ton lisanslı fıstık depomuzu hizmete sunacağız. Hedefimiz bu sezona yetiştirmek." Şanlıurfa'da bu yıl 180 bin ton fıstık ürettiklerini dile getiren Akbaş, bu üretimi ekonomiye sağlıklı şekilde kazandırmak için sağlıklı muhafaza etmeleri gerektiğini, bunun için de lisanslı deponun vazgeçilmez unsurlardan olduğunu kaydetti. Budanan dallar gübre haline getirilecek Fıstık ağaçlarının budanmasından elde edilen atıkların değerlendirilmesi için de proje hazırladıklarını ifade eden Akbaş, "Öncelik projemiz bu budama atıklarının geri dönüşüm şekliyle tekrar milli ekonomiye kazandırılması. Bunu organik gübre şeklinde tekrar işleyerek çiftçimizin hizmetine sunmak istiyoruz. Bununla ilgili çok ciddi bir çalışmamız, projemiz var. Bunu en yakın süre içerisinde faaliyete koyacağız." diye konuştu. Birlik olarak halka açık bir şirket kuracaklarını dile getiren Akbaş, "Bununla üreticiden aldığımız ürünlerimizi entegre tesislerimizde işleyerek hem Türkiye pazarına hem de dünya pazarına göndereceğiz. İnşallah Şanlıurfa fıstığı hak ettiği zirveye oturacak." ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa'da Kuraklık Tehlikesi Haber

Şanlıurfa'da Kuraklık Tehlikesi

Türkiye'nin önemli hububat üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, kuraklık nedeniyle verimliliğin düşmesi bekleniyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine, bölgede sonbahar ve kış döneminde yeterli yağışın olmaması nedeniyle özellikle kuru tarım yapılan alanlarda hububatın olumsuz etkilediğini söyledi. Toprağın yapısı, erozyon miktarı ve verimlilikte kuraklığın etkili olduğunu anlatan Öztürkmen, Şanlıurfa'da geçen yıla göre yağış miktarının üçte biri oranında olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Şanlıurfa, ekim ayından bu yana 90 milimetre civarında yağmur aldı. 2024'e bakıldığında bu rakam 310 milimetre, 2023'te ise 280 milimetreydi. Şu ana kadar alınan yağmur miktarı, geçmiş yıllara göre üçte bir seviyesinde. Bu durum, kurak arazilerde büyük paniğe yol açtı. Çünkü hububat üretiminde, sulu tarım kadar suya ihtiyaç duyulmasa da bir miktar su, tarımsal üretim için oldukça önemlidir. Dolayısıyla ilimizde ciddi bir kuraklık söz konusu. İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde de kuraklık etkisini göstermeye başladı." Sulama yapılan tarım arazilerinin bu kritik dönemi atlatabileceğini belirten Öztürkmen, şunları kaydetti: "Geçen ay 40 milimetrelik bir yağış gerçekleşti. Önceki yıllarda bu tür yağışlar çok daha yüksek seviyelerdeydi. Bu 40 milimetrelik yağışın, tarım arazilerini toparlayabileceğini düşünmüştük ancak kuraklık tarım arazilerinde kendini net bir şekilde gösterdi. Kuru tarım arazilerindeki hububat rekoltesinin düşük olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Geçen yıl Şanlıurfa'da kuru tarımda oldukça iyi bir rekolte elde edilse de bu yıl rekoltenin çok daha düşük olacağını düşünüyorum. Hububat tarımında verimin en iyi seviyeye ulaşabilmesi için yaklaşık 200 milimetre yağışa ihtiyaç var. Fakat biz bunun yarısından daha azını aldık. Bu kuraklık sadece verimde değil, kalitede de soruna neden olacak." Üretici de üzgün Çiftçi Reşat Kaplan da bu yıl yağışların yetersiz olduğunu ve kurak bir yıl geçirdiklerini belirtti. Kuraklık nedeniyle ürünlerinin yeterince yeşermediğini aktaran Kaplan, "İstediğimiz ürünü alamıyoruz. Bu yıl 100 dönüme buğday ektim. Bu yılki ürün, masrafımı kurtarsın yeter. Kurak geçtiği için gübrelemeyi de geç yaptık. Daha ilaçlamayı da yapamadık. Mart ayına geldik ancak daha tarlada kırmızı toprak görülüyor." diye konuştu.

Sürdürülebilir Pamuk ve Çevre Zirvesi Haber

Sürdürülebilir Pamuk ve Çevre Zirvesi

Şanlıurfa'da pamuk işçilerinin çalışma, yaşam ve istihdam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla hayata geçirilen "Kadın ve Çocuk Dostu Mobil Alan" projesi kapsamında, "Sürdürülebilir Pamuk ve Çevre Zirvesi" gerçekleştirildi. İyi Pamuk Uygulamaları Derneği (IPUD), Türk Kızılay ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının desteğiyle Şanlıurfa'da hayata geçirilen proje kapsamında, pamuk üretimi, çevre ve insana yakışır iş alanlarında sürdürülebilir çözümlerin ele alındığı zirve, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde gerçekleştirildi. IPUD Genel Müdürü Didem Ünsür, "Kadın ve Çocuk Dostu Mobil Alan" projesi kapsamında ilkini gerçekleştirdikleri "Sürdürülebilir Pamuk ve Çevre Zirvesi"ni gelenekselleştirmeyi planladıklarını söyledi. Etkinlikte sürdürülebilir pamuk konusunu çeşitli başlıklarda ele alacaklarını aktaran Ünsür, şöyle konuştu: "Buradaki amaç bizim sürdürebilir pamuk konusunun aslında tek bir ayağı olmadığını, sadece ticari bir durum olmadığını birçok başlığı, birçok ayağı olduğunu aslında insanlara gösterebilmek. Sürdürülebilir Pamuk ve Çevre Zirvesi'ni biz de iki senedir yürüttüğümüz Kadın ve Çocuk Dostu Mobil Alan projesi kapsamında gerçekleştiriyoruz. Kadın ve Çocuk Dostu Mobil Alan projesi ile ne yapıyoruz; Proje ortaklarımız Türk Kızılay ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile pamuk tarlalarına giderek, pamuk eken ailelerle, çiftçilerle birebir görüşüyoruz. Çocuklara ayrı, kadınlara ayrı, erkeklere ayrı eğitimler veriyoruz. Eğitim başlıklarımız da aslında hijyenden beden algısına, pestisit kullanımından iş sağlığı ve güvenliği de çok büyük çerçevede değişiyor." Zirve kapsamında, "pamuk üretiminde insana yakışır iş koşulları", "pamuk sektöründe çocuk işçiliği ile mücadele, tedarik zinciri ve özel sektörün sorumluluğu", "vaka analizi ve iyi uygulamalar", "sürdürülebilir pamuk üretimi ve çevre" başlıkları altında katılımcılar tarafından sunumlar yapıldı.

Hedef Yenileyici Tarımın Artması Haber

Hedef Yenileyici Tarımın Artması

Türkiye'nin önemli tarım şehirlerinden Şanlıurfa'da hem toprak koşullarının iyileştirilmesi hem çevre ve biyoçeşitliliğin korunması hem de üreticinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla uygulanan rejeneratif (yenileyici) tarım modelinin bölgede yaygınlaştırılması hedefleniyor. Toprak sağlığını iyileştirmek, topraktaki organik karbonun geri dönüşümünü sağlayan tarımsal üretim süreci olan yenileyici tarım, bitki besin elementi dengesini sağlamayı, suni gübre kullanımı kısmen azaltmayı, su ve zirai ilaç tasarrufunu teşvik ediyor. Onarıcı tarım olarak tanımlanan bu uygulamayla en az toprak işlemeyle bitki gelişimi sağlanarak karbon salınımının azaltması hedefleniyor. Kentte deneme amaçlı 475 dekarda uygulanan ve olumlu sonuçlar alınan bu uygulamanın bölgede yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çopur, AA muhabirine, Harran Üniversitesi, TÜBİTAK ve özel bir şirketin desteğiyle kentte pamuk üzerine yenileyici tarım çalışması yürüttüklerini söyledi. Şanlıurfa'da 475 dekarda yenileyici tarım uygulaması yaptıklarını ve üreticinin bu uygulamadan memnun kaldığını ifade eden Çopur, bu uygulamayı duyan diğer üreticilerin de kendileriyle iletişime geçtiğini anlattı. Yenileyici tarımda örtü bitkilerinin kullanılmasının önerildiğini belirten Çopur, şunları kaydetti: "Şu anda arazide bitkilerin hasadı tamamlandı. Bunların saplarının parçalanıp toprağa karıştırılması gerekiyor. Mayıs ayının ilk haftasına kadar arazi boş kalacak. Rejeneratif tarımda mesela örtü bitkilerinin kullanılması öneriliyor. Biz de örtü bitkisi olarak mercimek bitkisini seçtik. Boş kalan alanı değerlendirmek için kışlık bitki olarak biz mercimeği seçtik. Bu mercimeği seçmemizin nedeni, ülkemizin ihtiyaç duyduğu mercimeği üretmiş oluyoruz aynı zamanda mercimek bitkisi baklagiller familyasına ait bir bitki. Bunların en bariz özelliği normalde bu teneffüs ettiğimiz havada yüzde 79 oranında azot var. Bu havadaki azotu toprağa biriktiren bitkilerden bir tanesi. Dolayısıyla hem kışlık boş sezonu değerlendirmiş oluyoruz hem de örtü bitkisi kullanarak toprağı muhafaza etmiş, toprağı azotça zenginleştirmiş oluyoruz. Bitki artıkları toprakta kaldığı için aynı zamanda toprakların organik madde miktarını arttırmış oluyoruz." Girdi maliyetleri düşürülüyor Çopur, "Mercimekten sonra pamuk ektiğimiz zaman daha az su ve daha az gübre kullanabiliyoruz. Dolayısıyla bu önemli olan iki girdiyi azalttığınız zaman üreticinin gelirini de arttırmış oluyorsunuz. Bizim bu seneki çalışma sonuçlarında brüt gelirde üreticinin genelinde yüzde 20'lik bir artış var. Bu ekeceğiniz çeşitlere göre değişebiliyor. Yaptığımız uygulamalara göre değişebiliyor. Bizim yaptığımız uygulamalarda üretici yüzde 20 daha fazla gelir elde etti." şeklinde konuştu. Yenileyici tarımla toprağın, çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunduğunu vurgulayan Çopur, şunları söyledi: "Gübrede yüzde 20'lik bir tasarrufunuz olabilir. Karık sulamalarda bile yüzde 15-20'lik bir su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Damla sulama yaparsanız yüzde 38-40'a kadar su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Bu şekilde tasarrufu elde ettiğiniz suyu başka alanların sulamalarında çok rahat bir şekilde kullanmamız mümkün. Bu tür tarım tekniklerini kullandığınızda hem toprağınızı muhafaza etmiş hem gelirinizi arttırmış hem de çevreyi korumuş oluyorsunuz. Bu şekilde de biyoçeşitliliği muhafaza etmiş oluyorsunuz." Çopur, hedeflerinin bu tür üretimleri arttırmak olduğunu dile getirerek, "Şu anda tekstil sektöründe bir talep, katma değer var. Bizim hedefimiz bunu ovada bütün çiftçilere yaygınlaştırmak. Nereden baksanız Harran Ovası'nda sulanabilir alanların ortalama yüzde 75'i kadar pamuk ekiliyor." dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.