Uygulamalarımız appstore googleplay

#Yeni Bulgular

gazeteci63.com - Yeni Bulgular haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeni Bulgular haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Karahantepe'de Yeni Bulgular Haber

Karahantepe'de Yeni Bulgular

Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanan kazı alanlarında insanların beslenme alışkanlıklarını nasıl kazandığına yönelik önemli bulgulara rastladıklarını belirtti. Şanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Vali Hasan Şıldak öncülüğünde başlatılan Gastronomi Projesi kapsamında değerlendirmede bulunan Karul, özellikle Karahantepe'de süren çalışmalarda çok sayıda oda tarzı yapıyla karşılaştıklarını ve burada öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve farklı hayvan türlerine ait kemik parçalarına rastladıklarını ifade etti. Bunların 12 bin yıl öncesinde insanların nasıl bir beslenme alışkanlığına sahip olduğuna dair önemli bulgular içerdiğini ve bunun araştırmalarının devam ettiğini aktaran Karul, şunları kaydetti: "Göbeklitepe'nin tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Tabii ki bu süreçte orayı yapan insanlar yaşıyorlardı. Hatta uzun bir süre burası sadece bir toplanma merkezi veya kutsal bir alan mı yoksa yaşam merkezi mi diye tartışmalar vardı. Taş Tepeler Projesi'nde aslında bunun da cevabını arıyoruz. 10 kazı bölgesinde bu kazılarla hem bu bulguları ortaya çıkarıyor hem de insanların yaşamlarını sürdürdüğü konutları ortaya çıkarıyoruz. Konutları ortaya çıkarmak demek günlük yaşama ilişkin bulgulara da rastlamak demek. Özellikle Karahantepe'de onlarca kulübe tarzı yapı ortaya çıkardık. İçerisinde de öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve yine farklı hayvan türüne ait kemik parçalarının ortaya çıktığını gördük. Biz de bu alanlarda besinin hazırlandığını ve insanların çevrelerindeki kaynaklardan etkin şekilde yararlandığını anlamış olduk. Tüm bunları yan yana getirdiğimiz zaman çevresindeki farklı kaynakları mutfakta bir araya getiren insanların varlığının kanıtladığını diyebiliriz. Çalışmalarımız devam ediyor. Daha nice analizler var. İleriki zamanlarda bu mutfak kültürünün nasıl olduğunu da kamuoyuyla paylaşmış olacağız." Göbeklitepe kazı çalışmalarında insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını gördüklerini de ifade eden Prof. Dr. Karul, 12 bin yıl önce buradaki insanların nasıl bir beslenme alışkanlığının olduğunu ve bunun ileriki yıllarda nasıl geliştiğini araştırdıklarını belirtti. Bu çerçevede Şanlıurfa Valiliğinin başlattığı Gastronomi Projesi'nin çok önemli olduğuna değinen Karul, şöyle devam etti: "Bizim tüm çalışmalarımızı bir araya getireceğimiz bir fikir, bir akıl olarak ortaya çıkıyor. Proje çerçevesinde akademisyenlerimiz ve yerel kültürü içerisine katan geniş kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz. Burası bağdayın anavatanı. Buğdayın yabani olarak yetiştiği bir coğrafya. Burada insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını görüyoruz. Tahılın yabani iken işlendiğini ve zamanla bundan besin üretildiğini görüyoruz. Şanlıurfa arkeolojik alanlarla mutfak kültürünün ilk aşamalarını izleyebileceğimiz yer özelliğini taşıyor." Vali Hasan Şıldak da Karul ve ekibinin çok titiz bir şekilde önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirerek, "Şanlıurfa'da çok kapsamlı olarak uygulayacağımız Gastronomi Projesi ile günümüze kadar gelen aşamaları Neolitik Çağ dönemlerine kadar giderek temellendirmek istiyoruz. Zira bilinen en eski yapılar burada ve burada da mutfak kültürüne ait bir birikim ortaya çıkıyor. Gelişmeleri süreç içerisinde kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Tarihe Yeni Yorumlar Getirebilir Haber

Tarihe Yeni Yorumlar Getirebilir

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Neolitik Döneme ait kazıların sürdüğü Şanlıurfa'daki Göbeklitepe ve Karahantepe'de ortaya çıkarılan eserlerin tarihe yeni yorumlar getirebileceğini kaydetti. Gökhan Yazgı, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği kentte, AA muhabirine, Türkiye'deki kültür turizminin en önemli noktalarının başında Şanlıurfa'nın geldiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kentte yürütülen Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi'nin büyük önem taşıdığını vurgulayan Yazgı, kentte eş zamanlı 12 ayrı bölgede kazı çalışmasının yapıldığını ifade etti. Yazgı, Göbeklitepe ve Karahantepe'nin de yer aldığı Taş Tepeler Projesi'nin, adeta tarihin akışına yön verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Arkeolojik kazı alanlarımızda özellikle geleceğe miras projelerimizle ülkede gerçekleştirdiğimiz arkeolojik kazıların hızlandırılması ve yeniden planlaması yapıldı. Şöyle bir düsturla yola çıktık, gelecek 4 yılda son 60 yılda yapılanları yapacağız. Bunun en önemli örneklerinden bir tanesi de Karahantepe oldu. Karahantepe kazımızla birlikte şu anda bugüne kadar eşine rastlanmamış çok sayıda özel kültür varlıklarımıza ulaştık. Şu anda bilimsel çalışmalarının devam ettiği birçok yapıya ulaştık. Bu bilimsel çalışmaların akabinde Karahantepe ile birlikte Göbeklitepe ve daha sonra şu anda kazılan diğer tepelerimizle birlikte bu kültür varlıkları sayısının katlanarak artacağını düşünüyoruz." Dünya Neolitik Kongresi'nde özel ele alınacak Göbeklitepe ve Karahantepe'de ortaya çıkarılan her bir eseri dünyanın yakından takip ettiğini anlatan Yazgı, arkeolojinin doğasında, her an yeni bir bulguyla karşılaşmanın bulunduğunu dile getirdi. Türkiye'nin kültür rotasının en önemli destinasyonlarından olan tarihi alanlara ilişkin merak ve beklentilerin çok yüksek olduğunu belirten Yazgı, bilim adamlarının büyük bir titizlikle ve çabayla yeni bulguların izini sürdüğünü vurguladı. Bilimsel çalışmaların çok büyük emekle ortaya çıktığını anlatan Yazgı, şunları kaydetti: "Göbeklitepe ve Karahantepe dönemsel olarak birbirine benzer dönemler ifade ediyor. Göbeklitepe ve Karahantepe yapısal olarak çok daha farklı anlamlar yüklenmiş iki tane yapı ve bundan sonra çıkacak olan yapılar da belki hem fonksiyon anlamında hem de o dönemki kullanım amaçları anlamında, tarihimizde çok daha farklı yorumlar getirmek zorunda kalacak. Tabii bu Kasım'da Şanlıurfa'da yapacağımız Dünya Neolitik Kongresi'nde de özel olarak ele alınacak. Kongreden çıkacak bu bilimsel sonuçların da dünyada oldukça ses getireceğini düşünüyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.