İstanbul'daki depremler sırasında yenidoğan yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmayan hemşire Hubeydullah Görmez, "Tabii önceliğimiz yenidoğan sağlığı olduğu için onları koruma içgüdüsü devreye girdi." dedi.
İstanbul'daki depremler sırasında yenidoğan yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmayan hemşire Hubeydullah Görmez, yaşadıklarını anlattı.
Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sırasında Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım servisinde görevli sağlık personeli, tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmadı.
Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesabından, "Size minnettarız." başlığıyla paylaştığı, deprem anında sağlık personelinin kuvözde tedavi gören bebeklerin yanından ayrılmadığı görüntüler, izleyenlerin yüreklerini ısıttı.
Deprem sırasında bebekleri bir an olsun yanından ayrılmayarak koruyan sağlık personelinden yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Hubeydullah Görmez, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Deprem esnasında herkesin çok korktuğunu ama gerek doktorlar, hemşireler gerekse diğer personelin önceliklerinin bebeklerin sağlığı olduğunu ifade eden Görmez, "Biraz da içgüdüsel olarak insanın aklı yenidoğana gidiyor." dedi.
Görmez, "Hemen bebeklere koştuk, onlar iyi mi, herhangi bir ihtiyaçları var mı diye kontrol etmek istedik. Diğer odalardaki ekip arkadaşlarım da aynı şekilde benim yaptığımın aynısını hatta daha fazlasını yapmışlardır. Sonrasında da tahliye planlarını düşünmeye başladık. Zaten hastanemiz de dayanıklı ve sağlam olduğu için onun da gönül rahatlığı vardı. Tabii önceliğimiz yenidoğan sağlığı olduğu için onları koruma içgüdüsü devreye girdi." ifadelerini kullandı.
"Sağlık çalışanı, en zor anında insana yardım eden bir mesleğe sahip"
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit de depremin hayatın gerçeği olduğunu belirterek, tekrar yaşanmaması temennisinde bulundu.
Deprem gibi afet anlarında hastanelerin önemli yerlerden biri haline geldiğine işaret eden Yiğit, "Çünkü hem içerideki hastaların korunması hem de dışarıdan o anda diğer yerlerde olabilecek sıkıntılarla ya da hastaneye gelecek hastaların kontrol edilmesi, yeni bir düzen içerisinde bunlara bakılması, gerçekten deprem anında önemli." diye konuştu.
Yiğit, sağlık çalışanlarının hastaların sağlığı için gösterdiği özveriye dikkati çekerek, şunları söyledi: "Deprem, ayrı bir çalışma sistemini gerektiriyor ama şunu biliyoruz ki sağlık çalışanı, en zor anında insana yardım eden, en sıkıntılı anında onun sıkıntısını dindirmek için çaba sarf eden bir mesleğe sahip. İster hekimler olsun, ebeler, hemşireler, diğer sağlık çalışanları... Tüm sağlık çalışanları, hastasının iyi olması, şifaya kavuşması için elinden gelen her şeyi yapar, en zor anında da bunu yapar. Dün bunu bir kez daha görmüş olduk. Şöyle ki kendi canını ya da o andaki korkusunu bir tarafa bırakarak hastasına bir şey olmaması için hastasını sahiplenmiş, onu korumak için elinden gelen çabayı sarf eden sağlık çalışanlarını gördük."
Hastanedeki izolatörler sayesinde tüm tıbbi hizmetler devam etti
Yiğit, dünkü depremde Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin farklı bir özelliğinin görüldüğüne dikkati çekti.
Yeni yapıldığını ve 2 binin üzerinde izolatörle İstanbul'da deprem izolatörü bulunan hastanelerden biri olduğuna işaret eden Yiğit, bu özelliği sayesinde depremin daha az, daha düzenli bir sarsıntı oluşturduğunu belirtti.
Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı: "Deprem izolatörlü hastaneler demek, deprem anında çalışabilecek hastaneler demek. Biz bunu da test etmiş olduk. Çok büyük bir deprem değildi belki ama orta şiddette bir deprem olmasına rağmen biz bunu da gördük. Deprem anında, depremden sonraki artçı sarsıntılarda buradaki tüm tıbbi hizmetler, hem yatan hastalar için hem ameliyatlar için hem acile gelen hastalar için o anda durmadı, devam etti.
Dolayısıyla böyle korunaklı bir hastanenin İstanbul'da olması, İstanbullular için önemli diye düşünüyorum. Bu açıdan da tüm yetkililerimize başta Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere tüm İstanbul halkı adına teşekkür ediyorum."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Depremde Görevi Bırakıp Kaçmadı
İstanbul'daki depremlerde yoğun bakımdaki bebeklerin yanından ayrılmayan hemşire Görmez yaşadıklarını anlattı.
İstanbul'daki depremler sırasında yenidoğan yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmayan hemşire Hubeydullah Görmez, "Tabii önceliğimiz yenidoğan sağlığı olduğu için onları koruma içgüdüsü devreye girdi." dedi.
İstanbul'daki depremler sırasında yenidoğan yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmayan hemşire Hubeydullah Görmez, yaşadıklarını anlattı.
Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sırasında Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım servisinde görevli sağlık personeli, tedavi gören bebeklerin yanından bir an olsun ayrılmadı.
Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesabından, "Size minnettarız." başlığıyla paylaştığı, deprem anında sağlık personelinin kuvözde tedavi gören bebeklerin yanından ayrılmadığı görüntüler, izleyenlerin yüreklerini ısıttı.
Deprem sırasında bebekleri bir an olsun yanından ayrılmayarak koruyan sağlık personelinden yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Hubeydullah Görmez, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Deprem esnasında herkesin çok korktuğunu ama gerek doktorlar, hemşireler gerekse diğer personelin önceliklerinin bebeklerin sağlığı olduğunu ifade eden Görmez, "Biraz da içgüdüsel olarak insanın aklı yenidoğana gidiyor." dedi.
Görmez, "Hemen bebeklere koştuk, onlar iyi mi, herhangi bir ihtiyaçları var mı diye kontrol etmek istedik. Diğer odalardaki ekip arkadaşlarım da aynı şekilde benim yaptığımın aynısını hatta daha fazlasını yapmışlardır. Sonrasında da tahliye planlarını düşünmeye başladık. Zaten hastanemiz de dayanıklı ve sağlam olduğu için onun da gönül rahatlığı vardı. Tabii önceliğimiz yenidoğan sağlığı olduğu için onları koruma içgüdüsü devreye girdi." ifadelerini kullandı.
"Sağlık çalışanı, en zor anında insana yardım eden bir mesleğe sahip"
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit de depremin hayatın gerçeği olduğunu belirterek, tekrar yaşanmaması temennisinde bulundu.
Deprem gibi afet anlarında hastanelerin önemli yerlerden biri haline geldiğine işaret eden Yiğit, "Çünkü hem içerideki hastaların korunması hem de dışarıdan o anda diğer yerlerde olabilecek sıkıntılarla ya da hastaneye gelecek hastaların kontrol edilmesi, yeni bir düzen içerisinde bunlara bakılması, gerçekten deprem anında önemli." diye konuştu.
Yiğit, sağlık çalışanlarının hastaların sağlığı için gösterdiği özveriye dikkati çekerek, şunları söyledi: "Deprem, ayrı bir çalışma sistemini gerektiriyor ama şunu biliyoruz ki sağlık çalışanı, en zor anında insana yardım eden, en sıkıntılı anında onun sıkıntısını dindirmek için çaba sarf eden bir mesleğe sahip. İster hekimler olsun, ebeler, hemşireler, diğer sağlık çalışanları... Tüm sağlık çalışanları, hastasının iyi olması, şifaya kavuşması için elinden gelen her şeyi yapar, en zor anında da bunu yapar. Dün bunu bir kez daha görmüş olduk. Şöyle ki kendi canını ya da o andaki korkusunu bir tarafa bırakarak hastasına bir şey olmaması için hastasını sahiplenmiş, onu korumak için elinden gelen çabayı sarf eden sağlık çalışanlarını gördük."
Hastanedeki izolatörler sayesinde tüm tıbbi hizmetler devam etti
Yiğit, dünkü depremde Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin farklı bir özelliğinin görüldüğüne dikkati çekti.
Yeni yapıldığını ve 2 binin üzerinde izolatörle İstanbul'da deprem izolatörü bulunan hastanelerden biri olduğuna işaret eden Yiğit, bu özelliği sayesinde depremin daha az, daha düzenli bir sarsıntı oluşturduğunu belirtti.
Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı: "Deprem izolatörlü hastaneler demek, deprem anında çalışabilecek hastaneler demek. Biz bunu da test etmiş olduk. Çok büyük bir deprem değildi belki ama orta şiddette bir deprem olmasına rağmen biz bunu da gördük. Deprem anında, depremden sonraki artçı sarsıntılarda buradaki tüm tıbbi hizmetler, hem yatan hastalar için hem ameliyatlar için hem acile gelen hastalar için o anda durmadı, devam etti.
Dolayısıyla böyle korunaklı bir hastanenin İstanbul'da olması, İstanbullular için önemli diye düşünüyorum. Bu açıdan da tüm yetkililerimize başta Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere tüm İstanbul halkı adına teşekkür ediyorum."
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler